Devrim B20: |Tutku Part II|

19.5K 615 357
                                    

Dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı. Serçe parmağım ise, onun göğüs kafesindeydi.

"Sen benim efendimsin, öyle mi?"

Kaşları yukarı kalkarken, üzerime doğru yürüdü. Aramızda boşluk olmadığı için, mecburen masaya oturmuştum.

"Bir sorun mu var?" Ferah nefesi yutkunmamı sağladı. Ama kendime gelmeliydim.

"Bir sorun mu var?"

"Yok mu, sence de şizofren değil misin, çünkü ben öyle düşünmeye başladım. Ben mal değilim!"

Biraz daha eğildi üstüme, şu an yüzlerimiz arasında pek bir mesafe yoktu.

Gözleri kısa süreli gözlerime kaydı. Bir an bedenimin ateş gibi yandığını hissettim.

"Senin canını bağışlamam, seni benim yapmaz mı?''

Kaşlarım alay ile karışık kalkarken, yavaşça, bu sefer ben ona yaklaştım.  Dudaklarımız arasında çok az bir mesafe vardı. Konuşsam nefesimin ılıklığı onun dudaklarına değecek kadar.

''Ben ölürsem, benim yanlım olan birçok insan, daha bir saate kalmadan, haberleri olup seni öldürürlerdi. Ah, sen de, benim tetikçi olduğumu biliyorsan, elinin o gün niye silaha gitmediğini anlamak zor değil.  Şahmeran'ın öyküsünü bilir misin Atalay? Şahmeran'ın öldüğünü bir gün öğrenirlerse, yer altındaki yılanlar, kraliçelerinin intikamını almak için tek bir insan dahi sağ bırakmayacak?''

Dudağı yukarı kıvrıldı.

''Yer altının da Şahmeran'ı sen misin?''

''Ne kadar, benim yanlım olan insan topladım tahmin edemezsin Devrim. Sadece gizli kimliğimle hem de. Beni öldürmekten korkmana hak veriyorum, o gün beni niye öldürmediğini daha net anladım şimdi.''

Dudağında alaycı bir ifade oluştu.

''İnan bana, senin gücünden korktuğum için seni sağ bırakmadım. Sen öldükten sonra yaşanacak herhangi bir cehennem, gelip benim canımı sıkamaz. Çünkü ölüp gittiğinde, ben kahraman ilan edileceğim. Önemseme kendini bu kadar:''

Devrim ölümün soğuk ifadesi ile konuştu: ben ise dediği şeye alay ile gülümsedim.

''Bana bir kurban ver, onu öldürüp, tetikçiyi öldürdüğünü herkese duyur. Ülkenin karışmasını seyret Atalay.. Ama bunu yapmadan önce, kendine mezar taşı ayarla.''

Dediğimde haklı olduğumu bilecek kadar zekiydi. Bugün savaş emri versem, bu ülkeyi birçok ordu ile, ele geçirip, bana boyun eğilmesini sağlardım. Li'nin anlatmaya çalıştığı şey buydu aslında. Zümrüt'ün beni neden rakip gördüğü.

Devrim, karanlık bir gülümsemeyle yanıt verdi sadece: ardından tehlikeli bir ifade ile yüzümü inceledi.

"Bu iktidar savaşında, beraber olacağız Tetikçi, ya da Şahmeran. Kendini nasıl adlandırıyorsan. Senin gibi birini yanımda istiyorum. Karşımda değil. Benimle, bu iş birliğinden sonra da çalışacaksın!"

Devrim (+18)Where stories live. Discover now