19.BÖLÜM

929 53 9
                                    


İLAHİ BAKIŞ AÇISI...

Aşkın hüzünlü hali aşık iki ruhun bedeninde acı çekmesine neden oluyordu. birbirlerine seven iki ruh arada kalan acılar.

biri çok seviyordu diğer ise sevmesine rağmen yaşanılanlarda dolayı kabul edemiyordu.

genç adam gözlerini açık olan televizyon ekranına boş bakışlar ile bakarken üstüne aldığı hırkaya biraz daha sarıldı.

derin bir nefes alarak kalbinde yaşadığı acıyı geçirmeye çalışıyordu. masanın üzerinde duran alkol şişesinden bir yudum aldı.

canı yanıyordu. bunu kabul etmek istemiyordu fakat canı çok yanıyordu. onu bırakıp gitmesi canını yakıyordu.

hisler darmadağındı. gözlerini acı ile yumarak dudaklarına yerleştirdiği cam yüzeyini boğazından akan alkol içini ferahlatmaya çalışıyordu fakat hisleri ve duyguları daha baskın olduğu için pek işe yaradığı söylenemezdi.

"neden böyle oldu "diye fısıldarken gözünden akan bir damla yaşı hırkasının kolu ile sildi.

"böyle olmaması gerekiyordu "diye boğuk bir ses ile kendi kendine konuşan doğan kesik bir nefes aldı.

"canımın yanmaması gerekiyor "diyerek dengesiz bir şekilde ayağa kalktığında gözlerini bir an kaydı.

"böyle olmaması gerekiyordu "diye tekrar etti sarhoş bir kafayla. bir kaç adım atarak salondan çıktığında yatak odasına doğru yürüdü fakat bundan vazgeçerek mutfağa girdi.

ne zaman üzülse veya canı yansa yemek yerdi. midesi bulana kadar yer sonra da hissettiği acı ile kusardı.

 mutfak tezgahın üzerindeki makarana kasesini alarak masaya geçip oturduğunda kaşıkla aldığı lokmalar boğazını düğümlüyordu.

gözleri dolan genç adam midesi bulana kadar yediği yemek yüzünden lavaboya giderek canı çıkana gözyaşlarını kusarak çıkarttığında canı çok yanıyordu. içtiği alkolün de etkisi vardı.

midesinde çıkarttığı bütün yediklerini klozete kusarken gözlerindeki yaşlar dinmiyordu. hıçkırıkları can yakıyordu. kalbi çok acıyordu.

kıpkırmızı gözler ile lavabodan çıkan genç adam yorgun argın salona geçerken midesindeki alkolün etkisinden çıkmıştı. 

Kendimize lüzumsuz bir savaş yarattık
Hâliyle sağ salim çıkamadık
Deli ruh hâli bazen iyi gelir ama biz çok abarttık
Yolumuzun üstündeki kötü yükleri hep sırtımıza çıkardık
Aldığımız hasarları
Ziyansız saydık


başını koltuğun koluna yaslayan adam gözlerini kapattığında içinde bulunduğu durum canını hiç yakmadığı kadar yakıyordu.

biraz sonra kapısının çalınması ile başını yorgun bir şekilde kaldıran adam mahmur ve ağlamış gözler ile kapıya doğru giderek üstünü başını düzelte gereği duymadan kapıyı açtığında karşısında bir kolunu kapının pervazına yaslayan ve ona sarhoş ve ağlamış gözler ile bakan alex martiniyi görmeyi beklemiyordu.

"alex "diye boğuk sesi fısıldayan genç adam karşısındaki adama bakarken alex yorgun ve ağlamış gözlerin sahibine baktı. sevgili avukatına.

"olmuyor "diye konuşan martini kolunu çektiğinde ona yalvarırcasına bakıyordu. "olmuyor sensiz olmuyor işte "diye sesini yükselttiğinde sarhoştu.

"alex sus "diye panikle genç adamın kolunu tutan doğan onu içeri çektiğinde gece yarısı insanları rahatsız etmek istemiyordu.

kapıyı kapatan adam sırtını duvara yaslayan adama baktı. "senin ne işin var burada "dediğinde genç adam sırtını duvardan ayırarak doğana yaklaştı.

"evime geldim doğan "dediğinde kalbi hüzünlenen adam harap olmuş adama bakarken kollarını  tutan adamın gözlerine baktı.

"sen sevmedin ama olsun benim aşkım ikimize de yeter "dediğinde genç avukatın gözlerine bakıyordu alex.

acı ile yutkunan doğan tam ağzını açıp konuşacaktı ki dudaklarının üzerine konulan genç adamın orta parmağı ile sustu.

"sus "diye konuşan genç adam "senin kelimelerin benim kalbimi öldürüyor ben senden kurşun yerken bile canım bu kadar acımamıştı sevgili avukatım "dediğinde gözleri dolan doğan gözlerini yere indirdiğinde çenesine konulan parmaklar ile yüzü ona bakan adamın yüzüne çevrildiğinde "ister beni kov gönder ama ben gitmem "dediğinde doğan da onun gitmesini istemiyordu.

"sensiz her yer o kadar boş ve solgun ki ben sana ölüyorum avukatım "dediğinde yüzüne yaklaşan genç adam aralarında az bir mesafe vardı.

yüzleri arasında bir nefes kadar boşluk varken sarı hareleri genç avukatın açık kahve rengi irislerine dokundu.

"seni öpebilir miyim "dediğinde doğanın kalbi bir kuş cıvıltısı misali yeniden atmaya başladı.

"öp beni "dedi genç avukat. bunu duyan genç adam dudaklarını hasret kaldığı deliler gibi aşık olduğu adamın dudakları ile birleştirdi.

Zor gibi gelmedi, oyundu bize tabii
Demlenmedi ki ruhumuzun feri
Büyümeyecektik, itiraf et hadi


Tek iyi olduğumuz sevişmeler de bitti
Yok oldu tutku ve ten uyumu
Sahte hikâyenin sahte hazin sonu
Oh-oh


*************************************************************************

BUNU BEKLEMİYORDUNUZ DEMİ KJKJKJ BEN SİZE DEMİŞTİM. ÇARPICI GİRİŞLERİM VARDIR. BU ARADA DİĞER BÖLÜM FİNAL KJKJKJK GÜZEL BİR FİNAL İLE HİKAYEYİ BİTİRİYORUZ BOL YORUM YAPI BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN.


MAFYA-BXBWhere stories live. Discover now