7

202 19 3
                                    

Jungkook yataginda uyuyorken onu bir alarm sesi uyandirdi. Kalktiginda yaninda bir telefon bir de not vardi. Notun üstünde "bugun disari cikabilirsin. Ama unutma her zaman seni izliyorum"

Bu not cok komik gelmisti Jungkook'a. Gercekten bunu yazmis olabilir mi diye dusundu.

Asagiya indiginde kendisinden epey uzun, kasli biri bekliyordu. Jungkook ilk basta korktu. Fakat daha sonra adamin adının Namjoon oldugunu, Taehyung'un adamlarindan biri oldugunu ogrendi.

"Disari cikmama izin var yani degil mi?"

"Evet efendim. Saat 19.00'a kadar. Daha sonradan tekrardan buraya gelmelisiniz. Bu gezmede size eslik edecegim." Jungkook adamjn neden bu kadar resmi konustugunu dusundu. Onlar icin hicbir seydi halbuki..

Namjoon devam etti; "Ve efendim kimseyle temasta bulunmamaniz gerekiyor."

"Serbest olmamin ne anlami var o zaman?"

"Emirler boyle efendim.."

"Pekala pekala. Uzerime bir seyler giyinip geliyorum."

Jungkook'un aklından geçen birçok plan vardı lakin bunu yaparsa sonuçlarına da katlanması gerekiyordu. Ama sonuçların nasıl olduğunu kestiremiyordu...

"Ben hazırım, çıkabiliriz. Nereye gideceğiz peki?"

"Efendim, tek kural herhangi bir yakınınızla temas etmemek. Bu kuralı çiğnemeden istediğiniz yere gidebiliriz."

"AVM'ye gitmek istiyorum o halde.."

Jungkook ve koruması Namjoon AVM'ye vardıklarında Jungkook uzun zamandan sonra dışarı çıkabildiği için mutluydu. Lakin aklında da birkaç plan vardı..

Kıyafet almak için bir mağazaya girdiler. Namjoon, Jungkook'a:

"İstediğiniz her şeyi alabilirsiniz efendim. Lakin tek kura-"

"Tanıdıkla temas etme bla bla... Merak etme tanıdığım kimse buraya gelmez."

Jungkook, her şeyi alabileceğini duyunca gözü döndü. Her beğendiği şeyi almak istiyordu ama bunun ayıp olacağını düşündüğü için geri yerine bırakıyordu.

Birkaç saat gezdikten sonra Jungkook planlarından birini devreye sokmaya karar verdi. Sonuçta sonuçlardan biri onu öldürmek olamazdı. Ölmemesi için zaten o yere kapatılmıştı...

"Namjoon, lavaboya hemen girsem olur mu?"

"Efendim ama..."

"Gerçekten çok sıkıştım. Öyle olmasaydı böyle yerlerde lavaboya gitmem zaten ama bu acil durum..."

"Pekala efendim. Çabuk olun"

"Peki."

Jungkook lavaboya gidermiş gibi yapıp lavbonun yanındaki "exit" yazan kapının oraya yöneldi. Başarmıştı, kurtulmuştu! Dışarıya çıkıp rahat bir nefes alacak ve hemen ordan bir taksiye atlayıp Jimin'in yanına gidecekti. Aklındaki plan buydu yani...

Dışarıya açılan kapıyı bulup dışarı çıkmıştı. Hızlıca koşuyordu çünkü Namjoon'un onun yokluğunu hissetmesi an meselesiydi.

Yan tarafta tam köşeyi dönecekti ki belinde bir el hissetti.

"Nereye gidiyorsun ufaklık?" karşısındaki kişi Taehyung idi.. Gerçekten de izliyordu sanırım kendisini..

"B.. Ben" Jungkook korkudan kekeliyordu. Ona ne yapacaktı, kolunu mu kesecekti, işkence mi yapacaktı, ne yapacaktı bu adam?

"Ah Jungkook. Sana demiştim seni izliyorum diye. Namjoon'u da telaşlandırmışsın. Jimin'e gidiyordun heralde?" aklını mı okuyordu bu adam?

"H.. Hayır.. Sa.. Sadec-"

"Bahane üretmen kaçmadığın anlamına gelmiyor ufaklık. Namjoon'u çağırıyorum seni eve götürsün."

"Ne yapacaksın bana?"

"Tahmin bile edemeyeceğim şeyler.." Jungkook korkmuştu. Gerçekten de boku yemişti..







secret mafia darling | taekook ✔️Where stories live. Discover now