9. Bölüm: Çaresiz bir adet Çağla

57.1K 2.8K 454
                                    

Yatakta sağa döndüm ve hafif baş ağrımın neden olduğunu düşünmeye başladım. Hatırlayamayınca sinirlendim ve Ayşe'nin kafasına sarıldığım yastığı attım.

" Kalkıınnn!" diye bağırdım ve Ayşe bana küfrederek Aylin ise poposunu dönerek karşılık verdi ama ikisinin se uykusu kaçtığından kalktılar.

" Ne var Allahın belası! Uyandırdın bizi sabahın dokuzunda!" diyip Ayşe eliyle gözlerini ovuşturdu. Ne yapayım? Benim için önemli yani.

" Biri açıklasın neden benim başım ağrıyor." O sırada Aylin öyle bir bakış attı ki.. Eğer o bakış bir insan olsaydı kesinlikle testereli bir katil olurdu.
Nasıl oldu anlamadım ama Aylin üstüme atladı ve yastığıyla geçirmeye başladı.

" Bunun için mi uyandırdan ya sen!" diyip vurmaya devam etti. Artık yastık gözümdeki yumuşaklığını kaybedip çekiç etkisi yaratmaya başlayınca Aylin durdu ve derin bir nefes alıp hiçbir şey olmamış gibi odadan çıkıp gitti.
Arkasından dehşetle bakan bir adet ben bırakmıştı.

" Benim yapmadığımı Aylin yaptı, iyi oldu." dedi Ayşe ve sırıttı. Dövülen ben laf sokulan ben.. Neyse.

" Başın ağrıyor çünkü dün içtin."

" Hayır ben içmem." Ayşe göz devirdi.

" Bal gibi de içtin işte hatta ben bile içtim." dedi ve ben dün gece olanları hatırlamaya çalıştım. Lanet olası beynim hiçbir şey hatırlamıyordu.

" Peki ne oldu? Oyun kısmını hatırlıyorum ama bir süre sonrası yok."

" Oyundan bir süre sonra sızdın sanırım. Ben de oraya kadar hatırlıyorum. Büyük ihtimalle kimse hatırlamaz çünkü herkes içti." dedi Ayşe ve ayağa kalkıp perdeyi açtı. Oysa ben çatlıyordum meraktan ne olduğunu öğrenmek için..
Biraz beynimi zorlayınca sadece uyuyakalıp birinin kucağına kafamın düştüğünü hatırlıyorum.
Daha fazla hatırlamaya üşendiğimden yataktan kalkıp yatağı kapattım ve masamın üstünde titreyen telefonumu elime aldım. Mesaj gelmişti. Ben mesaja bakarken Ayşe odadan çıktı. Ben de mesajı açtım.
Kimden: Süper yakışıklı.
Bu kesin Batı'nın işiydi. Süper yakışıklıyı PİSle değiştirdikten sonra mesaja baktım.

Artık uyansan uykucu Turuncu?

Hayır yani kafiyeye mi göz devireyim lakaba mı yoksa aynı evde olmamıza rağmen mesaj atmasına mı?
Gözlerimi abartılı bir şekilde devirdim ve arkamı döndüm.

" Ay töbe!" diye yerimde zıplayıp ayağımı masanın köşesine çarptım ve acıyla sekerken dengemi kaybettim ve yere yapıştım.
Öldürün beni.

Lütfen.

Rica ediyorum.

" Ya sen ne uğursuz bir şeysin ya!" diye çığırarak yerden kalktım.

" Ben uğursuz değilim, mükemmel görüntüm sen de sakarlık yan etkisi yaratıyor."

" Hah! Senin o görüntün yaratsa yaratsa mide bulantısı etkisi yaratır." diyerek gözlerimi kıstım ve Batı'ya baktım. Sadece konuyu değiştirdi. Fatality.

" Sen bana laf sokmayı bırak da dün gece neler olduğunu hatırla." yutkundum. Çünkü bu sırıtış güzel değildi.

" N-ne yapmış olabilirim ki?" dedim elimi kaldırıp bir adım yaklaşarak.

" Birini öpmüş olabilirsin." olabilir miyim? O kadar sarhoş değildim. İmkansız. Beni kaldırıyor olmalı.

" Hah! Saçmalama o kadar içmedim ben!"

" Dün geceyi hatırlamıyosun. Nereden bileceksin?"
Nereden bileceğim? Hayır yani ben o oyunun başına 'ben içmem zaten yiaaa' diyerek oturmuştum neden içtim ki ben? Hepsi Batı'nın suçu. Neden bilmiyorum ama onun suçu işte.

Bıyık Where stories live. Discover now