13

54.7K 223 4
                                    

Son saniye kendimi geri çektim. Az kalsın öpüşecektik ve bu duygu karmaşasında bir yenisini daha istemiyordum.

"Kolum." dedim. Hala kolumu tutuyordu ve canımı acıtmaya başlamıştı. Hemen bıraktı kolumu "B-ben..." dedi. Elimi dudaklarına götürüp "Şşşşş....." dedim. "Sonra. Şuan bişey konuşacak durumda değilim." dedim. "Noldu?" diye sordu hemen. "Uzun hikaye boşver." dedim ayakkabılarımı giyerken. "Dinlemek isterim." dedi. Bense bu arada çantamdan arabamın anahtarını çıkardım. "Hey bir yere gitmiyorsun." dedi hemen. Bişey demeden anahtarı ona uzattım. Kafası karışmıştı ama aldı anahtarı. "Madem gitmiyorum arabamın arkasında bir spor çantası, kılıfta bir elbise ve bir ayakkabı kutusu var. Onları getirirsen sevinirim." dedim gülümsemeye çalışarak. "Tamam ama karşılığında şu uzun hikayeni anlatacaksın." dedi. "Tamam anlaştık." dedim.

Hızlıca evden çıktı. Ben acaba arabayı bulabilir mi diye düşünürken geri gelmişti bile. Elbisemi elinden kurtarıp "Misafir odası?" diye sordum. Eliyle bir kapıyı işaret etti. Peş peşe odaya girdik ve ben elbiseyi hemen dolaba asarken Bill de elindekileri bir kenara bıraktı. Yatağa oturup "Teşekkür ederim." dedim. "Bayağ hazırlıklıymışsın sen." dedi gülümseyerek. "Evet öyle oldu bugün." dedim. Yanıma yaklaşıp "Hadi ben görevimi yaptım sıra sende." dedi.

Bende herşeyi anlattım. Klein'la ilk tanışmamızdan sevgili olmamıza , Diana'dan bugün onları görmeme.

Farkında olmadan ağlamaya başlamış olacağım ki Bill bi ara odadan çıkıp peçete getirdi bana.

"Konuşmadınız ama." dedi. "Konuşacak birşey yok ki daha önce de aldatıldım ve aldatanı affetmenin ne kadar yanlış olduğunu zor yoldan öğrendim." dedim. "İşte tüm bu hazırlıkta ondan şuan o eve geri dönmek istemiyorum." diye ekledim. Artık titreyerek ağlıyordum ve kendimi durduramıyordum. Bill bana sarıldı ve yatağa uzandık. Gözyaşlarım t-shirtünü ıslatıyordu ama umrunda değil gibiydi.

Bi süre öyle kaldıktan sonra saçlarımı okşayıp konuşmaya başladı. "O kadar aynıyız ki. Meslekten olaylara verdiğimiz tepkilere, kıyafet zevkimizden kahveyi nasıl içtiğimize ki bu ikisinin farkındasın. İkimizin psikolojik hastalığı bile aynı ki bugün sen olmasan o ilacı içemesem durumumun nasıl olacağını çok iyi biliyorsun. Senin sayende bugün hastanelik olmadım. Bana bu kadar dürüst olduğun için teşekkür ederim. Seni sadece birlikte çalıştığım biri olarak görmediğimi anlamışsındır." dedi. Hiç bir tepki vermedim. Ağlamam kesilmişti ama hala acı çekiyordum. Bir yandan da söylediği herşeye hak veriyordum. Aramızda ilk günden beri değişik bir elektrik vardı. "İster inan ister inanma şu anlattıklarını bile yaşadım. Aynı sizin gibi bir arkadaşlığım olan biriyle sevgili oldum ve yine aynı kişiyi beni aldatırken yakaladım. Sonra da buraya taşındım. Bir daha asla mutlu olamayacağımı sanıyordum ama sen her gün işe gitmeyi sevme sebebim oldun." dedi. Hiç bir tepki verecek halim yoktu ve Bill de benim bir tepki vermemi beklemiyordu zaten.

Bir anda yataktan kalktım ve gözlerimi ovuşturdum. "Rahatsız ettim tabi." dedi ve tam kalkıyordu ki omzundan tuttum. "Hayır. Kal." diyebildim sadece. Dönüp spor çantamdan tayt ve t-shirt aldım ve banyoya girdim. Üstümü değiştirip geri döndüğümde Bill bıraktığım gibi duruyordu. Yanına gidip yatağın örtülerini çekiştirip altına girdim. "Gelmiyor musun?" diye sorduğumda yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı ve o da örtünün altına girdi. Belinden sarılıp başımı omzuna koyup gözlerimi kapattım.

Yıllardır Klein'a aşıktım ama bu gece canımı çok acıtmıştı. Bill hakkında hiçbir düşüncem yoktu iyi veya kötü sadece şu en kötü zamanımda bana destek olduğu için minnettardım. İlk defa Klein dışında birine bu kadar dürüst olmuştum çünkü ilk defa gidip anlatacak kimsem yoktu. Klein'la ya da Bill'e ne olur bilmiyorum şuan sadece durumu kabullenmeye çalışıyordum.

Ne kadar uyumuştum saat kaçtı bilmiyorum ama bi telefon çalıyordu sürekli ve en son dayanamayıp gözümü açtım ve ilk gördüğüm şey duvardaki saat oldu. "K-Bill Bill uyuyakalmışız." diye seslendim hemen. Bill kollarını belime sıkıca sarmıştı ve kalkamıyordum o yüzden. Elimi çıplak göğsüne koyup hafifçe sarstım. "Bill uyan hadi geç kalacağız." dedim. Bir dakika çıplak göğüs mü gece yatarken üstünde t-shirt vardı...

Just Friend(!)Where stories live. Discover now