Değişiklik Başlıyor

517 64 9
                                    

Hogwarts, İskoçya
10.06.1995, 10.08

Harry, Hogwarts koridorlarında Profesör McGonagall ile birlikte yürüyordu. Yaklaşık beş dakika önce Biçim Değiştirme profesörü gelmiş ve Dumbledore'un onunla konuşmak istediğini söylemişti. Bunun neyle ilgili olduğunu merak etse de sessizce başını sallamış ve Profesör McGonagall'ı takip etmeye başlamıştı.

Dumbledore'un ofisinin kapısına vardıklarında McGonagall, çirkin heykele bakarak "Çikolatalı Kurbağa!" dedi ve Gargoyle hareketlenerek onların geçmesine izin verdi.

İkili kendilerini merdivenlere attılar ve merdivenler onları ofisin asıl kapısına kadar çıkardı. Önde McGonagall, arkasında Harry, kendiliğinden açılan kapıdan içeri girdiler ve Dumbledore'un onlara bakan yüzüyle karşılaştılar.

Harry, okul müdürünün yüzündeki küçük hüznü hemen fark etti. Belli ki birazdan öğreneceği şey hiç de hoş,bir şey değildi. Bir an için Sirius'un yakalandığını düşündü ve kalbi bir atışı kaçırdı.

"Hoş geldiniz Minerva ve Harry," Dumbledore hüzünlü bir ses tonuyla. "Lütfen oturun. Birazdan konuşacaklarımız ayaküstü konuşulacak konular değiller."

Minerva masaya yapışık koltuklardan birine otururken Harry de hemen onun karşısındaki diğerine oturdu. Sonra da sabırsızlığına ve korkusuna yenik düşerek söze girdi.

"Bu neyle ilgili profesör?" diye sordu. "Pek de hoş olmayan bir haber almış gibi görünüyorsunuz."

"Gerçekten de, Harry!" dedi Dumbledore. "Bunu söylemenin kolay bir yolu yok. Bu yüzden doğrudan konuya gireceğim. Dün, akşam saatlerinde evinin etrafındaki koğuşların çöktüğünü hissederek Privet Drive'a gittim."

Harry, haberin Sirius ile ilgili olmadığını anladığında bir rahatlama yaşadı. Sonrasında da söylenenleri kavrayarak tekrar söze girdi.

"Ne oldu, efendim?" dedi. "Evin etrafındaki koğuşların çökmesine ne sebebiyet verdi?"

"Maalesef ki akrabaların, ters giden bir soyguna kurban gittiler." dedi Dumbledore. Harry'nin nasıl bir tepki vereceği ile yakından ilgileniyordu. "Teyzen, enişten ve kuzenin, üçü de dün akşam öldürüldüler. O saatte seni rahatsız etmemek adına, bunu sabah söylemeye karar verdim."

Harry ilk başta şaşkın bir ifadeyle baktı Dumbledore'a. Hayatta kalan son akrabaları da ölmüştü. Açıkçası nasıl hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Dursleyler, bir insan için acınası bahanelerdi ama yine de akrabalarıydı. En azından biraz olsun üzülmesi gerekmez miydi?

Ne var ki o üzüntü hissini içinde bulmayı başaramadı. Aksine, rahatladığını hissediyordu. Artık onlara hizmet etmek zorunda değildi. Her yaz onlara döndüğünde onların hakaretlerini dinlemek zorunda değildi. Artık yazın aç kalmak zorunda da değildi.

Bir an böyle bir habere rahatladığı için suçlu hissetti ama bu duygu hemen yok oldu. Dursleyler'in tersi bir durumda bayram gelmişcesine kutlayacaklarını biliyordu.

Bu yüzden suçluluk duygusundan hemen kurtularak "Anlıyorum," dedi. Sesi beklediğinden daha duygusuz çıkmıştı. "Sanırım yazın kalmak için başka bir yere gitmem gerekecek."

Dumbledore, Harry'nin duygusuzluğu karşısında şaşırmıştı. İlk başta bunun şokta olduğundan böyle olduğunu varsaymıştı ama sonrasında gerçek anlamda üzüntü hissetmediğini fark etmişti.

Yeni Bir Başlangıç (Harry Potter AU)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt