Kıskançlık

18.5K 296 86
                                    

Oy veren, yorumlarını esirgemeyen, kitabı okuma listelerine ekleyen herkese bol bol kalp gönderiyorum ❤️

Kıskançlık


"İnsan en karanlık köşelerinde sakladığı caniyi, yalanları dinlemek zorunda kaldığında tanır."




Kont Gabriel, merak dolu gözlerle adımlarını bana yaklaştı. Sessiz adımlarıyla etrafı dikkatlice süzdü ve sonra benim karşımda durdu. Yüzünde hafif bir endişe ve merak vardı.

"Daria'dan almam gereken bir eşya vardı ancak odasında bulamadım. Onu aramaya çıkmıştım ve bu sırada sizinle karşılaştım," dedi, sesindeki nazik ton duygularımı sakinleştirdi.

Kont Gabriel'in sözleriyle, içimdeki huzursuzluk biraz daha arttı. Kalbim hızla atmaya başladı ve endişeli bir şekilde etrafa bakındım. Kont, gözlerimdeki bu anksiyeteyi fark etti ve hemen yanıma yaklaşıp, sakinleştirmek için elini omzuma koydu.

Gözlerimden süzülen gözyaşını, nazikçe eliyle sildi. Sıcak temasıyla içimi biraz olsun rahatlattı. "Sakin olun, endişelenmeyin," dedi yumuşak bir ses tonuyla.

Gabriel'in sakinliği ve desteğiyle, içimdeki karmaşa biraz da olsa dağıldı. Onun yanında olmak, bana güven veriyordu. Bu anın getirdiği huzurla omuzlarımdaki yük hafiflemeye başladı.

Gözlerimiz anlam dolu bir bakışla buluştuğunda, tüm içimdeki acıları açıkça yansıtarak adeta bir enkaz gibi önünde yıkıldım.

Kont Gabriel, duygusal çöküntüm karşısında beni kucakladı. Kollarında huzur bulduğum bir sığınak gibi hissettim.

O an, içimdeki boşluğu doldurmak için ona sıkıca sarıldım ve gözyaşlarıma engel olamadım, içimdeki fırtınaların dışa vurumu olarak ağlamaya devam ettim.

Kont Gabriel, sakin ve teselli dolu bir ses tonuyla, "Sevgili Kontes, sorunun ne olduğunu bilmiyorum ama hep geçer, her şey gelip geçer," dedi.

Sözleriyle içimdeki kederi hafifletmeye çalışırken, beni sakinleştirmek ve geleceğe umutla bakmamı sağlamak için nazikçe kulağıma fısıldadı.

"Siz tanıdığım en güçlü kadınsınız Kontes Eva."

Onun bu anlayışlı yaklaşımı, içimdeki huzursuz denizleri yatıştırırken, beni yeniden toparlamama yardımcı oldu.

Kollarımı sımsıkı boynuna sararak, sanki o an benim için hayatta kalma umudumdu. Onun sıcaklığı, içimdeki fırtınaları dindirmek için bir liman gibiydi. Eğer onu bırakırsam, sanki boğulacakmış gibi hissettim.

Aniden, kocamın sinirli sesi bahçeden yankılandı, "Burada ne oluyor?!" diye bağırdı.

O an, içimde bir burukluk ve acı bir ironi hissettim. Ah, benim ona sormam gereken hesabı, o bana soruyordu.

Kocam yanımıza hızla yaklaştı, öfkeyle Konta baktı. Bakışlarında kıvılcım gibi parlaklık vardı, belki de kıskançlıkla karışık bir öfke. Belki de onun için bu durum, bir rekabetti.

Kendisi daha birkaç dakika önce adamın kardeşiyle birlikteydi ve şimdi beni, boynuzladığı karısını, bu adamdan kıskanıyordu. Bu durum, yaşadığımız kabus gibi bir ironiydi ve içimdeki sancılı duyguları daha da derinleştirdi.

Kocam, kızgın bir ses tonuyla "Kahran!" diye seslendiğinde, benim için bir uyarı sinyaliydi. Onun bu ses tonunu çok iyi tanıyordum, genellikle kızdığında ya da endişelendiğinde böyle seslenirdi.

Hızlı adımlarla yanımıza yaklaşırken, bakışlarında bir karışıklık ve öfke vardı. "Karımla neden bu kadar yakınsın?" diye sordu, sesindeki sertlik ve şüphe belli belirsizdi.

Kontesin Laneti +18Where stories live. Discover now