13

141 20 0
                                    

Jungkook'tan

O mesaj ve o günden sonra tamı tamına 4 gün geçmişti. Her şey eskisi gibiydi. Taehyung, mesaj atanın kim olduğunu hala araştırıyordu. Hiçbir ipucuya rastlamamıştı. Onun dışında genelde sakin oluyordu. Benimse hala kafam çok karışıktı.

O gün Jimin'in aşık olmanın nasıl hissettirdiği konusunda söylediği şeyler asıl kafamı karıştıran şeylerden birisiydi. Bunun için kendimi test ediyordum.

Onun dışında yine de ona fazla yaklaşmıyordum çünkü... bilirsiniz, aşık değilseniz öyle davranmak adiliktir. O gece onu öpmem gibi.

Ve artık Taehyung telefonumu kullanmama izin veriyordu. Sadece Jimin ve Yoongi telefonda kayıtlıydı ki zaten benim de sadece onlarım vardı. Ailem yoktu, akrabalarım desen zaten kendilerine hayırları yoktu. Her neyse...

Taehyung hakkında merak ettiğim şeyler vardı elbette. Yoongiyle nereden tanıştıklarını, o gün neden beni kurtardığını, ne zaman benden hoşlanmaya başladığını... ama daha zamanım vardı, şuanlık burada baya bir vaktim var gibi duruyordu.

"Taehyung"

"Hmm?"

"Kahve yapacağım kendime ama kahveyi bulamadım. Yardımcı olur musun bana?"

"Bekle bir dakika, geliyorum" Bana eskisi gibi davranmaması beni üzüyordu ama belki de böylesi daha iyidi.

"Gelmene gerek yok, kahvenin nerede olduğunu söylesen yeter."

"Muhtemelen dolabın en üst rafındadır. Orada değilse altlara bak."

"Tamam, teşekkür ederim. Sen de ister misin?"

"Yok, kahve sevmem ben."

"Çay da yapabilirim"

"Yok, istemiyorum Jungkook. Afiyet olsun sana"

Kapısının önünden ayrılıp mutfağa yanaştım. Yine eski sığınaktaydık. Burası evim gibi hissettirmeye başlamıştı nedense.

"Hay sikeyim nerede bu?" Cidden kahve üst rafta yoktu. Altlarda da yoktu.. Rafların üstünde miydi acaba?

"Yani oha! Kahve sevmediğini bu kadar belli edemezdin" sandalyeye çıkmam gerekiyordu. Kahve yapmaktan vazgeçmek üzereyim.

"Taehyung'u mu çağırsam? Hayır hayır işi var onun"

"Of neyse sonra yaparım" Canım sıkılmıştı. Taehyung odasından hiç çıkmamaya başlamıştı ve bu canımı acıtıyordu. Önceden yaptığı pankekleri özlüyordum. Şimdiyse genelde dışarıdan yemek söyleyip onu yiyorum. Taehyung yemiyor. Ne yiyor sonra onu da bilmiyorum.

"Film mi izlesem?"

Taehyung mutfağa doğru ilerliyordu. Sonunda asosyallikten kurtulmuşa benziyordu...

"Kahve yapmamışsın"

"Uzanamadım kahveye. Hevesim de kaçtı zaten. Bir şey mi arıyorsun?"

"Yemek yapayım dedim. Günlerdir dışarıdan yiyoruz sıkıldım."

"Pankek yapsana." Söylediğim söz onu şaşırtmışa benziyordu.

"Pankeklerimi seviyor musun ki?"

"Pofuduk pofuduk oluyorlar. Hoşuma gidiyor o yüzden"

"Peki madem, Pankek yapayım." Taehyung buzdolabının kapağını açmış ve orada gördüğü şeyden olacak ki yüzünde garip bir ifade belirtmişti.

"Senin yaptığın pasta burada duruyor. Ama muhtemelen bozulmuştur" Taehyung, pastayı kokladı fakat muhtemelen bozulup bozulmadığını anlamadığı için eline bir çatal alıp yedi.

"Öğk!" Çok komikti.

Yazardan

Jungkook kıkırdamaya başlamıştı ve bu halleri Taehyung'un çok hoşuna gidiyordu.

"Bak sen şuna! Ben burada gıda zehirlenmesi yaşamış olabilirim ama beyefendi oturmuş orada kahkaha atıyor!"

"Ne var ya!? Halin çok komikti ama"

"Sus! Cidden bozulmuş bu bu arada. Atıyorum ben bunu"

"Çerçeve falan yaptırsaydın"

Taehyung duraksadı. Düşündü.. böyle bir şey yapıp yapamayacağını düşündü.

"Mantıklı aslında..."

"At şunu Taehyung."

"Adımı söylemen çok hoşuma gidiyor." Jungkook'un kalbi bir anda hızlı çsrpmaya başlamıştı. Ne oluyordu ona? Bir anda heyecanlanmaya başlaması asla normal değildi. Bu hissi yaşamıştı ama en son lisedeydi. Aşk mıydı bu? Ya da belki hoşlantı?

Az önceki o soğuk hallerinden eser yoktu. Bir anda ikisi de kıkırdamaya,gülüşmeye başlamıştı. Belki de ikisinin de istediği şeyin aynı olmasından kaynaklıydı.

"Jungkook, bence bugün de dışarıdan yemek söyleyelim" Jungkook, Taehyung'un yine aynı soğuk tavrıyla davranmasından korktu. Ama öyle olmadı.

"Film izleyelim."

"Ciddi misin sen!?"

"Film izlemeyi sevdiğini biliyorum Jungkook. Sen seç filmi bende yemek sipariş edeyim." Jungkook çok mutluydu.

Aradan bir kaç saat geçmiş ve ikisi de yan yana oturmuş filmi izliyorlardı. Jungkook'un çok uykusu gelmişti. Gözlerini kapatmamak için bir savaş içindeydi ancak bu savaşı kaybetmişti. Kafası Taehyung'un omzuna düşmüştü.

"Bu iki oldu. Rahat sanırım burası." Taehyung kendi kendine konuştuğunu sanıyordu ama Jungkook yarı uyanıktı.

"Seni görmek istemediğimi söylüyorum ama sana yaklaşmak için de can atıyorum. Görmek istemesem bile bir şekilde tekrardan yanında oluyorum. Jungkook, ne yaptın sen bana?" Jungkook, bu duyguların aynısını kendinin de yaşadığını farketti. Hatta şuan bile ona bu kadar yakın olduğu için hem vicdan azabı çekiyor hem de kalbi gümbür gümbür atıyordu. Neydi bu lanet şey?

"Seni buraya getirmem hataydı bence. Sana daha çok aşık olmamı, bağlanmamı sağladı. Seni başka korumaların yanına da gönderebilirdim ama ben seni onlardan bile kıskanacak kadar seviyorum."

Bayan Kim'le yakınlaştığında hissettiği şey. Kıskançlıktı. Jimin'in aşık olma konusunda dediği şeylerin hepsini yaşıyordu Jungkook. Sadece aşık olmanın ne demek olduğunu unutmuştu belki de bu yüzden duyguları hakkında bir açıklaması olmuyordu.

Ve o öpücük bunu sorgulamasına da sebep olmuştu. Belki o gün onu öpmeseydi şuan me bunları duyabileceği, ne de sorgulayabilecekti. Çünkü bunlar çok yabancı hislerdi.

Jungkook, istifini bozmadan Taehyung'u dinlemeye devam etti. Bir yandan da düşünerek tabii. Bunu yaparken gerçekten de uyumuştu.

.......

FİCİN OKUNMASI BİN OLMUŞ ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM!!! Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın sizi seviyorum😻😭

secret mafia darling | taekook ✔️Where stories live. Discover now