DENİZ..

8.8K 280 8
                                    

Yataktan sıçrayıp ellerimi boğazıma götürdüm.
Gerçekten boğuluyormuş hissi varmış gibi öksürme krizi vardı.
Rüyaydı ama rüya bile değildi! Kabustu.
Yataktan kalkıp mutfağa geçtim sürahiden su doldurdum.

Ellerim titrediği için bir kaç su damlaları ellerime döküldü.
İçimdeki kötü hisle birlikte iyice kötü oldum. Yavaştan yavaştan dolmaya yüz tutmuş gözyaşlarımı ısrarla reddettim.
Ağlamak istemiyordum.
Haksızdım ve Çınar'ın hayatından çıkmam gerekiyordu çünkü daha fazla böyle nasıl sürdürürüm ? bilmiyorum.

İçtiğim suyun bardağını geri yerine koyup yatağıma dönmek için adımladım.

Zaman kavramının artık aklıma gelmediği için içten içe yatmak ve başıma iş açmak hobim olmuştu.

Artık bir günüm normal geçsin diye uğraşmaktan bıkmıştım ve hiç olmadığı kadar iğrenç hissetmeye algısı başlıyordu içimden.

Yatağımın örtüsünü açıp içine girdim. Gözlerimi uykunun temeline bıraktım...

Kapının çalan zili ile biraz daha sokuldum yatağa.
Israrla çalmaya devam ettiği için homurdanıp yataktan bir gözüm kapalı bir gözüm açık şekilde kapıyı açmak için çıktım.

Açtığım kapıdan benden izin almadan içeri geçen Çınar 'a homurdandım. Giydiği siyah dar pantolon ve mavi gömlek tüm karizmasını ortaya çıkarmıştı.

"Beni neden yatakta yalnız bıraktın? " sorduğu soru yüzünden ayakta dikildim.

"Beni istemesiniz diye düşündüm"

"Yanlış düşünmüşsün aptal! "

İçimden sabır çekip kaşlarım çatılı şekilde ona baktım.

"Kalk hazırlan hadi. "

"Kusura bakmayın ama yorgunluktan ölmek üzereyim bu yüzden ben yatacağım siz ister gidin ister oturun keyfiniz bilir"

"Hazırlan dediysem hazırlan yoksa ben soyarım seni " tehdit eder gibi sözlerine aldırmayıp kötü bakışlarımı sundum ona.
"Gelmiyorum dedim ya size! "

İçimdeki volkan patlamaya hazır bir vaziyette Çınar'ın söyleyeceği bir çift sözü bekliyordu.

"İstesende istemesende geleceksin "odadaki sessizliği bozan bağırması bir tokat gibi yüzüme vurmuştu.

"Sen egoist bir pisliksin her dediğini yaptırmaya çalışan aptalsın! Ama bu sefer seni kalbime affetirmeyeceğim çünkü sen bunların hiç birini haketmiyorsun! Senden nefret bile etmiyorum biliyor musun? Şimdi evimden defol! "

Gözleri şaşkınlıkla açılırken bana karşı hiçbir yanıt vermemesi ilaç içtiğinin belirtisiydi.
Yoksa illa ki şiddette başvururdu.

Yanıma hızlı adımlar yürümeye başladı.
Yoğun mandalina ve lavanta kokan parfümü ciğerlerime nüfuz etti.

Ellerini yanaklarıma koyup baş parmağıyla okşadı.
Gözlerim kapamaya yüz tutmuş kahverengiden siyaha geçiş yapan yoğun gözlerin sahibine zor zor bakmaya başladım.

"Sadece seni yanımda bulumayınca.. " endişeli ve masum çıkan sesine karşı duyarlı olan vücudumun tüyleri diken diken olmuştu.
"Dün yaptığım şeyler için özür dilemek amaçlı dışarda kahvaltı yapmaya götürecektim ama.. "gülmeye başladı.
"bazılarının sinirleri fazla artmış olacak ki ani çıkış yaptılar"alt dudağını tamamen dişine alıp tüm dikkatimi oraya vermemi sağladı.
"Şimdi gelecek misin benimle sarışın? "diye sordu.
Kafamı sallayıp konuşmadım-
Konuşamadım zaten.

PSİKİYATRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin