5

135K 421 45
                                    

Öpüşmemiz karnımın gurultusuyla kesildi. İkimizde gülmeye başladık. Klein yanıma uzandı ve bir defa daha öpüp çekildi. "Hadi yiyecek bişeyler hazırlayalım. Kollarımda açlıktan ölmeni istemeyiz." dedi ve yataktan kalktı.

Yaklaşık yarım saat sonra ikimizde duş alıp kahvaltı yapmıştık ve salak salak gülümseyerek birbirimize bakıyorduk. Bugün cumartesiydi tam ne yapalım diye soracakken kapı çaldı. "Birini mi bekliyorduk?" diye sordum. Kapıyı açtığımda karşımda Diana'yı buldum. "Merhaba. İçeri girebilir miyim?" diye sordu. "Tabi." dedim hemen ve içeri girdi. Klein kimin geldiğini görmek için kafasını uzatmıştı, Diana'yı görünce dondu kaldı öylece bakıyordu. "Klein biraz konuşabilir miyiz? Özel." dedi Diana. Ben odama doğru yönelmişken "Hayır Gina burda kalacak ne söylemeye geldiysen söyle şimdi." dedi Klein. Diana biraz bana baksa da durumu kabullenmiş olacak ki konuşmaya başladı. "Bak ben çok pişmanım. Yaptığım söylediğim herşeyde hatalıyım. 1 gün yalnızca 1 gün sensizdim ve yapamıyorum. Lütfen lütfen lütfen bana bir şans daha ver ben tekrar birlikte olmak istiyorum." dedi. Ben bu konuşmanın ortasında burda ne işim var diye düşünürken Klein konuşmaya başladı "Olmaz. Benim sevdiğim başka biri var ve senden ayrılmamın asıl sebebi de bu." dedi. Bir dakika ben doğru mu duydum cidden. Sevdiğim dedi evet sevdiğim dedi. Ben salak salak sırıtmaya başlamışken Diana birden üstüme yürümeye başladı. "Ne gülüyorsun sürtük? Hepsi senin yüzünden. Biz birlikteyken bile aramızda sen vardın. Hepsi senin yüzünden." dedi ve beni ittirdi. Bende aynı şekilde onu ittirdim ve "Gülerim sana ne! Çünkü salakça yalvarman çok komik. Ayrıca Klein artık benim sevgilim tamam mı?! O aslında hep benimdi öyle de kalacak. Şimdi defol git evimden." dedim. Diana beni bir daha ittirdi ve bu sefer beklediğimden daha güçlü ittirmiş olacak ki popomun üstüne düştüm. Klein hemen araya girdi ve Diana'yı kapı dışarı etti.

Bense düştüğüm yerde kalmıştım. Titriyordum ve kendimi durduramıyordum. Yine kriz geçiriyordum ve ilacımı içip geçmesini beklemekten başka çarem yoktu. Klein geri döndüğünde ben hala titriyordum. "Gina." dedi ve beni kucağına alıp koltuğa götürdü. "Hemen ilacını getiriyorum." dedi ve koşarak gitti. Çabucak geri geldi ve ilacı içmeme yardım ettikten sonra bana sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı. O da biliyordu geçmesini beklemekten başka çaresi olmadığını. Aslında sırf benim yüzümden doktor olmuştu. Küçükken çok sık kriz geçirirdim ve o da yapabileceği bir şey olmamasına sinir olurdu.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama titremem geçmiş olacak ki Klein saçlarımdan öptü ve eliyle yüzümden tutup ona bakmamı sağladı. "Beni çok korkuttun prenses." dedi. Bende yanağından öpüp "Teşekkür ederim." dedim. "Ne demek bir sevgilinin görevidir. Her ne kadar sana henüz çıkma teklifi etmemiş olsam da." dedi ve göz kırptı. Bu sözüne karşı sadece gülümsedim ve başımı omzuna koydum. Ne zaman kriz geçirsem kendimi çok bitkin hissederdim. Şuanda da gözlerim kapanıyordu. Birden kedimi Klein'ın kucağında odama giderken buldum. "Ne yapıyorsun?" diye sordum. "Seni yatağına götürüyorum. Sen dinlenirken bende hastaneye gideceğim, kontrol etmem gereken bir kaç hasta var." dedi. Sesimi çıkarmadım. Beni yatağıma götürdü ve öptü. "Hadi sen dinlen prenses. Ben eve geldiğimde seni uyandırırım." dedi ve gitti. Ben zaten gözümü açık tutamıyordum hemen uykuya daldım.

Just Friend(!)Where stories live. Discover now