"Ne işin var oğlum senin burada?" Diye konuştum.

"Aklım çıktı ya, birde gözlerini kırpa kırpa bakıyorsun?" Kolunu omzuma atıp beni göğsüne çekti. İtiraz etmeden başımı yasladım.

"Oy çen korktun mu çen? Yerim ben seni. Abisi kurban olsun." Dediklerine hafifçe gülüp gülümsedim. Aslında planım tek olmaktı ama...
Burada olması beni mutlu etmişti.

"Delisin sen ya." Dedim gülerek. Göz kırpıp,

"Kime çekmişsem artık." Dediğinde şaşkınlıkla bir kahkaha attım. Başımı tekrar göğsüne yasladığımda sohbet etmeye başladık.

💐💐💐

"Biz geldik!" Dedim neşeyle elimdeki poşetleri havaya kaldırırken.

"Ayy hoş geldiniz!" Dedi Güneş. Sevgi teyze ve Görkem amca şehir dışındaki akrabalarının düğünü olduğu için evde değillerdi ve yarın akşam geleceklerdi. Kadir de kendi arkadaşında kalmaya gitmişti. Güneş de fırsatı bulunca kız gecesi yapmak için bizi çağırmıştı. Biz de Açelya ile beraber yemek ve gece yiyeceğimiz atıştırmalıkları alıp soluğu burada bulmuştuk.

"Oh ne! Kollarım ağrımıştı." Dedi Açelya. Güneş kenarda duran ses bombasını çalıştırdığında yükselen ses hepimizin aklına yanı videoyu getirdi. Kenardaki kumandayı alıp Açelya ve benim ortama geçti, videodaki kızın taklidini yapmaya başladığında biz de ona eşlik ediyorduk.

"Ben Mustafa Sandal'ım tamam mı?"

Ardından nakarat kısmı girdi.

Aya benzer yüreğim
E doğal olarak takipteyim
Ah, şu kaderi çözersem eğer
Bekle, geliyorum, aşkım

Aya benzer yüreğim
E doğal olarak takipteyim
Ah, şu kaderi yenersem eğer
Seni seviyorum, aşkım
Ben dönerim etrafında
Hiç kimse fark etmez
Aşk bu, affetmez
Işıkların sönerse

Biz gülerek sohbet ederken şarkılar sırayla çalmaya devam ediyordu. En sonunda masayı hazırlamış ve yemeğimize başlamıştık.

"Uzun zamandır hamburger yemiyordum, çok mutluyum şu an." Gözlerimi kapatarak söylediğim şeye kızların gülüşleriyle geri açtım.

"Ne var be? Hamburger özlemek de bir sanat." Dediğimde başta ciddi durdular ama sonra hep beraber gülmeye başladık. Yemekten sonra korku filmi izlemeye karar verdik. Filmi Açelya seçmişti. Üzerimize ince bir battaniye alıp yan yana dizildik.

İlk bir saat çok korkunç değildi fakat geri kalanı... Yarısında gözlerimi kapatmıştım. Hep beraber filme odaklanmışken bir anda ışıklar ve televizyon kapandı. Işık olmasa da aynı anda birbirimize baktık.

"Tamam, çok normal elektrikler kesilmiştir. Şartel atmıştır büyük ihtimalle." Dedim ve yanımda duran telefonu almak için elimi koltuğa attım. Telefon orada yoktu, elimi koltukta gezdirdim ve yine yoktu.

"Telefonum nerede benim ya?" Diye söylendi Güneş.

"Benimki de yok." Dedim. Umarım Açelya bulmuştur. Tam o sırada bir telefon ışığı yandı.

"Buldum." Dedi Açelya'nın rahatlamış sesi. Aynı şekilde biz de rahatlamıştık. Üçümüz de kalkıp şartelin olduğu yere ilerledik.

"Şimdi, bunlardan hangisi?" Diye sordu Güneş. Kaşlarımı kaldırarak ona baktım.

"Bilmiyor musun?" Diye sordum. Başını iki yana salladığında kenara çekildi. Onun yerine ben geçtiğimde şartelin ayarlarını düzelttim ama bir değişiklik olmadı.

İLGİ/GERÇEK AİLEMWhere stories live. Discover now