Etrafıma baktım taştan çamurdan evler vardı hava kararmaya yüz tutmuştu etrafta iğrenç kokular vardı
Ayağıma batan taşlarda dikenlerde umrumda değildi nefes nefese sadece koşuyordum soluklanmak için yavaşlayıp derin derin nefesler aldım buna benim de karnım daki bebeğimin de ihtiyacı vardı titreyen ellerimi karnımın üstüne koydum

- kurtulucaz bebeğim

Sanki oda yaşadığım adrenalini hissediyormuş gibi karnıma tekmeler atıp duruyordu

- Benden kurtulamazsın Gül benim dünyamdasın, karnında benim bebeğim nereye gidebilirsin  ki gittiğin her yeri cehenneme çeviririm

Duyduğum sert ve duygusuz ses ile adımlarımı daha da hızlandırdım yanımdan ilk kez gördüğüm çarşaflı iki kadın geçiyordu onlara doğru koştum

- nolur yardım edin yalvarırım

Korkudan ödüm kopuyordu ya birsey yaparsa bebeğimi benden alırsa olmaz buna izin veremem benim bebeğim bu bir elim hep karnımın üstündeydi onu koruyacakmışım gibi

- Git burdan bizim seninle işimiz olmaz

Her yeri kara çarşafla kaplı öndeki kadın konuştu sadece siyah gözlerini görüyordum

- bebeğimi öldürecek lütfen

Kadın bana bir adım attı

- öldürsün sende geber

Gözlerim yaştan dolayı artık görümüyor du bacağımda hissettiğim ıslaklık ile kafamı eğdim gördüğüm kan beynimin yetisini kaybetmesine sebep oldu resmen  dayanamayıp yere oturdum gücüm kalmamıştı artık tanımadığım iki kadın da yanımdan geçip gitmişti

- Sana gerçekten fazlasıyla tolerans gösterdim Eğer oğlum ölürse senide onun yanına gönderirim

Semûm'un yaklaşan adamlarıyla yerde geri geri süründüm elim karnımda gözlerim bacağımdan süzülen kandaydı Semûm'un dediği hiç birseyi beynim almıyordu kendi kendime mırıldanamaya başladım

- senin çocuğun değil o Anıl'ın bizim çocuğumuz benim çocuğum o benim çocuğum

Semûm bana yaklaşmış önümde bir dizinin üstüne çökmüştü

- Bizim çocuğumuz Gül o bizim unuttun mu biz beraber olduk

Kafamı hızlı hızlı iki yana salladım

- benim

- benim

- benim çocuğum

Yüzüme yedim küçük küçük tokatlarla gözümü açmaya çalıştım sanki biri üstüme su dökmüştü

- gül kalk artık

- benim benim

Bağırıyordum bilincim yerindeydi ama aklım hâla gördüğüm rüyadaydı

- tamam senin kalk

- ahhhh

Hızla olduğum yerden kalktım nefes nefesydim ter içinde kalmıştım

- Gül iyi misin? Kabus gördün

Olduğum yerde ağlamaya başladım

- bebeğim

- ne bebeği Gül kabus gördün

Elimi karnıma koyup daha da ağlamaya başladım

- benim, benim bebeğim

Şeyma olduğumuz odadan çıkmıştı
Yeni yeni kendime geliyordum

Çok geçmeden Şeyma tekrar gelmişti elinde bir bardak suyla

- Al iç kendine gel terden su gibi olmuşsun

titreyen ellerimle içmeye çalıştım bu rüyamı kabus mu bilmiyorum ama sanki gerçek gibi bütün duyguları bir bir yaşadığımı hissediyorum bu rüya bir işaret mi yoksa aklım karma karışık...

LANET Mİ? MUCİZE Mİ?Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt