Bana bakıp bunu söylemese de sesindeki o imayı anladım gözlerimi devirip konuştum

- yoo ne alaka hem kıskanmadım ama Kadın seni görünce yüzünde gülüşleri solmuyor

Anıl küçük bir kahkaha attı etrafta bir kaç kişi bize baksada biz yürümeye devam ettik

- öyle olsun hadi

O görmesede göz devirdim ona

- öyle zaten

Hastaneden ikimizin de alçısı çıkmış şekilde çıktık bir ayın sonunda daha da iyileşmiş kendimizi toparlamıştık. Hem fiziken hemde piskoljik olarak daha iyiydik

Ateş en son iki hafta önce yanıma gelmişti onunla çok iyiydik ona git gide kapılıyordum her ne kadar Anıl ile evli olsak da Ateş aklımı başımdan alıyordu evet yanlış birsey ama buna engel olamıyorum Ateş geceleri yanıma gelir bende cevşenimi çıkartırım ve beraber uyuruz cinsel bir birliktelik olmasada bir kaç kez seviştik.

Evet Anıl'a ihanet ediyordum biliyorum ama Anıl'ın beni bırakması için ne kadar kötü davransam yada ne kadar ona soğuk yapsam da benim peşimi bırakmıyor gerçekten bana sevgisini gösteriyordu ben ona minnettardım hayatımı kurtardı ama ben yinede Ateş'i bırakamıyor ona daha çok kapılıyordum.

Arabaya yaklaşmıştık ve aklımdaki düşünceleri bir kenara ittim arabaya bindik ve Anıl sürmeye başladı bugün güzel bir gün dahaydı nikah salonuna nikah kıymaya gidiyorduk bu yüzden Anıl çok mutluydu ben kendimi kötü hissediyorum ama onu da red edemiyorum hassa ve fazla iyi biri Anıl beni de çok seviyor bana asla ihanet etmez adım gibi biliyorum ama ben.

Ben bir cin ile beraber her gece sarılıp uyuyordum Anıl ise bana dokunmaya kıyamıyor hiç bir lafımı ikiletmiyordu bir keresinde beni dudaklarımdan  öpmüştü onu itip tokat attım çok utanmıştı bende çok utanmıştım ona karşı

Asla ona layık biri değilim beni hak etmiyor kafamı Anıl'a çevirip baktım ona hafif kirli saklıydı ama kesmişti sakalını ve ne yalan söyliyim iki haliylede yakışıklı olsada sakalsız daha bir yakışıklıydı

- Ne o baka kaldın

Ona dalıp gitmiştim ki dediğiyle kendime geldim

- yok öyle gözüm dalmış

- hmmm demek öyle tamam heyecanlı mısın nikah için?

Kısa bir an yoldan bakışlarını çekip bana baktı tekrar önüne döndü
Gülümsedim sahte bir gülüş önceden olmaktan korktuğum kişilere dönüşüyordum yalancının teki olmuştum

- evet umarım bir aksilik çıkmaz

Anıl bir eliyle elime uzanıp tuttu sonra dudaklarına götürüp öptü yola bakıyordu

- hiç birsey olmaz merak etme

Elimi tutuyordu hâla kafamı cama çevirip yasladım ve yolu izlemeye başladım içimde Anıl'a herseyi anlatmak geliyordu ama onu kaybetmek istemiyorum Ateş'ide napicam ben bu iğrenç duyguyla nasılsın yaşayacağım derdimi kime anlatıp kimden akıl alacağım birinin bana yardım etmesi gerekti çünkü benim beynim çalışmıyordu.

Zavallı Anıl nasıl da mutlu bir aptal ile evleneceği için keşke anlatsam herseyi de kurtulsam bu vicdan azabından
Yol boyu kendi kendimi yedim ama sonunda eve gelmiştik nikah elbisemi giyecektim sanki hak ediyorum bunu

Araba yavaş yavaş durdu çıktık ikimize arabadan eve girdik bu bir ay boyunca Anıl'ın ailesiyle aynı evde yaşadık iyi kötü geçiniyorduk imam bana tıpkı babam gibi davranıyordu ama Hatice hanım her fırsat bulduğunda bir tartışma çıkarıp duruyordu.

Sürekli benim kötü biri olduğumu bu eve uğursuzluk getirdiğimi söylüyor haklıydı...

Anıl ile eve girdik el ele Anıl sürekli benimle elinde olsa beni kendine yapıştırırdı

- Ne oldu sana bir dalgınsın?

Anıl'a baktım omuz silktim

- bilmem ki normal im ben

- Allah Allah

İkimize eve girdik Hatice hanım ve imam da hazırlanmış bizi bekliyordu Şeyma da burdaydı

- sonunda geldiniz

Hatice hanım bıkkınlıkla konuştu

- geldik anne geldik

Anıl da bıkkınlıkla konuştu

- Hadi çabuk üstünüzü giyin de gidelim geç kalıcaz

İmama kafa sallayıp odaya yöneldim

- tamam baba

Ona artık baba diyordum öyle istiyordu çünkü

Odaya girdim ve Anıl'ın bir kaç gün önce aldığı beyaz düz sade gelinliği giydim o kadar güzeldi ki kendim gidip almışım gibi ama ben bunu düşünemedim düğün yapmacaktık sonuçta Anıl bir mağazada görüp beğenmiş benim için almış gerçi geldiğim günden beri Anıl sürekli bana birseyler alıp duruyor beni elbiselerle takılarla, çiçeklerle  mutlu etmeye çalışıyordu

Gelinlik tam bedenime göreydi uzun bir topuklu ayakkabı giydim şalımı da yapıp hafif bir makyaj ile hazırdım çok az parfüm sıkıp çıktım odadan gerçi bugün den sonra Anıl'ın ve benim odam olacaktı

İçeri girdiğimde Anıl'ın da hazır olduğunu gördüm gerçekten göz alıcıydı ben ona nasıl hayranlık ile bakıyorsam oda bana aynı şekilde bakıyordu güzel temiz kalbi ile onu bana mahkum eden kadere de aşk olsun

Kendisi söylemişti "ben sana mahkumum Gül " bu sözü bir kaç gün önce bu gelinliği verdi zaman söylemiş ti derin bir iç çekip gözlerimi ondan kaçırdım

Şeyma da bana hayran gözlerle bakıp

- çok güzel olmuşsun Gül

Ona gülümsedim diğerlerine baktığımdaysa İmam bir Anıla bir bana bakıp sessizce maşallah desede duymuştum ama Hatice hanım yüzünü buruşturdup göz devirdi

Anıl bana yaklaşıp ilk önce alnımdan öptü daha sonra  elimi tuttu

- gidelim hadi

Kafa salladım ilk imam ve Hatice hanım sonra ben Anıl ve Şeyma çıktık iki araba vardı imam Şeyma ve Hatice hanım bir arabada ben ve Anıl farklı bir arabada gidecektik bildiğim kadarıyla Anıl'ın çoğu akrabasıda orda olacaktı

Arabaya biner binmez Anıl bana dönüp konuştu bana bakan adamın gözleri parlıyordu tıpkı Ateşin ki gibi...


LANET Mİ MUCİZE Mİ?Where stories live. Discover now