(11) Hastane

81 7 9
                                    

Geceyi en yakın özel hastanelerden birine getirdim. Bütün taramaları yaptırıldı özel bir odaya alındı. Üst düzeyde bir güvenlik sağlandı. Kendini toparlaması için seruma vitaminler ve biraz uyku ilacı eklendi. Eklenen ilaçlarını önce kontrolden geçirtiyordum. Kimseye güvenmemeyi çok küçük yaşlarda öğrenmiş biri olarak işimi hiçbir zaman şansa bırakmazdım.

Her yirmi dakikada bir sigara içmek için odadan çıkıyordum. Gece ye çıkmadan bir baktım huzursuz ifade ile uyuyordu uyandığında neler anlatacaktı kötü birşeyler duymaya hiç hazır değildim aklıma sürekli kötü iğrenç görüntüler geliyor düşündükçe deliriyordum.

Dışarı çıktığımda bağırış çağırış duydum . Kurulan güvenlik çemberinden geçemediği belli olan bir çocuk bağırıyordu. Bu katta Geceden başka kimse olmadığı düşünülürse Gece yi tanıyan biriydi fakat nerden ne duymuş burayı nasıl bulmuştu yoksa bizim içimizde mi köstebek vardı. Kapıda duran Anıla baktım "Sana emanet artık tek hata istemiyorum sonuçlarına sen katlanırsın " diyerek kaç yıllık canımı emanet ettiğim adamımı tehdit ettim.

Ben ona tereddüt etmeden canımı emanet ediyordum diğerleri bir düşünüyorsa o on düşünecekti . Ellerini önünde bağlayıp "Emret öleyim abi " dedi.
"Bana ölün değil dirin lazım. Tek hataya tahammülüm yok şimdi içeri gir içerde bekle yerine de sağlam birini koy " dedim Bizim dünyamızda boşluğa, zayıflığa ,duygusallığa yer yoktu olmamalıydı. Kafasını tamam anlamında sallayınca adımlarımı hızlandırdım . Muhtemelen ben ona Burdan ölsem bile ayrılma dediğim için bağıran kişinin yanına gitmemiş onu en sağlam adamlarımdan Semih'e bırakmıştı.

Katın girişinde de Semih ve diğer korumalar konumlandırılmıştı. Semih gördüğüm kadarıyla sabri taşmış on altı yaşlarındaki gencin yakasını tutup havaya kaldırmış. Bu genç Gece yi araştırırken dosyasında gördüğüm. . "Semih bırak onu !" kafamda beliren siluetle kardeşi Umut olduğunu anladım . Ablasının başına gelenler yetmezmiş gibi birde kardeşini dövecektik düşüncelerden kurtulmak için kafamı salladım. Beynimde o kadar çok şey dönüyordu ki artık patlayacak gibi olmuştu.

Sorunları biran önce kökünden halledip bu olay ve kafa karışıklığından kurtulmam gerekti. Semih arkası bana dönük olduğu için ona yürüdüğümü farketmemişti ama sesimi duyar duymaz genci bıraktı. Yanlarına geldiğimde Umutla göz göze geldik.

"Sen misin bunların başı söyle şunlara çekilsinler ablamı göreceğim burda olduğunu biliyorum ." demesiyle Semih biraz şaşırsa da hemen toparladı.

"Sakin ol delikanlı onlar görevini yapıyor kimsenin geçiş izni olmadığı için seni de almadılar çünkü tanımıyorlar ablan uyuyor gayet iyi gidip görebilirsin " ne kadarını biliyordu bu çocuk ne söylemişti Gece bilmiyorum uyanana kadar kaçak cevaplar verecektim.

Histerik bir gülüş attı "Çok sağol ya ablamı görmeme izin verdiğin için bu mafya ayakların bana sökmez kimsiniz ne istiyorsunuz ablamdan" diyerek genlerinin aynı olduğunu ispat etti kimlik göstermeye bile gerek yoktu.

"Ablan'dan birşey istediğimi de nereden çıkardın ben sadece onu koruyorum uyandığında kendisine sorarsın ayrıntılı anlatır çoluk çocukla uğraşacak vaktim yok " diyip yanından geçtim daha fazla soru sormasına müsade etmedim şu lanet sigarayı yakmalıyım artık bahçeye inmeden yangın merdivenini kullandım hemen o gri dumanı ciğerlerime çekmeliyim.

Paketinden çıkardığım sigarayı dudaklarıma dayadım ucunu yaktığım sigarayı büyük bir nefesle ciğerlerime gönderdim. Ard arda yaktığım üç sigarayı içtikten sonra biraz olsun rahatlamıştım. Odaya dönsem iyiydi şimdi de genci, Anıl pençesine takmış olabilirdi . Koruma dediğin insanın işini kolaylaştırır benimkiler zorlaştırıyor gibi diyerek kendi kendime kafa salladım.

AVUKAT HATUNWhere stories live. Discover now