5(+1) Ek Bölüm¹

7 1 0
                                    


Masadaki grup tam iki buçuk saat daha sohbet ettiler. Ondan, bundan, şundan... Birbirlerine lise anılarını anlattılar. Beomgyu yeni girdiği işten bahsetti. Yarın çalışacaktı madem, şimdi ayrılıp eve dönmeleri daha yerinde olur diye düşündü Taehyun. Zaten Kai masanın üzerinde başını dirseklerine dayamış uyumak üzereydi. Bu saate kadar dayanmasına bile şaşmalıydı. Gitmek için arabaya geçtiklerinde onu arka koltuğa yatırdılar. Şehrin diğer ucuna geldikleri için -ev şehirin öbür tarafında ve biraz da dışında olduğu için- bir saate yakın yol gideceklerdi.

Taehyun sürücü koltuğuna geçti. Şoförlüğüne her gün biraz daha güveniyordu. Bu arabayla tam iki hafta önce Beomgyu'yu aile evinin bulunduğu şehre götürmüştü ve acayip derecede uykusu varken yapmıştı bunu. Artık uzun yolda kendisine kesinlikle güveniyordu. Eve sabaha karşı vardıklarından bir süre arabada uyumaları gerekmişti. Sonunda Beomgyu cesaretini toplayıp kapıyı çalabildi, tabii Taehyun da arkasında durdu. O günden sonra aralarında özel bir bağ oluşmuştu. Beomgyu onun kendisini en mahrem ve zor bir anında görmesine ve desteklemesine izin vermişti. Taehyun hayatında artık hep güveneceği insan olacaktı. O yüzden konuşmadan ilerleseler bile sessizlik asla rahatsız edici değildi. Ama bu gece konuşmak zorundaydı, artık yalnız olduklarına göre. Yoksa çatlardı. Sadece lafa nasıl gireceğini bilemiyordu. "Yeonjun hyung ev sahibin olcakmış diye duydum." diyebildi en son.

- Evet, büyük bir ev sayılır. Aslında üçümüze birden teklif etti. Kai aile evinden ayrılmak istiyor.

- Beni saymayın o vakit, dedi Beomgyu. Arada misafir olurum size ama benim çalıştığım kafeye çok uzak burası. Arabam da yok. Evi sevdim ama mümkün değil sürekli yaşayamam.

- Kalma işini nasıl halledeceksin peki?

- Mekan sahibi üst katta çalışanlarına pansiyon gibi bir şey ayarlıyor. Gözüm tuttu şahsen, bir süre orada kalacağım. Fiyatı para biriktirmeme uygun.

- Hafta sonları kesinlikle gelmelisin o zaman. Biz sana yine bir yatak alalım.

Beomgyu başını salladı. Fikir hoşuna gitmişti. Memleketine dönmek gibi bir niyeti zaten yoktu. O evden ayrılmıştı bir kere. Bugüne kadar nasıl yaptıysa öyle hayatta kalmasını bilecekti. Bunun için kendine hiç olmadığı kadar güveniyordu. Hem onun artık bir hayali vardı.

- Biliyor musun? Taehyunnie artık bir hayalim var.

Taehyun gözlerini açıp ona baktı. Duymak istediği her halinden belliydi.

- Öyle mi? Çok sevindim. Duymamı ister misin?

- Duyacaksın tabii. Aslında şu an çalıştığım yerde çok fazla iş yüküm olacak. Çünkü kesin bir iş tanımım yok. Yani organizasyon, muhasebe ve müşteri memnuniyeti gibi şeylerle de uğraşmamı istediler baristalığın yanı sıra. Ama tecrübe kazanmaya uğraşacağım. Günün birinde kendi bar-kafemi açmak istiyorum. Küçük de olsa olur. Öğrencilerin ders çıkışları gruplar halinde gelip eğlendiği o yerlerden olsun istiyorum. Siz de hep gelirsiniz, güzel olmaz mı?

Taehyun çoğunlukla güzel şeyler söyledi. Ama Beomgyu bir çoğunu duyamadı. Çünkü tam o sırada gözü bir şeye takılmıştı. Konuşurken biraz da dikiz aynasına bakmıştı ve Hyuka'nın gözlerinin kıpırdadığını gördü. Öyle böyle değil ama, bu kişi uyumuyordu. Sadece uyuyormuş numarası yapıyordu. Kendini taşıtmak için ya da onları yalnız bırakabilmek için miydi? Bak sen! dedi Beomgyu içinden. Ama bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Taehyun onu uyuyor sanıyordu, Beomgyu ise uyumadığını biliyordu. Şartlar mükemmeldi. Zaman hariç, eve varmaya son 15 dakika! O halde hemen konuya girmeli, şu mesajla ifşa olan konuya.

Merhaba, arkadaşın olmak istiyorum.Where stories live. Discover now