4. Bölüm

24K 3.1K 453
                                    

Oy verdiysek keyifle okuyun ve lütfen benimle satır aralarında buluşun 🥺🤍

...

Akın Demirdağ...

Gece Saçlı Kadını Gördüğüm

O Karanlık Gece...

Bir erkeğin karakteri bir kadına göre çok daha basittir. Gözlemlediğim kadarıyla kadınların birçoğu ne istediğini bildiğini söylerken bir süre sonra daha doğrusu onu elde ettikten sonra istediğinin o olmadığına kanaat getirir. Deneme yanılma yolu. Sonrasında gelen bunalım halleri ve akıllandım derken aslında tekrar başa sarışla sonlanır.

Bir erkek için ise bu çok daha basit bir denklemdir. Çünkü yüklenilen anlamlar çok daha mantıksaldır ve mantığında biten bir şey seni duygusal olarak çok daha az yaralar. Anlık önemli duygusal kararlar bir kadının en önemli özelliğiyle bütüne vurulduğunda bir erkeğin mantıksal ve geniş açıdan bakışı duygusal olarak daha az hasar almasına sebep olur.

Gözde benim gençliğimden gelen mantıksal kararlarımın alışkanlığa dönüşmüş haliydi. Mantığımda da o siktiğimin telefonu sabahtan beri aranıp açılmadığında sinir kat sayımın bir hayli artması çok olağan bir sonuçtu.

Gece yarısı bir parkta, yağmurun altında buluşmak için randevulaştığım, yıllarımı verdiğim o ilişkinin en boktan ama genele vurduğumuzda sıradanlaşmış haliyle geçen gecelerden birindeydim. Gözde'yi tanıdığımda aynı liseye gidiyorduk. İlk okul yıllarımızda beraber geçmişti ama benden bir alt sınıf olması ve yaşımın haylazlıktan başka bir şeye ermediği o yaşlarda gönül ilişkileri çok da ilgilendiğim bir konu değildi. Sonra büyüyüp farklılığı keşfetmenin en deli çağlarında ise Gözde ile aynı liseye düşmüştük. Aynı mahalleden her gün birlikte otobüse binişimiz, dönüşlerimizin ortak olması, okulda mahallenin kızı olduğundan koruma kollama iç güdüsüyle birbirimize yaklaşımlarımız ve bu sohbetlerin fark etmediğim bir halde sevgililiğe evrilmesiyle son bulmuştu. Bir teklif yoktu, bir ima yoktu. Ben onunla geçirdiğim her gün biraz daha konuşmalarımız artınca otomatik olarak bir ilişkide bulmuştum kendimi.

Güzeldi ya da zamanla gözüme güzel gelmişti. Bunun psikolojik bir açıklaması olduğunu duymuştum. Birinin çekim alanına girmekle ilgili. Onunla tanışana kadar onunla ilgili hiçbir şey, güzelliği de dahil olmak üzere ilginizi çekmezken çekim alanına girdiğinizde ona gösterilen ilgi, onunla konuşulması, sıradan bir arkadaşının verdiği değer bile sizde bir etki uyandırırmış. Ona verilen değeri fark edip ondaki farklılığı sorgular meraklanırmışsınız. Bir erkek meslek lisesinde Gözde'nin sayılı kızlardan oluşu ve o yaşların getirisi her gelene salya akıtan erkeklerin aynı şeyi Gözde'ye de tekrarlayışı belki de beni onun çekim alanına sokmuştu. Ona diğerlerinden daha yakın olma dürtüsü ergenliğimde baskın gelmişti.

Öyle ya da böyle ben o dönem başladığım ilişkimi uzunca bir sürede sürdürmüştüm. Geçen zamanın ve bizim yan yana oluşumuzla herkes tarafından -ki küçük bir mahallede işler çok daha baskıyla ilerlerken- evleneceğimiz düşünülüyordu. Yalan değildi ben de öyle düşünüyordum. Çünkü bu artık bir ilişkiden çok alışkanlığa dönüşmüştü. Üstelik verdiğiniz sözler sizin karakteriniz haline geldiğinde ben çok genç yaşımda Gözde ile görüşüp bunca zaman adım onunla duyulunca bunu bir sözmüş gibi algılamıştım. Bir mecburiyet gibi. Şu saatten sonra terk etmek karaktersizlik gibi. O yüzden ayrılık hiçbir zaman düşüncem olmamıştı. Düşe kalka, ite kaka bir şekilde sonuca ulaşacaktı. En azından benim tarafımdan öyleydi.

Elzem: Leyla GecesiWhere stories live. Discover now