12💜

22 5 9
                                    

Selamün aleykümmm.

Nabersiniz?

Ramazan nasıl geçiyor?

Bu bölüm biraz cansız geçecek :')

****

T.K: Badem gözlüm,

T.K: Cevap vermedin?(16.53)

Siz: Bilinmeyen,

T.K: Efendim Badem Badem gözlüm.

Siz: Bu kelime grubunu kullanmazsan beni mutlu edersin.

T.K: Tamam Güzelim, seni dinliyorum.

Siz: Hasbinallhiminelvekil

Siz: Neyse,

Siz: Benim yerime o sıra seninle bir arkadaşım benim adıma seninle konuştu.

Siz: Yani o "kocam" laflarını o yazdı.

Siz: İlk başlarda da dedim sana zaten,

Siz: Konuşma benimle, yazma.

Siz: Sorun sende değil sakın yanlış anlama, kalp kırmayı sevmem.

Siz: Haram. Hem sana hem bana. Bu iş ikimizi de yakar.

Siz: Bu zamana kadar dilimi, gözümü, benliğimi haramlardan korudum.

Siz: Bundan sonra da bulaşmak istemiyorum.

Siz: Anlıyorsun değil mi?

T.K: Anlıyorum, çok iyi anlıyorum hatta.

T.K: Ki evet, bende kendimi bunca zaman haramlardan korudum.

T.K: Ama artık kalbim öyle bir sıkışmaya başlamıştı ki,

T.K: Acıyordu,

T.K: Sana olan sevgimden, sana olan aşkımdan acıyordu.

T.K: Ve bu artık öylr bir boyuta gelmişti ki,

T.K: Dayanamadım, tutamadım kendimi.

T.K: Özür dilerim.

Siz: Asık ben özür dilerim.

Siz: Sıkıntı bendeymiş demek ki.

Siz: Sen diyorsun ki "Lavanta Kokulum, Badem Gözlüm"

Siz: Saklayamamışım demek ki kendimi.

Siz: Olmamış.

Siz: Eksiklerimi bana gösterdiğin için teşekkür ederim.

T.K: Hayır hayır, asıl sıkıntı bende,

T.K: Sen kendini benden o kadar iyi gizlədin ki,

T.K: Senin o cennet kokonu duymak, ev gibi sıcak gözlerini görmek için ne kadar çırpındığımı bir ben bir Allah bilir.

T.k: Tabii gördüğüm zaman  da ne kadar çok tövbe ettimiğimi. (Silindi.)

Siz: Madem o kadar uğraştın kokumu duymak, gözlerimi görmek için ama duyamadın.

Siz: Nerden biliyorsun?

Siz: Nasıl öğrendin?

Siz: Bilinmeyen,

T.K: Efendim.

Siz: Kimsin?

T.K: Dedim ya,

T.K: Benliğinin en derininden biri...

Yazarın ağızından

İçeceğinden bir yudum daha alıp kenara bıraktı Pınar. Kimdi bu çocuk? Onu nereden tanıyordu?

Betül ile olan konuşmalarını okumuştu. Onlarda da aynı şekilde "Benliğinin en derininden." demişti. O kadar merak ediyordu ki iradesine yenik düşüp yazmaktan korkuyordu Pınar.

Şuan saat gecenin bir yarısıydı. Kızlar dayanamayıp uyumuştu. Tek uyanık Pınar'dı. Ve Pınar kendi başına kaldığında olmasından nefret ettiği şey oluyordu; Fazla düşünmek.

O kadar sevmiyordu ki, ya sürekli birinin yanında onunla sohbet edecekti yada yanlız kaldığı zamanlar şarkı dinleyecekti. O da olmuyorsa Kur'an okurdu. İyi gelirdi Pınar'a.

Ama bu sefer herkesin içindeyken de olmuştu. Sürekli bilinmeyeni düşünmüştü. Ya onu yüzünden kalbi kırıldıysa? Bunu istemezdi işte. En nefrettiği şeydi Pınar'ın. Kalp kırmak.

Bugün Betül'ün babası her zaman ki gibi tekrardan konuşmuştu gençlerle. Hepsini bir arada gördüğü her an bir konu hakkında uzun kısa demeden bir konuşma yapardı. Huyuydu diyelim.  Ve bugünün konusu "Helal Aşk"tı.

Pınar'ın kafasında konuşma boyunca tek bir kişi vardı, Bilinmeyen.

Dayanamayıp son kez yazdı Pınar. Zaten daha sonra da engelledi.

Siz: Bir ipucu?

T.K: Abur cubur.

Siz Anlamadım?

T.K: Gayet açık.
(Bu kişiyi engellediniz.)

****

आप प्रकाशित भागों के अंत तक पहुँच चुके हैं।

⏰ पिछला अद्यतन: Apr 09 ⏰

नए भागों की सूचना पाने के लिए इस कहानी को अपनी लाइब्रेरी में जोड़ें!

~İFTAR~ Texting जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें