17. BÖLÜM: KUTUP YILDIZI ve KAR TANELERİ

41.4K 2.8K 2.1K
                                    




Herkese iyi bayramlarrr biz geldiik. Bayram hediyenizi yetiştirdim çok şükürrr.

Siz de bayram hediyesi olarak oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmazsanız seviniriim. Böyle bol bol yorumlarda buluşalım bu beni motive ediyor.

Bu bölüm için sınırımız: 2.5k oy, 2.5k yorum olsun.

(Bu sefer sınırı siz seçtiniz bana hiiç kızmayıın. Okunma sayımıza göre oylarımız biraz düşükmüş. Oy ve yorum sayıları sizden aldığımız karşılık gibi olup çok mutlu ediyor biziii. Özen gösterirseniz sevinirim.)

Bana ulaşmak için instagram ve twitter adresim: ebyide

Keyifli okumalar!

♫ Jiwhan Kim, Minjeong - Now Without A Heart

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

♫ Jiwhan Kim, Minjeong - Now Without A Heart

♫ Toby Mai- Nobody

♫ Sena Şener- Teni Tenime

Bölüm 17: Kutup Yıldızı ve Kar Taneleri

Aşk; kalbine uğradığı insana hayatın en canlı renklerinden birer damla vererek en güzel duyguların esiri olmasını sağlarken, gitme vakti geldiğinde terk ettiği kalbin sahibinden verdiği her şeyi artı olarak bir de verdiklerinden daha fazlasını alabilecek bir duyguydu.

Benim ablam böyle biri değildi ki önceden. Cem'den önce de gülebilen, eğlenebilen biriydi. Cem geldiğinde daha çok gülmüştü, gözlerinin içi parlamış, hayatına bir anlam katmıştı. Babamım esiri olduğu için kızdığım ablam bir zamanlar sevdiği adamla daha fazla vakit geçirebilmek için babama yalanlar söyleyerek kandıran biriydi. Cem denilince gözlerinin içi parlar, dudaklarında garip bir sırıtış belirirdi. Etrafa neşe saçardı sanki. Bastığı yerlerde çiçekler açıyormuş gibi hissettirecek kadar büyülü bir sevgiydi onunki. Gıpta ettiğim türden bir sevgi...

Sonra bir gün Cem gitti.  Daha doğrusu gitmek zorunda kaldı. Cem, ablama deliler gibi âşıktı. Ablam öl dese ölürdü onun için. Ablam gidelim dese, Cem koşardı onu mutlu edebilmek için.  Gerçekten biri tarafından sevildiğinizde güzelleştiğinizi bizzat ablamın yüzünde görmüştüm onun sayesinde. Ama gitti işte. Gittiğinde ise ablamdan ne varsa birlikte götürdü. Gözde Karacahan, Cem'in ardında kalan sadece ruhu değil, kalbi de sökülmüş bir kız olarak kalmıştı. Başarılı bir avukattı, ne duruşmalar görmüştü ama ayrılığın acısıyla aylarca odasından çıkamadı. Günlerce hastanelerin acilinde bir karın ağrısı için ağladı. Ağladığı aslında aşkınaydı ama herkes karın ağrısı sanmıştı.

Şimdi yine yana doğru uzattığı ellerinden biri önüne doğru gitmişti. Bir karın ağrısı daha çekiyordu. Yine onun adı geçtiğinde çekiyordu. Bir insandı onun canını yakan aynı zamanda canının acısını alan. Bir insandı ama ulaşmak zordu. Sonuçta insan eczaneden reçeteyle alınacak bir ilaç değildi. Bazen duvarları, aşılmaz yolları vardı. Ablamın ilacı mesafelere yenilmişti.

ZAMANIN GÖLGESİWhere stories live. Discover now