10. Bölüm

64 16 21
                                    

"Yatarak iş..." Ryan başını kaşıyarak ellerini önünde bir etti. Gün aydınlandığında peşinde Violet ile birlikte dönmeden evvel londradan iki çuval un almış ve pazara giderken şans eseri bir malikanenin önünde atılan torbaya rast gelmişlerdi. Ryan'ın dürtüleri torbaya bakmak ile dolup taşmış olsa da yanında hizmetçi diye taşıdığı kıza karşın gurur yapmıştı lakin kuru kafa pek umursayan bir tip değildi. gidip torbayı oracıkta deşmiş çer çöp içinde bir çift papuç ve pembe bir korse ile üst etekleri çıkmıştı. Ryanın aklına direkt olarak Daisy gelirken konuşmamış olsa da Violet giysileri yanındaki çıkının içine basıvermişti. Genç adam iç geçirdi. İki çuvalı ve pazardan herkese aldığı küçük tartlar ile yolu geçirecekleri iki elma ve iki somunu taşıyarak arabalara kadar ilerlemişlerdi. Hava aydınlandığında geceye nazaran bir parça daha iyi durumda görünüyordu kız lakin yine de cesetten halliceydi. Böyle deli bir zayıflığa varacak kadar onu ne aç bırakmıştı anlam veremedi. Bir suçlu olabilirdi ya da zindanda tutulan bir köle... Ryan yanaklarındaki havayı üfleyerek camdan dışarı baktı. Kendisi de onu bulduklarında sırtında omurgası sayılacak kadar zayıftı. Toparlardı. Annesine yardımcı olur yorulmasını önlerdi. Üç adam ve bir kızın ihtiyaçlarını o yoklukta karşılamak zordu. Çamaşır için suya uzunca yürüyor bazen elinde bir şey kalmadığında mantar toplamaya çıkıyordu. Güzel bir av düşürdükleri vakit etleri kurutmak derileri yıkayıp satılacak hale getirmekte zorlanıyordu. Daisy küçüktü. Bir yere kadar yetişiyor lakin kendince eğlenme ihtiyacı duyuyordu. Bu kız iyi olacaktı. Bir çatı altında uyuyabilmek için kendinden vaz geçecek kadar çaresizdi. Ryan başına ne geldiğini sormak istediyse de arabaya bindiklerinde uyumuş koca günü de karşısındaki koltukta kıvrılıp uyumaya devam ederek geçirmişti. Yatarak işi neden istediği belliydi lakin onların küçük evinde yatmak yoktu. Ryan yolları ya da nereye gittiklerini görmemesinin iyi olduğunu düşündü şayet kafasını bozarsa ve böyle yatmaya devam ederse onu Londra'ya getirir başlarından atardı. 

Ryan yeni yetişen Max'in kızın üzerine atlama olasılığını da düşünmeden edemedi hiçbir tecrübesi yoktu ve nefes alan bir dişi olması bu yaşlarda onun için yeterli olabilirdi. Genç adam onu bir ara civar kasabalara ve alt sınıf tavernalarına götürmesi gerektiğini aklının bir köşesine yazdı. Konuşmadığı sürece kendisini gören kızların ilgi odağı olacak kadar etkileyici bir pislikti. Güzel yüz hatları ve insanı etkileyen çok güzel bakışları vardı. Ryan yakasını düzeltirken kendisi kadar yakışıklı olup olmadığını kestiremese de aynı kulvarda takıldıkları da bir gerçekti. elinde sıkıca tuttuğu tart kesesini kaldırıp kulağı dibinde sallayarak iç geçirdi. Bunları çok seviyordu ve senede bir iki defa paraya kıymakta sakınca görmüyordu.  Ryan zengin bir adam olsaydı fazla savruk olurdu... Genç adam Londra'da o genel evin önünde geçirdiği zaman boyunca bunu çok kez düşünmüş hayalini kurmadan edememişti. Pahalı arabalar süslü balolar caddelerde yapılan yürüyüşler hele ki haziran dönemi giren evlilik sezonundaki kurlaşmalar... sakalını sıvazlayarak ilerledikleri yola bakıp gözünün önüne gelen sahnelerin cezbediciliğine dalıp gitti uzunca bir süre...

---

"Şhhh kurukafa... Violet!" 

Violet dürtülmesi üzerine elinden destek alarak doğrulup etrafına baktı. Hala araba içindeydiler tıngırtısı ona beşikte sallanıyor hissiyatı vermiş ve son bir ayda çektiği en güzel uykuya dalmasını sağlamıştı. Midesindeki boşluk ağzındaki kuruluk ile canını yakan dudaklarını ıslatarak kendisine seslenen Ryana baktı. "Çok mu uyumuşum?"

"Çok mu? Bir gün kadarcık... Yatarak işe neden heves ettiğini anladım lakin artık yatmak yok... Çok fazla iş var! Ayrıca bu hevesinden aileme bahsetmeyeceksin beni anlıyor musun!" 

Genç kız güçlükle yutkunup öksürerek etrafına baktı. "Bir gün..." diye mırıldanırken boynunun ve hareketsiz kalan bacaklarının tutulmuş olması durumu açıklıyordu. Üzerindeki pelerini atıp oturarak bacaklarını sıvazladı. 

GEL BENİMLEWhere stories live. Discover now