(2) Bakış

211 9 0
                                    

Bana yaveri Salih bey yani şoförü ile ulaştığı için bu tehditkar beyle resmi olarak tanışmamız şuanda gerçekleşiyor.

Aslında dışardan bir aurasi olduğunu söyleyebilirim. Uzun boyu kirli sakalları ve ceketine tam oturmuş bedeninin uyumuna bakan her kadının ilgisini çekecek ve tekrar baktıracak kadar yakışıklı bir yüze sahip olduğunu görüyorum şu anda fakat o soğuk duruşu,sert adımları tekinsiz bakışları insanda bir ürperme ruh hali yaratıyor.Yaşı sanki 30 larında gibi bilemiyorum genç de olabilir hafif kirli sakalları birkaç yaş fazla gösteriyor olabilir.

Korkmalı mıyım.. Hayır Gece sakin ol sen bir Avukatsın böyle insanlarla artık sık karşılaşacağım için içimden kendime telkinler vermeye devam ediyordum.

"Beni aklamanız dışında o şerefsizin içeride uzun yıllar kalmasını sağlayacaksınız" dedi başka türlü bı kararı kabul etmek istemez gibi konuşuyordu fakat benim hakim olmadığımı kararı benim vermeyeceğimi söylememe gerek var mı?

" Bakın Karan bey zaten bu davayı çok istekli aldığım söylenemez siz de biliyorsunuz ki elimizde mahkemeye sunacak bir kanıt olmadan bu dediğinizi yapmam bu şartlar altında imkansız görünüyor" dedim fakat gözlerinden ateş çıkacakmış gibi yüzünü yüzüme yaklaştırdı bir koku sarmaladı etrafımı odunsu hoş bir kokuydu

" Peki ben sizi neden Avukatım seçtim "beni seçmesi bir lütuf gibi konuşuyordu beni seçti diye şanslı kişi gibi mi davranacak bana hayatımın en kara günlerinden birini yaşıyorum farkında mı? yok daha fazla katlanamayacağım.

"Karan bey dosyayı inceleyip üzerinde çalışacağım ve bu sizinle yaptığım ilk ve son işim olacak görüşmek üzere" dedim ve adım attım fakat kolumdan hiçte beyefendi olmayan bi tavırla tutup kendine çekti boy farkımızdan dolayı üzerime doğru eğilip kulağıma,

"Sen önce davayı al sonra işimiz olup olmayacağına ben karar veririm "diyip kolumu bıraktı ve geri çekildi. Ona cevap vermeden arkamı döndüm ve adliyeden çıktım.

Eve geldim sessizce kapıyı açtım kardeşim büyük ihtimal hala uyanmamıştı. Evet bi erkek kardeşim var Umut lise sona gidiyor okulunu çoğunlukla ekse de dersleri iyi nasıl iyi bende anlam veremiyorum.Sayısal da gayet başarılı notlar alıyor biraz çalışırsa iyi bir universite de istediği bir bölümü okuyacağını düşünüyorum.

Mutfağa giderek Umut'a yiyecek birşeyler hazırladım kocaman olmasına rağmen benim küçük çocuğum gibi hala çoğu şeyini ben hallediyorum. Annem ve babam başka şehirde yaşıyorlar ben İstanbul 'da hukuk bölümünü kazanınca Umut 'da benimle gelmek liseyi burada okumak istedi. Ailem biraz tereddütte kalsa da en azından benimde yalnız kalmayacağımı düşünüp ikna olmuşlardı.Başlarda zorlansak da kardeşimle birbirimize herzaman destek olduk sabah okula gidip akşam evde beraber vakit geçirdik.

Benim derslerin yoğunluğundan fazla vakit ayıramıyordum ama Umut da fazla dert etmiyordu kendi arkadaşları vardı genelde onlarla takılıyordu.

Avukat olmayı çok istemiştim ama işin iç yüzünü görünce bi korkmadım denmez her zaman dik soğuk ve duygusallıktan uzak bir tutum içinde olmanız gerekiyor karşılaştığımız müşteriler her zaman anlayışlı değil çoğu İstanbul'da tanınmış prestij sahibi insanlar oluyor ve istediklerini kolay yolla alamayacaklarını anladıklarında işler tatsız bir hal alıyor bazen rüşvet bazen tehdit yoluyla ama bir şekilde hallediliyor

Staj dönemim bu gördüklerimden sonra biraz hayal kırıklığı birazda bu bölümü neden okudum gibi kafamda soru işaretleri bazen de pişmanlıklara yol açtı. Oysa ben hayatı biraz deli dolu yaşayanlardanım. Daha sevecen güler yüzlü hayatı yaşamak gibi yapmak değilde bir daha hayata gelmeyeceğini bilerek dolu dolu yaşamak istiyorum.

Şimdi oturmuş Karan dosyasını bir an önce karara bağlayıp kurtulmak istiyorum karanlık dünyasına beni çekmesine izin veremem. Ne kadar karşısında dik bir duruş sergilesem de bakışlarında geçen ifadeden korkmadım diyemem. Dosyaların masanın heryerine dağılmış ben bir kanıt olmadan Karan'ı aklayıp elini kolunu kırdığı adamın ceza almasını sağlamakta kafa patlatırken telefonuma mesaj geldi. Dikkatimi dağıtmak istemediğim için tam dosyayı elime almıştım tekrar mesaj sesiyle doğruldum koltukların üstüne atmıştım oraya doğru yürüyüp kendimi koltuğa bıraktım telefonun kilidini açtığımda bilinmeyen numara olduğunu gördüm.

"054...:     Akşam 8 de ofiste bekliyorum."
"054...      Beni bekletmek gibi bir hata yapma "
buda kim şimdi derken bir bildirim daha düştü
"054... Salih'i gönderirim     " ah tabi ya bu bizim insani değerlerden nasibini almamış müvekkilim. Cevaplaya girip bir sinirle yazmaya başladım.

+"054..  Sizinle daha makul saatlerde görüşmemiz gerekmez mi ?"

+"054.. Ayrıca benimle sürekli tehditkar konuşmaktan vazgeçin karşınızda Avukatınız var." birazcık diklenmiş olabilirim ama sinirlendiğim zaman cesaretim kendini gösteriyor karşıdan bi cevap beklerken cesaretim nereye saklandı peki..

AVUKAT HATUNOnde histórias criam vida. Descubra agora