11. BÖLÜM SÜRPRİZ

15 3 0
                                    

Ada

Az önce Aydoğa ile konuşup iyi olduğunu öğrenmiştim. Kızı yanlız bırakmaya gelmiyordu. Sadece bakkala çikolata almaya gidecekti bir anda ortadan kayboldu. Allah'tan akşam Kara beni aramayı akıl etmişti. Kendisi müstakbel eniştem olur;)

Şimdi ise sanayiye arabamı tamir ettirmeye gidiyordum. En sonunda Tolga Bey'le anlaşmayı başarmıştık. İki araçta ki toplam hasarı yarıya bölmüştük. Yani hesabı yarı yarıya bölüşecektik.

Tolga Bey'le saat 13.00'te buluşacaktık ve şuan saat 13.12 geçiyordu. Bence geç kalmamıştım ama bu adam bana yine laf sokmasının yolunu bulurdu!

Tolga Bey'in tarif ettiği tamircinin önüne arabayı park ettim ve arabadan indim. Biraz etrafa bakındıktan sonra usta ile Tolga Bey'i konuşurken gördüm. Büyük kolilerin yanında konuşuyorlardı yanlarında ise Tolga Bey'in arabası vardı. Yanlarına ulaştığım da "Merhaba" diye selam verdim. "12 dakika geç kaldınız Ada Hanım." Diye tersledi beni. Ben dedim size malımı biliyorum.

Usta yanımızdan ayrılıp benim arabama doğru ilerledi ve bizde Tolga Bey'le yanlız kaldık. "sadece 12 dakika geç kaldım!" Diye kızdım. "Beni ilgilendirmiyor." Dediğinde yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştım. Sinirden önümde ki üst üste dizilmiş koliye küçük bir tekme attım. Galiba biraz sert tekme atmıştım çünkü yukarıda ki koli sallanıyordu. Tam uzaklaşacaktım ki biri benim üstüme atladı ve şiddetle üstüme düştü. Şuan götümü hissetmiyorum!

Şuan tam anlamıyla eziliyordum. Gözlerimi açtığımda şiddetle yere düşen koliyi gördüm ve içinden bir sürü çivi döküldü. Az önce ölebilirdim.

Kafa mı üstümde yatan kişiye çevirdim ve bir çift kahverengi gözlerle göz göze geldim. Tolga Bey'in gözleriyle. Dudaklarımızın arasında çok az bir mesafe vardı. O da benle aynı şeyi düşünmüş olacak ki gözleri dudaklarıma kaydı. Tabi ben burada ölüyordum. "Tolga Bey şuan vücudumu hissetmiyorum." Dediğim de üstümde yattığını yeni anlamış gibi hem üstümden kalktı. "Koliye tekme atmak ne ya! Azıcık dikkatli olsan ölür müsün!" Diye bağırdı. Bende hemen ayağa kalkıp "sende insanları habire bir sinir ediyorsun!" Diye yükseldim. "Azıcık çeneni tutsanız olmaz dimi Tolga Bey!" Üstümü başımı silkip ustanın yanıda doğru yürümeye başladım.

2 saat sonra

Sonunda sanayiden çıkmıştım. Bu araba sorunu da çözülmüştü ama 10.000 TL araba masrafı bir yerlerime çok pis girmişti. Ben taksitle ödeyecekken Tolga  Bey ise tek çekim yapıp direk olarak parayı ödemişti. Adam zengin yapacak bir şey yok.

Arabayı Aydoğa'nın evinin önüne park ettim ve eve doğru yürümeye başladım. Bu gün Aydoğa ile yarım kalan kız gecemizin telafinisi yapacaktık. Tabi bu sefer çikolata alma işini bana kitlemişti. Malum en son çikolata almaya giderken başına gelmeye kalmamıştı.

Aydoğa'nın anlattığına göre işler bayağı karışıkmış. Ben gerçekten anlamıyorum belalar biz iki arkadaşın hiç peşini bırakmıyor. Ama bir şey benim dikkatimi çekti. Bu olayların hepsi Kara ortaya çıktığında başlamıştı. Yani Aydoğa'ya bir şey olursa Kara'dan bilirdim.

Aydoğa ile evlerimizin anahtarları birbirimiz de vardı. Ben de o anahtarı kullanıp içeri girdim. İlk işim uyumak olacaktı çünkü nöbetten çıkmıştım ve çok yorgundum. Koltuğa kafamı koyduğum gibi uyudum.

