11

356 43 113
                                    

oy vermeden geçmeyin ‼️‼️
okuyucu sayısı ile denk olmuyor oy
sayıları

ve keyifli okumalar dilerim <3

chapter 3

Hy
Minho'nun gönderdiği konumu açtığımda oraya pek de uzak olmadığımı gördüm. Trafik lanetine takılmazsam eğer 1 saatimi almazdı oraya gitmek. Aracın navigasyon ekranını açtım ve bilgilerin aynısını oraya girdim. Navigasyon ekranında yol gözüktüğünde telefonu kapattım.

Sıkışan trafiğin önü yavaş yavaş açılıyordu, direksiyonu çevirdim ve gözüme kestirdiğim iki araç arasındaki boşluğa doğru sürdüm. Birazcık hız yapsam fena olmazdı. Etrafımdaki araçların sürücüleri yavaş yavaş açılan trafiğe küfürler yağdırıyordu.
Beni pek umursadıklarını zannetmiyorum.

Gazı kökleyip hızla araçları sollayarak gözüme kestirdiğim boşluktan geçtim. Yol boştu, trafik geride kaldığına göre kafam rahat sürebilirdim. Navigasyonda konuşan
ses bazen susuyor, bazen de kaç kilometre kaldığını söylüyordu.

"1 km sonra sağa dönün"

Yol git gide karanlıklaşıyor, yol kenarındaki ışıklandırmalar bir bir yanıyordu. Saat gece yarısını çoktan geçmiştir, eminim..

Flx
Saat gece yarısını geçmişti, Hyunjin hala ortalıkta yok! Ona olan güvenim saatler ilerledikçe köreliyordu.

"Hala Hyunjin'i mi bekliyorsun?"

Seungmin'in sesi ile içim ürpermişti. Loş, ışığı az gelen, tek pencereli bu rutubet kokan odada Seungmin ile yalnız kalmak.. Fazla korkunç.

"Beklemiyorum artık onu."

Yanıma yaklaştıkça toz kaldıran adımları iyice duvara sinmeme neden oluyordu. Aptal Hyunjin geleceksen gel artık!

"Demek beklemiyorsun, tam da istediğim gibi."

Elini saçlarıma koyup yanıma diz çöktü.
Saçlarımı okşarken sıcak nefesini yüzüme ve dudaklarıma verdi. Saçlarımdaki elini enseme indirdi, ensemi okşadı. Boşta kalan elini çeneme koydu, baş parmağı ile dudağımın üzerinden geçti.

"Güzelim, neden burada olduğunu merak etmiyor musun?"

Kendimi geri çekmeye çalıştıkça daha fazla yakınlaşıyordu.

"Merak etmiyorum ve çık git buradan!"

Seungmin'i üzerimden iteledim, gülerek ayağa kalkıp benden bir iki adım uzaklaştı.
Karşımda iğrenç iğrenç sırıtıp duruyordu.
Odada olan tek pencerenin olduğu taraftan bir fren sesi duyduğumuzda göz göze geldik.
Seungmin, ani bir sıçrayış ile kapının oraya yöneldi ve cebinden anahtarlığını çıkardı.
Omuzlarından tutup onu kapıya ittirdim, bacaklarını bacak arama sıkıştırdım. Anahtarlığı sol elinden aldığımda bacaklarını serbest bırakıp yakasına yapıştım.

Sırtını önce duvara vurdum, sonra da yere sertçe ittim. Acıyan sırtı ile sızlanıp dururken odadan çıkıp kapıyı üzerine kilitledim. Anahtarlığı cebime atacağım an birisi elimden kaptı. Kimin aldığını tahmin etmek zor değildi. Yoğun bir parfüm kokusu ve tanıdık bir öksürük.

"Onu ben alayım güzelim. İçerideki piç bana lazım."

Hyunjin kapıya yöneldiğinde hızla boynuna sarıldım. Sarılırken boyum yetmediği için parmak uçlarıma çıkmam gerekiyordu. Hyunjin, elini saçlarıma atıp saçlarımı karıştırdı. Minik öpücüklerini saçlarıma bırakıyordu. Öyle özlemiştim ki onu, haberi bile yoktu. Ondan ayrılmak istediğimde beni bırakmadı, anahtarlığı cebine koydu.

you can be the boss daddy | hyunlixWhere stories live. Discover now