ÖLÜM KOKUYORDU ELLERİ..√

9.5K 352 23
                                    

Öpüşü derinleşti ve giderek içimdeki hakimiyetin kırılan kırıntılarını arzudan yanmaya başladı içimde yandıkça yanan ve küllerinden hayat bulan benliğimde küller bir toz misali uçup gitmişti. Alt dudağımı iki dudağının arasına alıp ısırdı yaptığı hareket canımı yakmamıştı aksine hoşuma gitmişti.

Bu saatten sonra nasıl durulur ? Onuda bilmiyordum ama kesinlikle bu adamın etkisi yüzünden ruhum ve bedenim ters düze olmuştu. Elimi dolgun ve siyah saçlarına daldırıp daha çok yakınlaştırdım yaptığım hareketler yüzünden ağzımın içine boğuk bir inleme bıraktı. Dudaklarımızı ayırıp omuzlarımdan iterek koltuğa yatırdı ve gözlerime baktı. Kahverenginin en güzel tonu olan gözleri koyulaşmış ve mükemmel hissettirecek şekilde bakıyordu. Masanın üzerinde tentürdiyotlu olan pamuğu aldı ve yüzüme tekrar baktı.

"Sen bu haldeyken seninle öpüşmek çok kötü "dedi. Kalbimin bir değersiz vazoymuş gibi hissedilerek hırsla atılmış ve paramparça olmuş gibiydi.

Değersiz vazo..
Seninle bu haldeyken öpüşmek bile kötü..
Kötü..

Beni beğenmiyordu açık ve netti. Lakin şu halimin açıklanmasının tek sebebi ise Çınar'dı yüzümdeki çiziklerin derin izlerin sebebi oydu.
Bu olaylar yüzünden anlamadığım derecede fazla duygusal olmuştum gözlerim dolduğu için kenarda iri bir gözyaşı durdu ve daha fazla dayanamayarak aktı. Küçük çocuk gibi anlamadığım şekilde dudaklarım büzülmüştü.

Yattığım yerde doğrularak kafamı eğdim. Suçlu biri gibiydim ve suçum gerçekten büyüktü suçumun açık ve bariz olarak yine çınar'a karşı kendimi beğendirmemiştim.
Burnumu çekip hıçkırdım.
Ben kesinlikle böyle zırt pırt ağlayan biri değildim beni değiştiriyordu yada ben fazla depresif davranıyordum.

Ne olduğunu anlamış olacak ki.
Ellerini çeneme koyup yüzümü yüzüne getirdi.

"Hayır hayır onun için demedim "dedi. Bana açıklama yapması gerekmiyordu anladığımı anlamıştım.
"Sorun değil anladım ben "dedim iri olan gözyaşlarımı akıtarak.
Oflayarak bana baktı.
"Ne yapacağım ben seninle sarışın? " dedi. Ellerini bel kıvrımlarıma koyup havalandırdı ve kucağına oturttu. Yaptığı hareketlerden dolayı şoka girip tepki verememiştim.

Ellerini belime sarıp yüzünü boyun girintime soktu. Bunu yaparken içim ürpermiş ve öylece normal hayata geri dönmüştüm.

Boyun girintimden nefes alarak içimi gıdıklamıştı.

"Çok güzel kokuyorsun"dedi.
Ve dahada sokuldu.
Söylediği cümleler içimdeki aşk kelebekleri diye tabir ettiğim kelebekler ordan oraya uçmaya başladı ve kalbim hızlandı.

Dışardan bile duyabildiğine emin olduğum kalbimin sesi bu sessizlikte bangır bangır davul çalıyordu.

"Kalbin hızlı atıyor "dedi boynumda olan yüzü yüzünden sesi boğuk çıkmıştı ve sıcak nefesi gıdıklamıştı.
"Bilmiyorum "dedim yalan söyleyerek.
"Sıcaktandır "diye devam ettim.

Bana bu kadar yakın olmasını istemiyordum.
Ben onu kandırıyordum ve aklımı karıştırıyordu.
Bunu bana yapmamalıydı.
İçimde ki küçük yeşim uzun beyaz elbisesiyle tırnaklarını törpüleyip bana gülümseyerek baktı.
'Aptal olma yeşim bu işe kariyer için girdin bir aptal aşk için vazgeçemezsin 'dedi haklıydı.

"Sanırım acıktım "dedi. Bu durumda şöyle bir konuyu açması bence çok iyi olmuştu çünkü giderek hakimiyet nâmına hiç birşey kalmayacaktı.

"Galiba bende "diye kıkırdadım. Sabah yiyemediğim başımda dik dik bekleyen Cem olduğu sürece hiçbir şekilde yiyemezdim tabii ki.
Yüzünü boynumdan çekti. Sıcak olan boynuma çarpan soğukla irkilmiştim.

PSİKİYATRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin