Yeni Bir Başlangıç (Harry Potter AU)

Değişiklik Başlıyor

McGonagall da aynı derecede şaşkınken Dumbledore, "Ne dediğimi anladın mı, Harry?" diye sordu. "Ailenin öldüğünü söyledim, demin."

Harry son derece sakin bir şekilde "Benim ailem yaklaşık on dört yıl önce Voldemort tarafından öldürüldü, efendim." dedi. "Dursleyler hiçbir zaman benim ailem olmadı."

Dumbledore daha da şok oldu. "Onların ölümüne hiç üzülmüyor musun?" diye sordu.

Harry başını iki yana sallayarak gerçek hislerini açıklamaya başladı. "İlk başta kısa süreliğine hiç üzümtü hissetmediğimden küçük bir suçluluk duygusuna kapıldım ama bu hemen sona erdi." dedi. "Tersi bir durumda Dursleyler'in hayatlarındaki en güzel habermiş gibi sevineceklerini biliyorum."

Bu Dumbledore'u daha da şok etti. Harry'nin söyledikleri doğru muydu? Dursleyler gerçekten Harry'den bu kadar nefret ediyorlar mıydı? Evet, onu hiçbir zaman kendi çocukları gibi sevmelerini beklemiyordu ama nefret edeceklerini de beklemiyordu. Ayrıca öyle olsaydı Arbella Figg ona bildirirdi. Ne zaman Harry'nin durumunu sorsa çocuğun iyi olduğunu bildirmişti. Yalan söylemiş olamazdı.

"Elbette abartıyorsundur." dedi bir umut kırıntısıyla. "Onlar senin kanın. Senden nefret etmiyorlardır."

"Emin olun ki ediyorlar, profesör." dedi Harry. "Benim ilk Hogwarts mektubu gönderirken hiç adrese baktınız mı bilmiyorum ama üzerinde merdiven altındaki dolap yazıyordu."

Dumbledore daha ne kadar şok olacağını bilemiyordu. Bunu kaçırmış olamazdı, değil mi? Harry Potter'a uygulanan psikolojik tacizi fark etmemiş olamazdı, değil mi?

Onun her zaman yaşıtlarından daha kısa ve zayıf olduğunu biliyordu ama bunun yara izindeki Hortkuluk yüzünden olduğunu düşünmüştü. Hortkuluk'un çocuğun sihrini kısıtladığını biliyordu. Aynı şekilde büyümesini de belirli bir ölçüde engellediğini düşünmüştü. Yoksa yanlıyor muydu?

Bir şey demeye fırsat bulamadan müdür yardımcısı söze girdi. "Bunca zamandır neden bir şey söylemedin?" diye sordu.

Harry omuz silkerken "Denedim!" diye yanıtladı. "İlk senemin sonunda geri dönmek istemediğimi Profesör Dumbledore'a bildirdim ama bana orasının benim için en güvenli yer olduğunu söylediğinde tekrar gündeme getirmeye gerek görmedim."

McGonagall korkarak "S-sana hiç şiddet uyguladılar mı?" diye sordu. Dumbledore bile bu sorunun cevabını korkarak bekledi.

"Ne açıdan sorduğunuza bağlı." dedi Harry düşünceli bir şekilde. "Psikolojik olarak kesinlikle yaptılar. Öyle ki ben adımı yalnızca Muggle okuluna başlamadan önce öğrendim. Ondan önce ucube veya çocuktum. Fiziksel bir şiddetten bahsediyorsanız, çok şükür ki Dursleyler bile bir çocuğa vurmayacak kadar zekaya sahipti. Gerçi çocuklarını bu konuda kesinlikle teşvik ettiler ama kendileri hiçbir şekilde vurmadılar."

Dumbledore ne diyeceğini bilmiyordu. Fena halde başarısız olmuştu. Bir zamanlar yakın olduğu bir aile olan Potterlar'ın varislerinin yetiştirilmesi konusunda başarısız olmuştu.

Yanında McGonagall da aynı şeyi hissediyordu. Daha önce Harry'yi görmeye gelmek istemişti. Sonuçta babası James Potter, onun vaftiz oğluydu. Ne var ki Dumbledore, onu, Harry'nin kaygısız bir çocukluk yaşamasını istediğinden engellemişti. Şu anda daha fazla çabalamadığı için oldukça pişman hissediyordu.

Harry, ikisinin de yüzündeki ifadeleri gördü ve konunun daha fazla uzamasını istemeyerek asıl soruyu sordu.

"Ben artık nerede kalacağım, efendim?" dedi. "Dursleyler artık bir seçenek olmadığına göre kimlerle birlikte kalacağım."