10.bölüm

14.7K 585 2
                                    

multimedya DESTAN HANIM LALE HANIM VE ADNAN BEY

iyi okumalarr...

Cemreden
Odamda oturmuş telefonla geçmeyen saatleri sayıyordum. Hizla duran  araba sesi dikkatimi dağıtsa  bile  kalkıp bakmayacaktım bu evde normal olan sayılı  insan vardı zaten bugün. Kapının  büyük bir sesle açılmasıyla
Demirin hızla içeri girip bana doğru yürüdü, kolumdan hızla tutup beni kendine çevirmesi korkmama neden olmuştu.
"demir napıyorsun lütfen bırakır mısın canımı yakıyorsun " demiştim zor çıkan sesimle ondan ayrılmaya çalıyorum.
Sinirle konuşmaya devam etti
"sana tek bir soru soracam şimdi beni iyi dinle küçük hanım, sorularımın ikiletilmesinden nefret ederim iyi bilirsin, CEM kim ve seni nerden nasıl bu kadar iyi tanıyor " dedi sınırlı hali gözlerinden okunuyordu.

"Cem'i nerden tanıyosun sen" diyebilmistim şaşkınlıkla. Ahhh tabi ki şirket!!!.Cem'i  öğrendi  hér neyse zaten saçma bir sevgililik dönemiydi  ortaklıktan dolayı gidip gelmeler olmuş o arada  bir kısa dönem sevgili modunda takilmistik ve yani ilerlemeyince  bitip gitmişti Demir  niye böyle sinirliydi peki ? Kolumu daha fazla sıkınca

"demir lütfen bırak kolumu canım yanıyor" dedim kısık sesle gözlerim dolmuştu kolumun ağrısından.

"sana bi soru sordum ve hala cevabını alamadım cemre "dedi yüksek bir sesle.
"eski bi arkadaşımdı cem ne var bunda" kolumu hızla bıraktı ve sinirden gülmeye başladı

"eski arkadaşın öyle mi " dedi dalga geçercesine.

"evet" dedim  bende ağrıyla kolumu ovuşturmustum.

"seni yalan söylememen konusunda uyarmıştım cemre" dedi tekrar bağırarak. "hangi yakın arkadaş kaldı ki erkek, birbiriniz hakkında her şeyi bilir ve hep destek olur sen açıkla bana" dedi gerginlikle.

"sen bunu nerden biliyorsun, hem yakın erkek arkadaşım hiç olamaz mı benim" dedim bağırarak

"bunu öğrenmek istemiştim zaten  arkadaştan öteydiniz değil mi eski sevgilindi " dedi  sesi o kadar bağırarak çıkmıştı ki yerimden sıçramıştım.
"Konuşsana  söylediklerim yalan mi yoksa değil mi?" Iyice sinirlenmistim onun yaptığı gibi yüksek sesle konuşmaya  devam ettim.

"ya yeter sana hesap vermek zorunda değilim ben" dedim bu saçma mevzuyu konuşmayacaktım onunla odadan  dışarı çıkacakken hızla gelip kolumu tekrar sıktı.

"demir bırak" dedim sıkılmış bir sesle.

"konuşmamız bitmedi ve bitmedi demedikçe de bitmez " dedi kesin bir şekilde

"sen kimsin ki bana hesap soruyorsun?  evet eski sevgilimdi. ne var bunda yani senden önce kimse olamaz mı  hayatimda kaldı ki yakın olduğumuz falanda yok 1 hafta çıktık olmadı bitti niye bu kadar taktın anlamadım ki?" dedim kolumu hızla çekerken adım atıp  ona yaklaştım.

"Benimle evlenmeden  önce  her gecesini  biri ile geçiren birine ben  hesap sormuyorsam, sende bana bu şekilde hesap soramaz birseyler ima edemezsin," sertce kapının kolunu açıp dışarıya adımımı atmamla berrin hanımı gördüm.

"bir haftalık gelinsin ortalığı karıştırmayı başardın yine" dedi o igrenc  bakışlarıyla.

"bakın berrin hanım saygıda kusur etmek istemiyorum ama bu bizim  hayatımız,kavga da ederim  sessizde kalırım benim seçimim, sizin bir şey söylemeye karışmaya hakkınız hiç yok "dedim  net bir şekilde
esra  hızla  yanımıza gelerek koluma hafif vurup geri iterken beni  bağırıp konuşmaya başladı

"sen anneme hangi hakla bağırırsın ya sen kimsin"dedi o cırtlak sesiyle yine konağı ayağı kaldırdı.

" ne bağırmasından bahsediyorsun Esra  " dedim sakin ama  karşı çıkan bir şekilde, ayni anda demir odadan çıkıp  yanimiza ilerledi

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin