GÖREV

35. BÖLÜM

"Vay be kanka demek ki yüzbaşı maaşları düşündüğümden bile fazla!"dedi Oğuz parmağımı bir oraya bir buraya çevirerek. Kafasına vurdum. 

"Ne vuruyorsun kızım bu yüzük kaç para haberin var mı senin?" dedi sitemle. 

"Sen yüzbaşı maaşlarının kaç para olduğunu mu düşünüyorsun salak?" dedi Akif gülerek. 

"Ne var abicim siz düşünmüyor musunuz sanki?" dedi Oğuz omuz silkerek. Emre telefonun ışığını açıp yüzüğe tuttunca elimi çektim. 

"Ay fenalık geldi!" dedim koltuğa yaslanarak. 

"Kız dur bakıyım gerçek mi?" dedi Emre ışığı bana yaklaştırmaya devam ederek. 

Yiğitle birlikte geçirdiğimiz 3 gün rüya gibiydi. Gerçekten kendimi dinlenmiş hissediyordum. Çok iyi gelmişti bu tatil. Dün iznimizin son günü olduğu için dönüş yapmıştık. Şimdi biz dinlenme odasında otururken Sancak timi de içtimaya devam ediyordu. Yiğit uzun bir aradan sonra göreve döndüğü için onları biraz zorlamak istemişti anlaşılan.

"Vallahi Oğuz'un geleceğinden daha parlak. Bu adam bir maaşını buna verse yetmez!" dedi Emre şokla. İkisini de itekleyerek ayağa kalktım ve Sefa'nın yanına oturdum. 

"Kurtar beni Sefa." dedim bıkkınlıkla. 

"Gel kanka gel. Uzaklaşın lan kızdan!" dedi Sefa. Gülüp iki kere hafifçe koluna vurdum.

"Sağol kardeşim." 

"Ne demek kanka, ben seni hep korurum. Neyse düğün ne zaman?" dedi Sefa göz kırparak. Derin bir nefes aldım. 

"Bu akşam Sefa çık gel!" dedim bıkkınlıkla. Hepsi gülerken ben gözlerimi devirdim. Sabahtan beri resmen ömrümü yemişlerdi ya! Telefonumun çalmaya başlayınca  odadan çıkmak için ayağa kalktım. Arel abim arıyordu. Hemen açtım.

"Naber kız taze gelin?" dedi abim neşeyle. Güldüm. 

"İyidir senden naber iki erkek babası?" 

"İyi olmaya çalışıyorum ben de." dedi iç çekerek. 

"Ne oldu?"

"İsim seçmeye çalışıyoruz da bir türlü emin olamadık. Sen bırak beni nasıl geçti tatil?"

"Çok iyiydi vallaha abi dinlendim." 

"İyi geçer tabii. Siz tatile gidin diye Atakan binbaşıyla ben uğraştım!" dedi gülerek. 

"En zor iş sana kalmış." 

"Öyle oldu vallaha. Evet demişsin ama emin misin?" dedi arkadaş modundan abi moduna geçerek. 

"Yok emin değilim laf olsun diye söyledim abi!" dedim sitemle.

"Tamam tamam demedim bir şey. Begüm ben doğurmadan düğün yaparlarsa küserim diyor haberin olsun." dedi abim. Güldüm. 

"Abi zaten doğuma 2 aydan az kalmadı mı? Hemen nikahı basacak halim yok." 

"Ben de emir kuluyum. Karım bunu kesin söyle dedi söyledim."

"Tamam tamam merak etmesin. O kilolarını verene kadar bekleyeceğim." dedim. Abim derin bir nefes aldı. 

"Ada şaka bir yana senin mutlu olduğunu görmek çok güzel. Hep mutlu olun."

"Amin abi. Bundan sonra mutlu olalım hepimiz." abimle biraz daha konuştuktan sonra odama gitmiş, 3 haftalık görevin raporunu yazmıştım. Rapora Aybars, Eren ve Sefa'nın da yardım etmesiyle ancak yazabilmiştik. Uzun bir görevdi ve 10 kişiden sorumlu olunca bu iş normalden uzun sürmüştü tabiki. Son kez okuyup imzamı atarken telefonum çalmaya başladı. Arayan Rüya'ydı. Geçen gün doğum günü olduğunu öğrenince Eren'den numarasını alıp kutlamıştım. Arada konuşuyorduk.