İlk Toplantı

226 45 10
                                    

Hogwarts, İskoçya
25.09.1995, 21.33

Harry, şu anda yine Daphne ile birlikte devriye geziyordu. Ne var ki bu sefer, üçüncü kat yerine yedinci kattalardı. Devriyeleri yarım saat önce başlamıştı ve şimdiden bir Gryffindor'u ve bir Ravenclaw'ı ortak salonlarının dışında yakalamışlardı. İkisinin bir süpürge dolabında öpüştükleri hesaba katıldığında ikisinden de on puan alıp göndermişlerdi.

Harry, Hogwarts'ın her katında neden en az bir tane süpürge dolabı olduğunu merak ediyordu. Bu düşünce kafasına o ikiliyi yakaladıklarında yerleşmişti. Bir dahakine Sırlar Odası'na indiğinde Salazar'a bunu sormayı aklına not etti.

Sanki Kurucular, öğrencileri, süpürge dolaplarına girip sevişmeleri yönünde teşvik ediyormuş gibiydi. Gerçek bu olsaydı, oldukça komik olurdu.

Harry, Daphne'nin, "Devriye gezmekten nefret ediyorum." demesiyle düşüncelerinden ayrıldı.

"Ben de pek hoşlandığımı söyleyemem." diyerek onun görüşlerine katıldı. "Bana kalırsa, pofesörler yapmak istemediği görevleri kitlemek için Sınıf Başkanları, Baş Kız ve Baş Oğlan seçiyorlar. Biz sadece kurbanlarız."

Daphne düşünceli bir şekilde "Hiç bu açıdan düşünmemiştim." dedi. "Sanırım haklı olabilirsin."

Harry sırıttı ve "Tabii ki de öyleyim." dedi. "Bazıları da bu görevin gurur duyacak bir şey olduğunu düşünüyor. Profesör McGonagall, kaldığımız yere gelip bizim yeni öğretim yılı mektuplarımızı verdi. Sınıf Başkanı rozetini gördüğüm anda sanki hastalıklı bir şeymiş gibi ondan uzaklaştım."

Daphne, Harry'nin son sözlerine gülerken, bir önceki sözü için de "Profesör McGonagall, neden size yeni öğretim yılı mektuplarınızı getirdi ki?" diye sordu. "Baykuş ile gönderebilirdi."

"Kaldığımız ev, Fidelius altındaydı." diyerek onuz silkti Harry. "Baykuşların  bulamama ihtimali vardı."

Daphne, neden Fidelius altında olduğunu sorgulamadı. Voldemort'un dönüşünün ışığında Dumbledore'un ve onun Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın bir karargâha ihtiyacı olduğundan bir mülkü Fidelius altında olmaları oldukça mantıklıydı.

"Anlıyorum," dedi bu sebeple. "Yine de Fidelius, bir sırrı insanlardan saklayan bir Tılsım, değil mi?"

Harry başını sallayarak, "Ben de öyle biliyorum." dedi Harry. "Yine de insani bir zekaya sahip olan herkes için de geçerli olduğuna eminim. Yani devler, atadamlar gibi Sihirli Yaratıklar için de büyük ihtimal geçerlidir."

"Mümkün," dedi Daphne mantığı görerek. "Yine de demek istediğim bu değil. Baykuşlar için geçerli değildir bence."

Harry omuz silkti ve "Açıkçası bilmiyorum." dedi. "Gerçi benim baykuşum Hedwig'in, Fidelius'un altındaki bir eve gidebildiğini biliyorum ama onun için durum farklı olabilir."

"Neden öyle düşünüyorsun?" diye sordu Daphne merakla.

"Çünkü bu zamana kadar tanıştığım hiçbir baykuşun, onun zekasına sahip olmadığını biliyorum." dedi Harry. "Hedwig diğerlerinden çok farklı."

Daphne, nedense buna şaşırmadığını hissetti. Elbette Harry Potter, dünyanın en zeki baykuşunu alacaktı. Ayrıca onun baykuşunu da bir kez görmüştü. Kar beyazı tüyleriyle diğerlerinden çok daha büyüleyiciydi.

Daphne bunları düşünürken Harry, "Konuştun mu hiç kimseyle?" diye sordu. Bu da Daphne'yi düşüncelerinden uzaklaştırdı.

Onun neyden bahsettiğini anlaması uzun sürmedi. "Tracey ve Blaise senin ne söyleyeceğini dinlemek istiyorlar." dedi. "Öte yandan kardeşim Ravenclaw'da ama onunla da konuştum. O da gelecek toplantıya."

Yeni Bir Başlangıç (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now