Devrim B11: |Ateş ve Barut|

Start from the beginning
                                    

Çekemezdim şimdi uyarısını. Kendisi Y jenerasyonundan olduğu için herkese nasihat ve emir vereceğini zannediyordu.

Hızlıca, bir yandan yolu izliyor, diğer yandan ise navigasyona bakıyordum. Hiç bu adamın bizi doğru yola götüreceğine dair umudum yoktu. Gerçekten alığın birine benziyordu.

Devrim'in mekanını geçtiğimizde kaşlarım çatılarak adama baktım.

"Geçtik gideceğimiz yeri!"

"Toplantı şirkette yapılacak Yasmin hanım, az önce Devrim bey mesaj attı. Üstten okudum mesajı araba kullanıyorum diye!"

Anladım dercesine kafamı saklarken, şimdi kendinden emin bir şekilde arabayı sürüyordu. Mekanın yerini bilmediği için gergindi.

"Kaç aydır buradasın?"

Bir anda sorduğum soru ile,ona sorduğum soruya şaşırarak konuşmaya başladı.

"Üç aydır burada çalışıyorum!"

Anladım dercesine kafamı salladım. Üç aydır burada çalışmasına rağmen o mekanı ezberlemeyişi beni garipsetmişti ama garipti. Sende bir şeyler var ama hadi bakalım.

Aynadan kendime bakıp, kendimi düzeltirken, bir yandan da yolu izledim. Sonunda geldiğimizde ise, karanlık çoktan arabanın içine çöreklenmişti.

Tek görebildiğim şey, dışarıda gördüğüm aydınlıktı. Onun dışında her şey karanlıktı arabanın içindeki.

"Geldik efendim!"

Sonunda kafamı kaldırdığımda, karşımda kocaman harfler ile Atalay holding yazan şirketin önünde durdurmuştu aracı.

Paravan bir şirkete göre oldukça büyüktü, gerçi iyi para aklıyorlardı. Ve hükümet onun arkasındaydı. Ters düşene kadar.

Ben de olsam ve bu kadar para kazansam göz dağı için en yüksek binayı kendime kale yapardım.

Oldukça yüksek katlı, görünüşü New York'un dik binalarını andırdıyordu. Dış cephesi oldukça modern, gümişi tonlardaydı.

Yavaşça arabadan indiğimde, telefonu alıp, Devrim'i aradım. Bir yandan merdivenleri arşınlıyordum.

İki güvenlik beni durdurduğunda ise çoktan telefonu açmıştı Devrim. Hoparlöre vererek iki güvenliğe, onlar ile konuşmadan cevabı vermeye karar vermiştim.

"Dışarıdayım ben, geliyorum!"

"Yirmi ikinci kat, solda kalan en sondaki kapı! Oraya gel. Danışmada asansör kartı bıraktım. Alırsın! "

Devrim'in sesini duyan adamlar hızla önümden çekilirken, dudaklarımda kibirli bir gülümseme oluştu. Hızla  önümden çekildiler.

Ben ise içeri geçmiştim hızla. İçeriye girip, danışmaya doğru yürümeye başlarken, özgüvenli olmaya özen gösteriyordum.

Danışmadaki kadın beni görünce garip bir ifade ile beni süzdü. Niye olduğunu anlamamak için aptal olmak gerekiyordu.

Şaşkındı, çünkü buranın büyük, despot kurallar ile yönetldiğini biliyordu.

Şaşırmıştı, buraya herhangi biri nasıl böyle gelebilirdi? Hadi ama, daha şov yapmamıştım. Makyajımı görmüşlerdi sadece. Kabanım hala üzerimdeydi.

Şaşkın bir ifade ile bakmayı es geçerek, gülümsedi kadın nazik olmaya çalışarak.

"Merhaba, Devrim bey benim için bir asansör kartı bıraktığını söyledi de az önce telefonda, sizde bulabileceğimi söyledi, sizde mi acaba?"

Devrim (+18)Where stories live. Discover now