♓13♓

138 40 7
                                    

Şuan neredeyse 20 okuyucum var son bölümden sonra. O 20 kisi benim en değerli okuyucularım. Onlar okusa bile bana yeter. İyi okumalar.

Bağırışımdan sonra doktor normal yavaşlayarak geldi.

"Buyrun morg işlemlerini mi soracaktınız?" diyince elimi gösterdim. Aras elimi sıkı sıkı tutuyordu.

"Yaşıyor" dedim ağlamaklı gülme sesiyle.

"Mümkün değil kalbi durmuştu." dedi doktor kafası karışmış bir tiple.

"Yaşıyor işte cins misiniz?" doktor hemen müdahelelere başladı. Hala eli elimdeydi ve nabzı normal haline dönmüş kalp ritimleri düzelmişti.

"Melike teyze gelin" diyerek çağırdım.

"Bakın yaşıyor" diyip onun elini alıp tutturdum. Kadın burukça gülümsedi. Şok olmuştu. Öldüğünü gördükten sonra yaşadığını görmek üzerinde büyük bir şok yaratmıştı. Doktor

"Bugün uyanabilir."

"Ne zaman çıkabiliriz?"

"Uyandığında çıkarsınız" doktorun dediğinden sonra odadan çıkıp camdan bakmaya devam ettim. Aklıma Manolya geldi ve telefonumu çıkarıp ''Manolya'' adlı isime tıkladım ve telefonu kulağıma götürdüm. Çaldı çaldı açmadı. Bende zorlamak istemedim ve telefonu kapatıp arka cebime tıkıştırdım.Begüme baktığımda hiçbir şey umurunda değilmiş gibi telefonuna bakıyordu. Daha demin afedersin ama kıçını yırtıyordu şimdi ise yaptığı tek şey telefonuyla ilgilenmekti. Ona doğru bakarken bir anda kıçımda bir titreşme hissettim ve titreyen şeyin telefonum olduğunu anlayınca hemen çıkarıp isimne bakmadan kulağıma yapıştırdım.

''Alo?'' Manolyanın o sesini duyunca içimdeki olan kötü duygular gitti ve hemen konuşmaya başladım.

''Manolya''

''Noldu beni aramışsın?'' sesi nedense saçma gibi geliyordu. Sanki bıkkınlık gibi.. Onun bu bıkkınlık hissi verdiren sesini aldırmayarak cevap verdim.

''Evet. Hatrını sormak için aradım.'' dedim.

''Nerdesin?'' verdiğiim cevaba karşılık bu cevabı duyunca dudak büzdüm. Acaba hastanede olduğumu söylesemiydim. Söylemeliydim. Nede olsa vurulan vs. ben değildim.

''Hastanedeyim.''

''Ne? Ne hastanesi? Yoksa hastalığındanmı...'' diye sözünü bitirmeden, olan herşeyi anlattım.

''Durumu nasıl?'' her ne kadar iç sesim bu soruya 'benim sayemde yaşadı' diyip havalanmak istesede, kibarlığımı bozmayıp

"İyi" diyerek cevap veriyorum. Birkaç normal konudan sonra telefonu kapattım. Babamı hiç aramamıştım. Ahh tedavi vardı!! Diye endişelenirken bugün günlerden pazartesi ya da cuma olmadığı aklıma gelince ufak çaplı sevinç krizi geçirdim. O sırada Aras uyandı ve gözleriyle etrafı izlemeye başladı. Baygın bir hali vardı. Yorgun olmadığı halde yorgun bir tipi vardı. Begüm uyandığını görünce koşa koşa gitti ve elini tuttu.

"Aşkım"

"Canımm" dedi Aras hala beni görememişti. Görmesinide pek beklemiyordum.

"Aşkım az kalsın ölüyordun. Son anda kurtuldun" gözleri beni bulunca yüzü kızardı ve

"Onun burda ne işi var?!" bağırmasıyla doğrulmam bir oldu.

"Beni elleriyle geberten kızın burada ne işi var?" nediyordu bu. Saçmalıyordu.

"Siktir git buradan" diye bağırdı ve gözlerini kapadı. Doktor hemen koştu.

"Sinir krizi geçiriyor" ne yapacağımı bilemiyordum. Bacaklarım kendinden bağımsız çıkış kapısına yönelirken bende onlara uyum sağlayıp çıkışa yöneldim...

Arkadaşlar normalde bölüm atmayacaktım ama son bir bölüm atayım dedim. Merak etmeyin final değil sezon finali gibi birşey. Şimdi neden böyle yapiyorum çunku bolumler yetismiyor ve aklima kurgu gelmiyor bu yuzden azcik ara vermeye karar verdim bu arada da hep bölümler yazıp biriktireceğim. Aklimdaki program söyle;

Şimdi bırakıp Kurban Bayramına kadar bölümler yazacağım. Kurban tatili bitince yariyil tatiline(15 tatil) kadar her hafta yayimlicam. Sonra yariyolda ful 15 gün boyunca yazcam ama yine biriktircem. Tatil bitince yaza kadar yayimlicam. Zaten o zamana kadar finalnde yaklasir. Kendinize iyi bakin. Whatsap grubuna katilmak isteyenler ozelden mesaj atsin. İyi okumalar

MANOLYAWhere stories live. Discover now