Cam Kırıkları..

12.4K 403 42
                                    

Gözlerimden dökülen yaşın kimsenin umrunda olmadığını bilmek kadar acı bir durum yoktu özellikle o bardağın Çınar'ın attığı halde tepkisiz kalması onun yanında ne kadar değersiz olduğumu belli etti.
Cem'e kötü diyordum ama daha çok yanıma yaklaşıp hemen şirkette çalışan bir hemşireyi çağırmıştı ve elini elime kenetleyip konuşmaya benimle ilgilenmeye başlamıştı.

"Canın çok yanıyor mu? "diye sordu Cem.
Kafamı evet anlamında salladım küçük parçaçıkların yüzümün içine girdiğini hissedebiliyordum çünkü her konuştuğumda batıyordu bu yüzden mimiklerimle olduğu kadar anlatmaya çalışıyordum.

"Nerde kaldı bu hemşire!! "diye bağırdı Cem. Çınar'a göz ucuyla baktım koltuğun oturmuş put gibi oturuyordu ve bu beni dahada ucuz ve umursanmamış insan yapıyordu en azından o bardağı attı diye özür dilemesi bile gerekirdi ama onu bile yapmamıştı.

"Bir dakika daha duramadın değil mi aptal herif? Ha? Herkese zararın var! "diye bağırdı Cem sanki benim yüzümden içinde tuttuklarını açığa çıkartmıştı.

Ellerinin içine tırnaklarını batırıyordu ve yine bir öfke nöbetini bu denli şekilde olacaktı ama bunu bünyem kaldıramıyacaktı.

Bir eli yüzümde olan cem tekrar tekrar cam kırıklarının yüzümdeki bıraktığı çiziklere bakıyormuş gibi yaptı.

"Sabahtan beri sana katlanmaya çalıştım ama pezevenkliğin kaliteni her şekilde belli ediyor şimdi elini onun yüzünden çek yoksa o parmaklarını ben bir taraflarına sokmadan. Kendim yaptığım hatalarımı kendim telafi ederim"adımlarını hızlandırıp soluğu yanımda aldı kendimi bu olayların içinde iyice bunalmış ve bitap düşmüş gibi hissettim. Kolumdan tutup kaldırdı. Yüzümden cam parçacıklarının düştüğü görebiliyordum yada hissettim diyelim.

Beni kendisiyle birlikte o odadan hızlı ve seri adımlarla çıkarttı canımın yandığındam habersiz ve yine dolan gözlerimden bir bir düştü göz yaşlarım burnumu çekip daha da akıttım göz yaşlarımı.

Aşağı kata inip çıkışa yöneldik valenin araba anahtarı vermesiyle birlikte arabada soluğu almıştık üzerimdeki alınganlıktan dolayı ağlamaya devam ediyordum ama o bunun hiç farkında değildi.

Sessiz ağlayışlarım iç çekişlere döndü ama yinede farkında değildi her seferinde canımı yakan adamın umrunda değildi ağlayışlarım.

Ona kırgındım düzelmeyecek hatalar yapıyordu ve kendinden çok yakındaki insalara zararı oluyordu.

Hiç umursamadım ama eğer devam edeceksede birazdan patlayacaktım.
"bitti mi? "diye sordu Çınar dönmeyerek.
"Ne bitti mi ?" diye sordum anlamadığım için.
"ağlayışın ve kendi iç savaşın "diye söyledi.
"Bitmedi "dedim sinirlenerek.
"Bitmeyecekte yaptığınıza bir bakın bu nasıl bişeydir ya? Kendinizden çok çevrenize zararınız var ben sizi artık anlayamıyorum !" sesim yükselmiş gögüs kafesimi delip geçecek kadar kalp atışlarım hızlandı. Nefes alışlarımı hesaba bile katmıyordum.

"Bana bağırma "dedi sakin takınmaya çalışsa bile sesi bariz bağrıştan farksızdı.
Artık yıprandığım için mi ? Gözlerim doldu ve içimdekileri döke döke ağlamaya başlıyordum hüngür hüngür bileğimi ağzıma götürüp ısırarak susmaya çalışıyordum.

Arabayı durdu derin nefes alıp sustu ben aşıktım ve onun için susup hiç bişey diyemiyordum. Aşk mıydı acı çekmek ?ağlayarak mı çözüm bulmaktı ?
Dişlerini sıkıyordu ben sanırım 6 yaşında ki okula başlamak zorunda olan ve annesinin eteğine yapışmış çocuklar gibi ağlıyordum ve bu yüzümü yakıyordu cam çizikleri yüzünden.

"İn "dedi sessizliğini bozup.
"Anlamadım"dedim kaşlarımı çatarak.
"Arabadan in ağlamalarına dayanamıyorum in "dedi. Bu sefer bende artık daha fazla katlanamadım
"Senden nefret ediyorum "dedim öfkemi kusuyordum çünkü dayanacak gücüm kalmamıştı.
"Biliyor musun aptal sarışın ?"dedi yüzüm yandığı için susuyordum ama öfke kontrollerimi kaybetmiştim yüzümü unutup konuşuyordum acımı unuta unuta.

PSİKİYATRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin