15

198 23 16
                                    

keyifli okumalar ^^

hy

"Felix, Jeongin'i gördün mü? Nerelerde?"

Geleli daha 1 gün oldu, başını belaya sokmamıştır umarım.

"Sabahın erkeninde çıktı, hatta bir de not bıraktı. Gözünden kaçmış olmasını beklemiyordum."

Felix, notu söylenerek elime tutuşturdu.
Son zamanlarda üzerinde anlam veremediğim tavırlar vardı. Çenesine değen saçlarını arkada topladıktan sonra mutfağa yöneldi. Vücut hatlarını belli edecek şeyler giymeyi sevmezdi, garip bi şekilde bugün tüm hatlarını göz önüne serecek şekilde giyinmişti. Ilk zamanlarda, aramızda buz gibi duvarlar yoktu. Gelip gidip öperdi beni, öpmeyi unuttuğu günlerde de hayran hayran izlerdi.

"Hey Felix?"

Jeongin'in yazdığı notu masa üzerine bıraktım. Önemli bir şey yazmadığına adım kadar eminim.

"Lixie, neden cevap vermiyorsun? Müzik mi dinliyorsun yoksa?"

"Evet, hatta en sevdiğin parça çalıyor şuan. Duymak ister misin? Jinnie."

Jinnie'i vurgulayarak söylemişti. Tanrı Aşkına! Bu denli öfkelenecek kadar ne yaptım, bunu ben bile bilmiyorum.

"Benimle dalga mı geçiyorsun? Komik değildi."

Yapmacık bi gülüş ve ardından gelen kulak tırmalayan çığlık sesleri.

"Hyunjin! Sikeyim, evinde fare var."

"Onunla baş edebilirsin sana güveniyorum Lixie ~"

"Ne kadar salaksın Hyunjin. Bunu tuttuğum gibi üzerine atacağım."

"Elinden geleni ardına koyma Felix."

Koridorun ortasında birbirimizle tartıştığımızı fark ettiğimde sebepsizce izleniyor gibi hissettim ve etrafımda bi tur döndüm. Bi kaç dans hareketinden sonra aklımdaki şüpheleri temizleyerek kapının arkasında duran sandalyelerden birini aldım. Mutfağın önüne götürdüm ve oturdum. Felix, hala fare ile savaşıyordu.

"Jeongin'in notunu okudun mu?"

Hala not derdindeydi. O notta ne yazdığını öğrenene kadar rahat etmeyecekti.

"Masanın üzerinde duruyor. Açmadım bile."

Felix, elinde tuttuğu uzun değneği ayaklarımın dibine attı. Kolunu dolabın arkasına attığı gibi fareyi yakaladı. Farenin çıkarttığı sesler bile tiksinmeme sebep oluyordu.

"Yeni yatak arkadaşına merhaba de Hyunjin."

Sandalyeden aceleyle kalkıp önüme siper ettim.

"O pis şeyi benden uzak tut Felix."

Kuyruğundan tutarak aşağıya sarkıttığı fare kıpırdanıyordu. Yakalandığı an çıkarttığı seslerin iki katını şimdi çıkarıyordu. Kocaman bir şeydi.

Felix, boşta olan eliyle fareyi okşadı.

"Şuna bir bak Jinnie, ağlıyor."

Siper ettiğim sandalyeyi fırlatarak merdivenlere koştum. Felix ardımda fare ile koşuyordu.

"Canına mı susadın Felix? Bırak şu aptal hayvanı."

"Korkma, sadece zararsız ve küçük bi fare."

Nefesim bir basamak daha çıkmaya yetmediğinde trabzanlara dayandım.

"Seni sikeceğim Felix."

Hala fare ile uğraşan Felix kıkırdayarak yanıma yanaştı.

"Fareyi ortadan kaldırdıktan sonra istediğini yapabilirsin."

Kahkahalar ile basamaklardan inip fareyi kapı dışarı etmeye gitti. Ruh hali çabucak değişiyordu, onu anlamak çok zor.

Felix'in gidişini fırsat bilerek aşağıya indim. Nota ondan önce ulaşsam iyi olur.
Aralık kapıya doğru baktım, içeri girmesi ile gözlerimi önüme çevirdim.

Buruşmuş olan notu açtım.

"Sana hediye ettiğim fareyi Felix'in bulduğunu biliyorum. Plan tıkır tıkır işliyor Jinnie."

Notta aynen böyle yazıyordu. Felix'in içeriden seslerini duyduğum zaman notu yeniden buruşturup cebime koydum.

"Eee, notta ne yazıyormuş?"

"Hiç, Jeongin'in önemsiz ikazları işte."

..

yorum yapmayı unutmayiin 😠

hyunlix ile kalin, hosca kalınn 🎀

you can be the boss daddy | hyunlixWhere stories live. Discover now