Aydoğa

Bu olayların üstünden 3 gün geçmişti ve ben şuan çok sıkıcı bir toplantının ortasındaydım. Aslında toplantıyı dinlemiyorum ama dinliyormuş gibi yapıyordum. Karşımda ki adamın anlattıkları ninni gibi geliyordu adeta. "Toplantı bitmiştir!" Diye ses yükseldi yanımdan. Şimdi niye toplantıyı bitirmişti ki Kara Bey? Herkes anlamamış bakış atarak toplantı salonundan çıkmaya başladılar. Son olarak bende ayaklanmıştım ki. "Senin gidebileceğini söylediğimi hatırlamıyorum."

Dediğinde olduğum yerde durdum ve ona doğru döndüm. İki adımda yanıma geldi ve masa ile aramdaki mesafeyi kapattı. Artık vücutlarımız birbirimize değiyordu ve nefes alışverişlerimiz birbirimize karışıyordu. Ne ara bu kadar yakınlaştığımızı anlamamıştım bile. Ama bu durumdan şikayetçi değildim. Çok fesatım.

Artık anlamıştım. Aramızda ki şey hoşlantıdan fazlaydı. Bu Aşktı...

Derin derin nefesler almaya başlamıştık. Dudaklarımızın arasında çok az bir mesafe vardı. Eğer bu mesafe kapanırsa geri dönüşü olmazdı bunu ikimizde biliyorduk.

Kara'yı daha çok tahrik etmek için alt dudağımı dişledim. Tam da istediğim gibi siyah gözleri dudaklarıma kaydı. Bir anda beni bacaklarımdan tutup havaya kaldırdı ve masanın üzerine oturttu. "Sadece tek bir soru soracağım." Dedi kısık sesle. "Eğer beni öpersen benden bir daha kurtulamazsın güzelim." Dedi. "Eğer sende beni öpersen bir daha benden kurtulamazsın Kara Şimşek." Dedim. Dudakları kıvrıldı. Ellerini masadan çekip belime doğru yerleştirdi. Bu hareketiyle bedenlerimiz arasında hiç boşluk kalmamıştı. Bende ellerimi onun boynuna attım. Yavaş yavaş suratımı ona  yaklaştırmaya başlamıştım ki kapı çaldı.
Sıç ama!

"Şuan hiç müsait değilim!" Diye bağırdı. "Kara çok önemli seni odan da bekliyorum." Diyen kişi Tolga'ydı. "Ve yengeciğim senin orada olduğunu biliyorum." Dur ne? Kara ile aynı anda birbirimize baktık. Kıpkırmızı olmuştum ve bütün bedenim kaynıyordu.

Kara çeneme dokunup "Üzme kendini daha çok fazla vaktimiz var Doğam." Dediğinde bir kez daha şok geçirdim. "Bence siz üzülmelisiniz Kara Bey bu fırsatı kaçırdınız." Dedim. Artık masanın üzerinde olmadığım için rahat konuşuyordum. "Evet , geçekten üzgünüm bu fırsatı kaçırdığım için ama bir sonra ki fırsatta acısını çıkaracağımdan emin olabilirsiniz Aydoğa Hanım." Bunları dediğinde yüzümdeki gülümseme soldu. Vücudum tekrardan alev almaya başladı.

Yavaş adımlarla ofisten çıktı. Ve ben hâla olduğum yerde dikiliyordum. Bende masada ki eşyalarım toplayıp ofisten çıktım.

Kara

"Beni maktıklı bir şey için çağırmışsındır diye düşünüyorum Tolga." Dedim çünkü çok önemli bir zamanı bölmüştü. "Konu Sarp." Dediğinde sinirlenmeye başlamıştım. Oturduğum kolduğun kenarlarını sıkıyordum. "Hemen söyle!". "Hafta sonu için Antalya'da şirketin 5. Yılı için maskeli balo düzenleyecek ve bizi de davet etmiş." Dediğinde gülümsedim. "Gitmemek ayıp olur dimi Tolga." Dedim alayla. "O baloya gideceğiz." Dedim ve rahatla arkama yaslandım. "Plan ne?" Diye sordu Tolga. "Plan Sarp Tekin'in işini bitirmek."

GEÇMİŞTEN KALANLARحيث تعيش القصص. اكتشف الآن