27. Bölüm

90 17 11
                                    

Violet Ryanın ayaklarını yere vurarak gelip hışımla yanından geçmesi üzerine evvela ardından baktı. Ona takılmadan gitmezdi. Kimseye laf atmadan geçmezdi ki Maxi dahi sormamıştı. Genç kız adamın hışımla haydutlardan kalan silahlara yönelip bir kılıç çekmesiyle yerinden kalktı ve koşturarak önüne geçti. "Neler oluyor Ryan."

"Çekil Violet önümde durma." Ryan o ikisinin suyu içinde ne yaptıklarını düşünmeden edemiyordu. Miller'i gebertmezse kafasındaki düşünceler de dinmeyecekti. 

"Çok öfkelisin Ryan." Violet adamın koluna asıldı. "Sakin ol. Ne oldu anlat." 

"Kolumu bırak!" Ryan onu ittirmek istemediğinden öfkeli bakışlarını üzerine dikti. 

"Bu kadar aksiyken olmaz." Genç kız güç kullanmaya çalışarak Ryanı çekelesede başaramayacağını bildiğinden bu defa kılıcı tuttu. "Sakin ol Ryan. Ne oldu?"

"Miller ve Daisyi derede gördüm. Dere kenarında değil içinde! Birlikte!" Genç adam kılıcı çekmek için harekete geçti lakin Violetin keskin tarafından tuttuğunu gördüğünde diş gıcırdatarak duraksadı. Ona yapıştıysa geri alabilmek için elini kesmesi gerektiğini biliyordu. "Öldüreceğim onu!"

Violetin gözleri bir an irice açıldıysa da öteden bay Allan ve yanında pelerine sarılmış Daisynin gelmekte olduğunu gördüğü vakit başını iki yana salladı. "Kimseyi öldürmeyeceksin. Önce dinlemen gerekir öyle değil mi? Yorgunsun. Çok fazla yol gidip geldin... Biraz otur. Ayağındakileri çıkaralım. Bir şeyler ye." Violet gözü ardında kılıcı çekerek adamı evin yan tarafına doğru ilerletti ve kütüklerden birinin üzerine oturması için diretti. "Bu şekilde olmaz."

"O adamın buradan gitmesi gerekiyor" Ryan önünde çökmüş tek eliyle kılıcı tutup  diğeriyle çizmelerinin bağını çözmeye çalışan kadına baktı. 

"Bana kalırsa ufak bir yanlış anlaşılma söz konusu ve seni temin ederim Daisy'i bir daha tek bırakmayacağım."

"Bana Mİller'ı mı savunuyorsun."

"Hayır ve evet. Bay Miller çok fazla konuşuyor olabilir lakin terbiyesiz değil." Genç kız bakışlarını kaçırdı. Umuyordu ki öyle olsundu. En azından Violet ve Isobele karşı her zaman mesafeli ve saygılıydı. Daisy ile fazla ilgili olduğunun farkındaydı fakat Daisy de duracağı yeri pek bilmiyordu. "İşin aslını öğrenmeden katil olamazsın."

"Nasıl olurum bir bilsen..." Ryan kaş çatmaya devam etti. "Max ile konuşmam gerekiyor."

"Max bu sabah bay Miller ile konuştu Ryan. "

"İşte... O da farketmiş!" Ryan yeniden kalkmak istedi lakin Violet göğsünden ittirerek dizleri üzerine kalkıp önüne geçti. "Daisy Bay Miller dan ona görgü kurallarını öğretmesini istemiş... Şenlik için. Ne kadar ısrarcı olduğunu biliyorsun ve Miller'ın kabul etmemesi durumunda onu dereye atabilecek kadar fevri olabileceğini de..."

"Görgü kurallarını ne yapacakmış ve Millerdan neden istemiş!" Ryan cıkladı. 

"O artık bir genç kız. Bu tarz şeylere heves etmesi normal değil mi? Bay Miller bir dükallık içinden geldiği için ona sordumuştur. Esasen önce bana sordu. Lakin biraz geçiştirdim. Peşini bırakmayacak kadar bu konuya takıldığını fark edemedim." Violet hafifçe tebessüm etti. "Derin derin nefes al ve sakinleş." Genç kız çizmeleri çıkarıp yüzünü buruşturdu. "Vaz geçtim nefes alma."

Ryan ayaklarına bakarak sırıtıp Violete döndü. Onu bir şekilde yumuşatmayı başarıyordu. "Sen yaşlı mısın kurukafa. Böyle şeylere heves etmiyor musun?"

"Bir zamanlar ettim. Artık etmiyorum çünkü benim için dünyanın en güzel yeri burası." Violet etrafına baktı. 

"Benim içinde dünyanın en önemli şeyi buradakiler ve etrafta sadece ağaç olsa da kız kardeşimin bir adam ile yan yana... yalnız olmasını kaldıramayabilirim."

GEL BENİMLEWhere stories live. Discover now