11

412 37 15
                                    

Atlas'tan

Yemeğimi yemekhanenin en köşesinde yine tek başıma yiyordum. Abimi sabah bile görmemiştim, genelde yanımda o olurdu. Buna alışmam gerektiğini biliyordum ama zorlanıyordum. Tek tesellim yemeğimin çok lezzetli olmasıydı. Hızlı yediğim için kısa sürede oturduğum yerden kalktım ve yemekhaneden çıkıp okul binasına girdim. Önüme bakarak yürüyordum ama zaten binada çok az öğrenci vardı. Son sınıflar bazen yemekhaneye gitmek yerine ders çalışıyorlardı. Onlar dışında kimse yoktu.

Lavaboya girdim ve ellerimi yıkadım. O sırada lavaboya biri girdi. Başımı çevirip bakmamıştım bile. O kadar bunalmıştım ki, sanki tüm bu yaşananlar bardağı taşıran son damlaydı. Sanki tüm bunlara zaten sahiptim ama açığa çıkmaları için bunların yaşaması gerekiyordu. Belimden çekilip aniden tuvalete sokulmamla dudaklarım arasından tiz bir çığlık çıktı. Dudaklarım üstündeki el çığlığımı keserken gözlerimi üstümdeki kişiye çevirdim. Enes'i görmemle korku zihnimi terk etti. Onu görmek beni rahatlatmıştı. Enes elini dudaklarımdan çekerek çeneme indirdi.

"Bağırmasana güzelim, bir duyan olacak." Derken sırıtıyordu. Yanaklarımın yandığını hissettim o ise üstüme daha çok eğilerek baş parmağı ile dudaklarımı okşadı. O dudaklarımı okşarken ben yavaşça konuştum.

"Korktum."

Enes diğer elini belime sardı. Kulağıma eğilip kısık bir sesle:

"Benden korkman gereken tek yer yatak." dedikten sonra kulak mememi dudakları arasına alıp emmeye başladı. Dudaklarımı birbirine bastırıp ses çıkarmamak için direndim. Omuzlarına tutunarak sertçe sıktım. Boynuma geçip sıcak dudaklarını bastırıyor, dişleri arasına aldığı derimi çekiştiriyordu. Geçirdiğimiz gecenin etkisiyle hala acıyan deliğim, sırılsıklam olmuştu.

"Bir şey dokunuyor bana.." diye mırıldandım. Gülümseyerek yavaşça ayrıldı ve elini pantalonu üstünden penisine getirdi ve kendini okşadı. Yanaklarımdaki yanma hissi artarken gözlerimi kaçırdım. Belimdeki elini eteğimin altına kaydırırken kendini okşamayı da bıraktı ve diğer elini de kalçama getirdi. Elleri arasına aldığı kalçamı sertçe sıktığında irkilerek inledim. Başımı omzuna yaslayarak ellerim arasındaki okul formasını çekiştirdim. Gözlerimi kapattım. Parmakları iç çamaşırım üstünde gezinirken yavaşça iç çamaşırımın içine kaydı. Kendime yeni gelmiş gibi gözlerimi açtım ve ellerini çekmeye çalıştım. Okuldaydık sonuçta. Biri görüp duyarsa.. okul yönetiminden çok abimden korkuyordum. Enes ve abimin iyi anlaşamadığını herkes biliyordu.

"Ne oluyor Atlas?" Dedi Enes kaşlarını çatarak. Hafifçe ellerini çekti ve ellerini tekrar belime sardı. "Burada olmaz." dediğimde sertleşen penisini bana bastırdı. "Ama seni istiyorum bebeğim, beni bu halde mi bırakacaksın?"

"Ne yapabilirim ki?"

Enes sırıttı.

"Dizlerinin üstüne çök güzelim. Sana güzel bir şey vereceğim."

Ne istediğini anlamamıştım ama dediğini yaparak dizlerimin üstüne çöktüm. Enes pantalonunu ve iç çamaşırını birlikte hızlıca sıyırırken çenemden tutarak yüzüne bakmamı sağladı. Ben ne olduğunu anlayamadan pantalonundan çıkardığı deri kemeri boynuma takmıştı. Biraz sıktığında korkmaya başlamıştım. "Enes, bu ne? Ben istemiyorum bunu olmasın."

"İlk seferin olduğu için sana öğreteceğim. O yüzden bu şimdilik gerekli. Uslu bir bebek ol ve çabuk öğren ki böyle şeylere gerek kalmasın. Şimdi dudaklarını arala."

Ne kadar mızmızlansam da kabul etmemişti. Dudaklarımı aralayıp ona bakarken bir emir daha verdi.

"Dilini çıkar."

Save MeWhere stories live. Discover now