Miss Manobal

-Bölüm5: Yenilebilir mi?-

Lalisa kadınların üzerindeki her türlü parfümü koklamıştı, yapay olarak eklenmiş bu tür kokular onu tiksindiriyordu.

Ama karısının kokusu çok güzeldi.

Jennie'nin emniyet kemerini çıkardı ve alçak sesle, "Hangi parfümü sıktın?" diye sordu.

Parfüm mü?

Jennie başını salladı, "Parfüm sıkmadım."

"O zaman vücudun neden bu kadar güzel kokuyor..."

Lalisa başını kaldırdı ama bir saniye sonra durdu çünkü sözlerinin arasında Jennie'nin kırmızı dudaklarına hafifçe dokundu.

Aralarında bir perde vardı ve ikisi de hazırlıksız yakalanmış ve öpüşmüşlerdi.

Jennie'nin yelpazeyi andıran kirpikleri titredi, bu...onun ilk öpücüğüydü!

Çok geçmeden Lalisa geri çekildi, derin ve geniş gözleri kızın peçesinin ardındaki kırmızı dudaklarına bir bakış attı, yutkundu, "Özür dilerim, peki... beni tekrar öpmene izin versem?"

Jennie ona baktı, "Sanırım... Sana bir tokat atmalıyım."

Lalisa dolgun dudaklarını büzdü ve boğazından cazibeli ve keyifli bir kahkaha döküldü.

Jennie aracın kapısını açıp," Ben gideyim," dedi.

"Benim adım Lalisa Manobal."
Jennie çok düşünmeden üstün körü bir hıh çekti, şu anda onun adı umurunda değildi, sadece büyükbabasını görmek istiyordu.

"Biliyorum Bayan Manobal, hoşçakalın." Jennie araçtan indi ve Lalisa'ya el salladı.

Bugün Jennie kırmızı bir süveter giymişti ve elini salladığında süveter yukarı kalkarak söğüt gibi incecik beli ortaya çıktı ve Lalisa'nın direksiyon simidindeki parmağını bir an için yavaşça ovuşturarak içinden 'belini sarabilecek miydi?' diye geçirdi.

"Daha sonra bir toplantım var, seni sonra alırım."

"Gerek yok..."

Jennie bunu reddettiğinde araç hızla uzaklaşmaya başlamıştı.

Bu sahne yukarıdaki Shin Su-Hyun'un gözlerinde kilitlenmişti, güzel, bu Jennie iyi bir insanmış gibi davranıyor, sadece dün gece düğününü kutlamak için ölümcül hasta biriyle evlenmiş bugün ise başka bir kadınla takılıyordu, hemde uygunsuz bir şekilde.

Shin Su-Hyun lüks arabaya baktı, araba oldukça güzeldi, ancak üst sınıf değildi, ancak arabanın plakasi...

Arabanın plakasını Shin Su-Hyun daha önce hiç görmemişti, ancak en yakın arkadaşının bundan bahsettiğini duymuştu, plaka o kadar iyiydi ki tüm şehri kendi mekanı gibi dolaşabilirdi!

Jennie'nin birlikte olduğu vahşi kadının nasıl böyle bir plakası olabilirdi?

Shin Su-Hyun yanıldığını sandı ve gözlerini ovuşturup tekrar baktığında lüks arabanın çoktan gitmiş olduğunu gördü.

Yanlış görmüş olmalıydı.

Shin Su-Hyun hızla merdivenlerden aşağı koşarken tam da Jennie'yi gördü ve yüksek sesle gülerek, "Jennie, seni geri gönderen o kadın kimdi, yalnızlığa bu kadar dayanamayacağını beklemiyordum, bebek yüzlü bir kadın bile bulmuşsun!" dedi.

Bebek yüzlü kadın mı?

Karısı?

Kadının zarif ve yakışıklı yüzünün yanı sıra iç dünyasının güçlü ve otoriter olarak nitelendirilebilecek tarzı ve olgunluğu -akla geliyordu ve onu bebek yüzlü kadın ile ilişkilendiremiyordu