8. BÖLÜM KAÇIŞ YOK

16 4 29
                                    

Saat 8'e geliyordu ve gözlerim kapanmaya başlamıştı. Bugün yaşadıklarımı Ada'ya anlatmıştım ve şok olmuştu. İlk başta şaka yapıyorum diye düşünmüştü , ciddi konuştuğumu görünce birkez daha şok geçirmişti.

"Aydoğa bütün bunları yaşadığına emin misin? Sanki sen yaşamamışsın da başkası yaşamış gibi anlatıyorsun." Dediğinde garipsemiştim. Gerçekten öyle mi anlatıyordum? "Bilmiyorum. Bu olayları yaşarken çok korkmuştum. Of bilmiyorum bütün duygularım birbirine karıştı valla!"

Aklıma bir anda Kara Bey geldi. Adamın evinden kaçmıştım. İyi bok yemişim.

"Ada , ben ne diyeceğim Kara Bey'e. Bildiğin adamın evinden kaçtım. Hem de onun odasında ki pencereden atlayarak!" Dediğim de büyük bir kahkaha atmıştı. "Sen bunu olacağını düşünmedin mi?" Evet gerçekten düşünmemiştim. Şuan kendime lanet okuyordum.

"Aydoğa?" Diye soru yöneltti. "Söyle gülüm" dediğimde kıkırdadı. "Benim canım çikolata çekti markete gidelim noğlurrr." Çikolata diyince benimde canım çekmişti. Ama çok üşeniyordum. "Sen git bu sefer Ada gerçekten çok yorgunum." Bunu dedikten sonra ofladı.

" Taş , kağıt , makas kaybeden bakkala gider." İşte şimdi ilgimi çekmişti. "1 tur ama." Dediğim de biraz düşünüp olumlu bir şekilde kafasını salladı. İşim kolaydı , Ada ilk önce hep taş yapardı. Bende kağıt yapacaktım tabiki de. Zaferle sırıttım Ada'ya karşı. Aynı şekilde o da bana sırıttı. Aynı anda taş kağıt makas dedik. Ben kağıt yaptım o da  dur ne!

Makas mı?
Ciddi misin ya!

Gözlerimi kocaman açıp Ada' ya baktım.  O ise bana zaferle bakıyordu. Banada yazık ama.

"İyi gidiyorum ya!" Diyip oturduğumuz yataktan atladım. Yanıma para ve telefonumu alıp hemen çıktım. Bakkal çok uzak değildi oyuzden şanslıydım. 10 dakikalık mesafedeydi.

Bakkala yürürken aklıma yine Kara Bey geldi. Zırt pırt aklıma geliyordu vicdansız.

İşe gidince ne diyecektim ben adama. "Benim aklıma tükürsünler. Of Aydoğa evden kaçmak nedir!" Kendi kendime konuşmaya başlamıştım gene.

Bakkala gitmek için kısa bir yol vardı. O yolu kullansam bir şey olmaz diye düşünerek yola saptım. Burada yol ikiye ayrılıyordu ve bakkala giden yol sol taraftaydı. Tam sola sapacakken sağ taraftan bir ses geldi. Sesle birlikte sıçramıştım.

Aslında yoluma devam etmem gerekiyordu ama içimdeki merak daha baskın geldi. Hava karardığı için yolları sadece sokak lambaları aydınlatıyordu. Ben ne olur ne olmaz diye elimdeki telefonumun ışığını da açıp sağa doğru yürümeye başladım sesler daha yakından gelmeye başlamıştı. Artık dümdüz yürüyordum ve hemen sağ tarafta küçük bir çıkmaz yol vardı sesler oradan geliyordu. Aydoğa geri dön , sakın bir delilik yapma. Kalp atışlarım hızlanırken çıkmaz yola doğru ilerledim ve sesleri dinlemeye başladım.

"O Arda'ya söyle bana ve benim olana bir daha yaklaşmasın! Sizi son kez uyarıyorum!" Bu ses. Bu ses Kara Bey'in sesiydi.

Saklandığım yerden çıktım ve ışığı doğruca ışığı suratına doğrulttum.
ALLAH KAHRETSİN!

Kara Bey bir atamın boğazına bıçak dayamıştı ve etrafında onu kollayan 4 tane adam vardı . Işığı onlara doğrultunca herkez bana baktı. E tabi bende onlara bakıyordum.

