18. Bölüm

16.9K 2.6K 385
                                    

Merhabaaaa 🫶🏻

Oy verdiyseniz keyifle okuyun ve benimle yorumlarda buluşun lütfen ❤️

...

Ezgi'yi gördüğüm o hal ile ne yapacağımı bilemedim. Bakışlarım market ve Ezgi arasında mekik dokudu durdu. Bir yanım bırak ne hali varsa görsün derken diğer yanım böyle görüp bile bile ele vermeyi göze alamadı. Ezgi'yi geçtim Akın'ın başını belaya sokacaktı. Her şey karman çormanken karar vermem gereken o anlar yaklaşıyordu çünkü marketin kapısından gördüğüm yansıma kasaya doğru gittiğini gösteriyordu.

Bir an, hiç düşünmeden arabadan inip hangi yöne gitsem diye düşündüm. Ezgi'ye doğru gidip çekip alsam oradan Akın çıkarsa bu sefer hep beraber yakalanacaktık. ''Ezgi.'' Diye seslendim belki duyar ümidiyle ama kahkaha sesleri öylesine yüksekti ki değil beni buradan duymak yanına gidip bağırsam fark etmeyecek bir haldeydi. Hala o çocuğun kucağında ellerini boynuna sarmış hiç de kalkmaya niyetli değilken başımı geri doğru çevirdim. Akın tam cüzdanını çıkarıyordu ki koşar adım markete doğru girdim. Bakışları bir anda bana çevrildiğinde ''Leyla.'' Dedi duraksayarak. Merakı bakışlarına sinmiş benden bir cevap beklerken hiç düşünmeden içeri daldığım için cevap vermem birkaç saniye kadar sürdü.

''İçecek bir şeyler al diyecektim. Eve gidince otururuz diye. Sonra dedim ben gidip kendim alayım.''

Adımlarım hızlıca Akın'a yöneldiğinde koluna doğru girerek dolapların oraya doğru yürümeye başladım. Hiç aklıma gelmezdi Akın'a Ezgi için yalan söyleyeceğim. Öyle lanet bir kızdı ki 2 günlük evliliğimde beni kendime mahcup bırakmıştı.

"Aldım ben ama." Dedi masum masum. Hiçbir şeyden habersiz sepettekileri göstermişti. "Tabii senin istediğin başka şeyler varsa onlardan da alalım."

Market arabasının içinde yok yoktu ki fazladan seçebileceğim bir şey bırakmamıştı bana. "Marketi almışsın hayatım. Kim içecek bu kadar şeyi."

"Ne bileyim.'' Bir çocuk gibi saçlarını karıştırırken. ''Sen hangisini seversin bilmediğim için hepsinden aldım.'' Dedi düşüncesini sevdiğim.

Eğer dışarıda Ezgi olmasaydı ben Akın'a olan aşkımdan ne methiyeler düzerdim lakin Ezgi'nin hala orada olduğunu bilmek beni strese sokuyordu. ''Çok bunlar çok.'' Dedim sonra aklıma gelen fikirle. ''Ama annenlere falan da veririz. Dur hatta ben Ezgi'yi arayayım bakalım bir şeyler istiyorlar mıymış. Canı bir şeyler çekiyordur belki.''

Onun canının çektiği şeyi biliyordum ya ben... Akın her şeyden bir haber ben Ezgi'yi ararken raflardan birkaç şey daha ekledi sepete. Ezgi hala cevap vermiyordu telefona. Bu son şansıydı. Açmazsa eğer kaderine razı gelecekti. O zevkten dört köşeyken ben onun yerine kıvranıyordum.

"Açmıyorsa kapat, boş ver." Dedi Akın.

Ümitsizlikle telefonu kulağımdan indirirken "Alo." dedi.

Sevmeyişime karşı bile bir rahatlama hissettim.

"Ezgi." Dedim telaşla.

"Ne var Leyla! Ders çalışıyorum. Önemli değilse sonra konuşalım."

Bu kız bildiğin profesyonel yalancıydı. Telefonu kapatacağını hissettiğim o anda "Parkın karşısında ki marketteyiz abin ile birlikte. Sen bir şey ister misin diye aradım. Biliyorum ders çalıştığını. Biraz mola ver. Geç köşeye otur falan. Biz abinle marketteyiz.'' Diye yineledim tekrar anlasın diye. ''Ne istiyorsun? Beş dakikaya çıkacağız. Acele söyle Ezgi. Acele!"

Elzem: Leyla GecesiWhere stories live. Discover now