♓16♓

114 31 5
                                    

Doktor kızı azarladıktan sonra daha çok keyiflenmiştim ve tedavi için kendimi daha iyi hissetmiştim. Doktor utanarak,

"Kusura bakma Bircecim." diye özür diledi.

"Sorun değil bir an önce başlasak" diye acelesiz bir tavır sergiledim. Doktor başını sallayarak, başka bir hemşire çağırdı ve tedaviye başladı. Her zamanki gibi bittiğinde bir hayli yorgundum. Halsiz halsiz yürüyerek dışarıda beni bekleyen babamın yanına gittim.

''Hah kızım çıktın mı iyi misin?'' saçma sorusuna karşılık babama bir bakış attım. Her tedaviden sonra yorgun ve 'iyi' olmadığımı biliyordu. Neden hala soruyordu ki tabiiki bu sorunun cevabına gülümseyerek ve biraz canlanmaya çalışarak

''İyiyim(!) hadi gidelim.'' cevabını verdim. Babam başıyla onaylayarak beni kolunun altına aldı ve bir süre sarılarak arabaya kadar gittik.

''İstediğin birşey var mı sinema vs.?'' tabi tedavi gördüm, yorgunum, hemen istediklerimi yapın. :D

''Yok babacığım şuan sadece eve gidip Pelinle konuşmak istiyorum.''

''Tamam kızım sen nasıl istersen ben seni eve bırakınca işe gideceğim. Siz Pelinle dışarı felan çıkabilirsiniz izin veriyorum.''

''Tamam saol'' diyip her zamanki gibi cama yaslanıp dışarıyı seyretmeye başladım. Yine dışarıya bildiğin dalmıştım. Yine aklıma Aras pici gelmişti. Pazartesi ne gibi iğrenç pislikler beni bekliyor acaba? Bu sefer ne gibi ' basit' bir planla karşıma çıkacak. Basit plan diyorum, çünkü ilk baştan basitlerle başlayacak. Bu planlar ya bana zarar verecek ya da sadece kişiliğimi etkileyecek. N ebok varsa sanki öyle pislikçe şeyler yapınca içindeki tüm pislikler gidiyor. Saçmalık! Bildiğin saçmalık. Yaşımız kaç bizim ya? Böyle şeyler yapıyor. Yok çantama ped koymakmış. Hah! Ped aklıma gelmişken babam görmeden youtube a girdim. Kaç tıklanma olmuş diye. Yine söyleyemeyeceğim kadar çoktu ve haa çoğalıyordu. Parmaklarım yorum bölgesine indi. Bazıları sapıkça şey yazarken, bazıları dalga geçiyor, bazılarıysa yanımda olmaya çalışıyordu. Yine telefonu kapatıp çantama fırlattım ve tekrardan sinirlendim. Babam sinirimi farketmiş olacakki

''Noldu kızım neye sinirlendin?''

''Hiç yok birşey. Öyle telefonumda birşey kastıda bir uygulama ona sinirlendim.'' ne de güzel yalan söylüyordum. Normalde yalan söylediğimi tek tük duymuşsunuzdur ama işte insan zor durumda kaldığında yalan söylemek zorunda kalıyordu.

''İstersen yeni telefon alabiliriz.'' hımm bu fikir kaçınılmazdı. Fırsat bu fırsat Birce. Git al bir Iphone.

''Ciddi misin?'' diye söylerken yine ciddi misin bakışlarımı babama atıyordum.

''Evet istediğin tür telefon alabiliriz.'' babam iyice ciddileşiyordu ve benim Iphone alma isteğim daha da çoğalıyordu.

''Şimdi mi?'' diyince saatine baktı ve

''Daha işe gitmeye vakit var istersen şimdi, istersen başka bir zaman.''

''Tamam alalım kurtulalım o zaman.'' dedim ve söylediğim cümleyle bir garipsedim. Alalım kurtulalım derken ?! Babam arabayı sola çevirmesi gerekirken telefon için sola çevirdi ve en ünlü teknoloji mağazalarından birinin önüne parketti. Hala halsizdim ama telefon alacağımı duyunca halsizliğim gidiyordu. Neyse içeri girdik ve telefonlara bakmaya başladık. Ben söylemeden babam direk Iphone ların olduğu tarafa gitmişti. Şaşkın bakışlarımla onu takip ettim ve bende göz atmaya başladım. Yanımızıda mağaza elemanı gibi biri geldi ve yardımcı olmaya başladı.

''Ne tür telefonlar bakıyorsunuz?''

''Daha bakıyoruz karar veremedik'' dedi babam bende onlarım diyaloğunu elim montumun cebinde izliyordum.

MANOLYAWhere stories live. Discover now