Şuan bayılsam yeridir yani. Burada tek çözüm yolu sadece kaçmaktı. Ya beni de öldürürseler. Daha çok gençtim :(

Kaybedicek vaktim yoktu. Arkama bakmadan hemen koşmaya başladım. Arkamdan adam sesleri de duydum ve Kara Bey'in sesini de Beyliği batsın.
"Kızı bana bırakın siz adamla ilgilenin!" Dediğinde arkama baktım. Bana doğru koşuyordu.

Ne yapacaktım Ada'nın evine gidemezdim , Ada'yı tehlikeye atamazdım. En iyisi bir yerlere saklanmaktı. Şuan o kadar korkuyordum ki kalbim yerimden çıkacaktı. Korkudan yolları karıştırmıştım ve nereye gittiğimi bilmiyordum. "Aydoğa!" Diye ses duyunca arkama baktım. Çok yaklaşmıştı ben koşuyordum ama o yürüyordu. Bende hızlı olması imkansızdı! En son döndüğüm yolun sonuna gelmiştim. Çıkmaz sokak.

Genellikle bu dizilerde olurdu , gele gele benim başıma mı geldi gerçekten!
"Kaçmayı ne zaman bırakacaksın?" Kara Bey'in sesini duyunca hemen arkamı döndüm. Git gide bana yaklaşıyordu. "Yaklaşma bana!" Diye bağırdım. "Aydoğa saçmalama sana asla zarar vermem." "Az önce ben gelmeden adam öldürüyordun sen farkında mısın!" Korku yordum ellerim titriyordu hemde çok fazla.

Hem sağıma hem soluma baktım gözüme büyük bir taş ilişti. Hemen onu alıp havaya kaldırdım. "Benden uzak dur yoksa bu taşı kafana atarım!" Dedim ama bana daha çok yaklaşmaya başladı. "Sakin ol lütfen çok kötü görünüyorsun. Söz sana her şeyi anlatacağım hadi şimdi bırak o taşı." Güvenmek istiyordum ama son gördüklerimden sonra ona güvenemezdim.
Kendimi zorlayarak elimdeki taşla ona doğru koşmaya başladım. Tam kafasına atacakken beni duvara yasladı. Kafam tam duvara çarpacakken elini kafamın arkasına koydu.

 Kafam tam duvara çarpacakken elini kafamın arkasına koydu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Elimdeki taş sertçe yere düştü. Taş elimden düşünce aramızda mesafe açılmıştı ve hemen onu kapattı. "Uzak dur benden." Diye fısıldadım. Çok korkuyordum ve direnmeye gücüm kalmamıştı. Nedense onun karşısında hep savunmasız buluyordum kendimi.

"Duramam. Benden her şey istem ama bunu isteme." Ne diyeceğimi bilmiyordum. Kara'dan ne kadar korkarsam korkayım bende ona çekiliyordum. Sadece birbirimize öylece bakıyorduk. Kimseden ses çıkmıyordu.

Ellerimin titremesi artmıştı. Ne yapacağımı yada ne diyeceğimi bilmiyordum. Ama şunu biliyordum. Artık neye bulaşmışsam bulaşmıştım bundan kaçış yoktu.

Kendimi gerçekten bitkin hissediyordum. "Aydoğa iyi misin?" Dedikten hemen sonra yerimde sendeledim. Beni hemen belimden yakaladı. "Her şey düzelecek merak etme." Diyim hemen beni kucağına aldı. Ondan çok korkuyordum ama aynı zamanda bana iyi geliyordu. Kafamı omuzuna koydum ve gözlerimi araladım. Yüz hatları çok güzeldi ve beni taşımakta hiç zorlanmamıştı. Zaman geçtikçe gözlerim kapanmaya başladı. Son duyduklarım ise

"Evden kaçacağını biliyordum ama bile bile peşinden gitmedim. Çünkü her zaman bana ait olan bana dönerdi. Şuanda olduğu gibi".

Herkese tekrardan merhaba bir bölümün daha sonuna geldik. Oy ve yorum yapmayı unutmayın sizleri çook seviyorum. Öpücüklerleeeee

 Öpücüklerleeeee

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
GEÇMİŞTEN KALANLARWhere stories live. Discover now