[33. Bölüm]:DUYGUSUZ (2. Kitap İlk Bölüm)

Start from the beginning
                                    

Ben yaşadım o yenilgileri, ben yaşadım o acıları.

Güvendiğim insanların yarattığı sarsıntılar yüzünden enkaz altında kaldım.

En sonunda kurtuldum, evet.

Ama bu açılan yaraların kapanacağı anlamına gelmiyordu. Bu yüzden bende verebileceğim en zor kararı verdim.

Kesik kesik gördüğüm bir ışığa tutundum ve inandım.

Her ışık karanlıktan çıkarmaz demiştim ya, bu doğruydu. Ben o ışık sayesinde enkaz altından kurtuldum, ama karanlığım hiç bir zaman yok olmadı.

Tam beş yıldır ben o karanlığın içinde sürüklenen, ruhsuz bir bedendim.
Geçmişe duyduğum nefret sayesinde ayakta kalmıştım. Alacağım intikam için...

Şimdi de yıllardır olduğu gibi bir fırtına çıktı, büyük bir sarsıntı oldu. Ama bu sefer savrulan kişi ben değildim. Karşımdaki adamdı.

Daren...

Yıllardır adını bile ağzıma almadığım o adam, şimdi karşımda duruyordu.
Titreyen bakışlarıyla gözlerime bakıyordu. Gerçek olup olmadığımı idrak etmeye çalışıyordu.

Ama malesef, ben gerçektim. Hiç olmadığım kadar gerçek...

Evet, malesef diyorum çünkü artık karşısında onun tanıdığı gibi bir Lavin yoktu.

Korkması gereken bir Mira vardı...

Mira, Lavin'in katiliydi.

Mira, bu beş yılda kendini baştan inşa etmiş bir kadındı.

Mira, belki de herkesin sonu olacak o kişiydi.

Ölümden farksız olan o beş yılda ben elimden gelen her şeyi yaptım. Söylenenleri harfiyen yerine getirdim.

"Öldürülmesi gereken duyguları öldürdüm."

Ve bunu yaparken o kadar çok yıprandım ki, ailemden utandım. Beni bir yerlerden izlediklerine inandığım ailemden...

Bana verdikleri kimliği hak etmediğimi, onlara büyük bir ihanette bulunduğumu, hayal kırıklığına uğrattığımı düşünüyordum. Ve bir süre sonra bu düşünceler önüme engel olarak geldi. Bende engelleri aşmak zorundaydım. Bu yüzden de bu savaşta ailemin bana verdiği kimliği bir kenara bıraktım.

Onlar küçük kızlarını her zaman iyi hatırlasın, benimle gurur duymaya devam etsin istedim. Olduğum konum berbattı, acınasıydı. Ailemin beni bu halde görmesine izin veremezdim.

Bataklığa düşmüştüm ve o bataklık beni içine çekiyordu.

Biliyordum, dönüş yoktu. Biliyordum, ölecektim.

Ama en azından öldüğümde Lavin Sönmez olarak değil, Mira Duman olarak anılmak istedim. Böylelikle ailemin adını karalamayacaktım. Onlar için her zaman küçük prenses olarak kalabilecektim...

Prensesler masal da olur aslında. Benim hayatım da beş yıl öncesine kadar masaldan ibaretti zaten. Ben o yüzden hep inandım masallara.

Bazıları gerçekler çok acıttığı için masallara inanmayı tercih etmiş, bazıları ise yaşadıkları kabusu kabullenmiştir.

Masal bitti.

Ve bu sefer iyiler değil, kötüler kazandı.

Artık bir masal da değildim. Hatta o masal beş yıl önce sonlandı. Masalın saf karakteri Lavin de, Mira Duman tarafından öldürüldü.

Ruhların Düğümü Where stories live. Discover now