Fatal Files: Ladies

S.H.I.E.L.D

Multi için captainshiled'a kocamaaaaan sevgiler :***

"Coulson?" Diye mırıldandı Maria Hill önünde ki saman rengi dosyalara bir kez daha can sıkıntısıyla bakarak. Uzun zamandır bu kadar karmaşık dosyalar okumadığını düşünerek gözlerini devirdi ve ellerini boynunda birleştirdi.

"Hill?" Dedi Coulson. Elinde ki boş su bardağını sıkıntı ile çeviriyordu. Derin bir nefes aldı ve bardağı tak eden bir sesle durdurdu. Önünde ki devasa, cam masaya istemese de göz ucuyla baktığında sabahtan beri kendisini bekleyen ve bitmek bilmeyen eski, tozlu dosyalarla, zilyonuncu defa dünyanın en acı verici şeyiymiş gibi hissettiriren beyaz evrak tomarıyla karşılaştı.

S.H.I.E.L.D ne zamandan beri bir vergi dairesine veya evrak/kayıt işlerinden hallice bir yere dönüşmüştü?

Dosyaların ardından kendisine soru işaretleriyle bakan kısa, siyah saçlı kadına isteksizlikle dönüp ne oldu derecesinde başını salladı. Burda olmaya dayanamıyordu, bu koltuklarda oturmak azap vericiydi, pişmanlık ve yetersizlik hissinin doruklara ulaştığı yerdi.

Burada önceden İntikamcılar oturuyordu diye bağırmak istedi.

Yapamadı. Düşünceleri ve içinde birikenleri yuttu. Tadı ölümcül bir zehrin acı ve mide bulandırıcı aroması gibiydi. Sıkı sıkı taktığı mavi kravatını biraz daha sıktı, belki biraz daha az nefes alırım da içimde ki azap seyrelir.

"Burada olmaktan nefret ettiğini biliyorum Bay Coulson ama işleri bitirmeliyiz." Dedi Maria Hill takınabileceği en otoriter ses tonuyla. O bir örgüt, bir kurumu isletme3ye çalışıyordu ve bu iş önüne gelen herkesi memnun edebilerek yapacağı bir iş değildi. Coulson'un delici bakışlarıyla tüm düşüncelerini dışarıya aktaran bakışlarını tekrar önüne çevirdi.

"Şunlara bir bak." Dedi önünde ki dosyalardan birini sallayarak, sarı, kalın kapaklı karton kapağın üzerinde iri puntolarla yazılmış italik yazıyı kendi kendine heceledi Coulson.

E R I N  E M M A  A N D E R S O N

"Bu kız ölmemiş miydi?" Dedi adam ve oturduğu yerden hışımla kalkıp sonunda dikkatini çekmeyi başaran dosyalara ilerlemeye başladı. Avuç içini cam masaya dayarken başını iyice Ajan Hill'in hizasına eğdi.

"Ölüler Stark kulesinin tepesinde manzara seyredemiyor diye biliyorum." Dedi alayla Hill. Coulson kadının espirisine hiçbir tepki vermezken ellerini hızla dosyanın kapağına götürdü, içinde sadece sarışın kızın kimlik resimleri ve gözlendiği yerlerin isimleri vardı. Kişisel bilgilerini içeren kağıdı alıp şöyle bir göz gezdirdi.

"Peki ya diğerleri?"

"Bir psikolog, bir manyak ve bir karadul var haa... Bir de Stark."

"Stark mı?" Dedi tek kaşını havaya alayla kaldırırken Coulson. Komik değildi belki ama Stark adını duymak onu anlamsızca eğlendirmişti.

"Annabell." Diye kestirip attı Maria önemsiz bir detayın altını koca, fosforlu bir kalemle zevkini çıkara çıkara çizer gibi. " Tony uzun zamandır yok."

Bir yanıt vermedi Coulson. Vermek istemiyordu. Bu konu hakkında tek bir kelime dahi ederse daha fazlasını da söyleyecekmiş gibi hissediyordu. Yine tuttu kendini.

"Peki ne yapacağız? Birkaç adam gönderip aldırayım mı?"

Fazla düşünmeden "Hayır," dedi Maria Hill "güçlüler, olay çıksın istemeyiz."

"Öyleyse?"

"Öyleyse, onları kontrol altında tutmalıyız."

" Onlardan bir avuç sirk kaçkını gibi bahsediyorsun, öylece onları izleyip kontrol altına alamayız. Belki önce ki S.H.I.E.L.D bunu yapabilirdi, hepimizin özlediği zamanlarda ki S.H.I.E.L.D, ama şimdi şuna bir bak," Ajan Coulson elini artık pek fazla saç kalmamış kafasına getirirken alayla etrafında döndü ve alaycı bir ses tonuyla aşağılayıcı bir şekilde sırıttı " sıradan bir devlet kurumundan farkımız yok."

Maria Hill koca bir of çekerken badem gözlerini yumup ellerini başının arasına aldı. Kimse beni anlamıyor. Lanet olasıca sorumluluklarımı kimse anlamıyor!

Diline gelen zilyonlarca kelime arasından " Senin önerin nedir Ajan Coulson?" demeyi tercih etti kadın sabrının son demlerini kullanarak.

"Onu," Dedi Coulson tozlanmış konsola bacaklarını dayayan esmer adamı göstererek " yanına Ajan Lea'yı ver onları izlesin."

" Niye o?" Dedi Maria Hill tüm bıtkınlığı ile.

" Çünkü onları tanıyor," Dedi Coulson arkasını dönüp koca salondan çıkmadan önce " ve göründüğünden daha çok bu işi istiyor."

" Öyle olsun." Diye fısıldadı Ajan ve gözlerini kısarak sudokusunun son hamlesini yapan Ajan Russell'a baktı.

Bu çok akıllıca bir hamle diye geçirdi içinden, çok akıllıca...

Özel bölüm finto!

*Klarnet sesi*

Umarız size kendimizi beğendirmeyi başarmışızdır. Kısa ama oldukça önemli bir bölüm olduğunun size garantisini verebiliriz. Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin.

Gelecek bölüm görüşmek üzere!

-Ladies