3. Marinette

72 9 18
                                    

Félix baget çubuklarını trampetin üstüne koydu ve bir elini kısa sarı saçlarının arasından geçirdi.

"Adrien geç mi kalacak?"

Yere oturmuş, sırtını duvara yaslanmış olan Kagami başını ona kaldırdı. "Galiba..." Derin bir nefes alıp kahve gözlerini stüdyoda gezdirdi. Adrien'a mesaj atsa iyi olacaktı.

Kagami oturduğu yerden masanın üzerindeki telefona uzanacaktı ki kapı aralandı. Sigara molasına çıkmayı düşünen Félix başını kaldırdığında beklemediği sürpriz, ifadesine şaşkınlık kattı.

"Selam," diyerek içeri girdi Adrien ve hemen gitar çantasını çıkarıp kenara koydu. "Bir misafirimiz var." derken kapıya döndü ve aralık kalan boşluktan kızın içeri girmesini bekledi.

Kız utana sıkıla stüdyoya adım attığında yerden başını kaldırmaktan çekinir hâldeydi. Yüzünün yarısını atkıya gömmüştü ve ellerini önünde birleştirmiş, parmaklarını sıkıyordu. Onun gergin olduğunu anlayan Adrien boğazını temizleyerek grup üyelerine döndü.

Kagami gözlerini kırpıştırıyordu, Félix ise anlaşılır bir sırıtışa sahipti.

"Sakıncası yoksa," diyerek söze girdi Adrien. "Çalışmamızı dinleyebileceğini düşündüm."

"Tabii Adrien ama..." Kagami bu durumu beklemediği için oldukça şaşkınken tebessüm etmeye çalıştı. Ayağa kalkarken gözleri bir Adrien'a bir de yüzünü yerden kaldırmayan kızda gidip geldi. "Yani... Arkadaşını getirmen çok hoş."

Félix baterinin arkasından kalktı ve odanın ortasına doğru adımlar attı. "Hoş geldin güzellik." dedi kıza ithafen. Sesinde çapkınlık yatıyordu. "Tanışabilir miyiz?"

Kagami, onun flört eder gibi konuşmasında göz devirdi.

Kız sonunda başını kaldırıp kendisini gösterdiğinde beklenmedik bir sessizlik hüküm sürdü. Mavi gözleri hızlıca küçük stüdyoda dolaştıktan sonra karşısındaki kişilerde duraksadı. Uzun siyah saçlı kadının çilli, berrak görünen yüzüne bakarken onun Asyalı olabileceğini düşündü. O kızın hemen yanında duran uzun boylu, kuvvetli duran adama baktı. Piercingleri vardı, dudaklarında iki ve kulaklarında bu mesafeden sayamayacağı kadar...

Yabancılık çektiğini hissetti. Nasıl tepki vermesi gerektiğini bilemedi. Kulakları az önce sarışın adamın ne dediğini duymamış gibiydi. İfadesiz bir yüzle sağında kalan Adrien'a döndü.

"Şey..." Adrien onun mavi bakışları altında gerildiğini hissederek kolunu kaldırdı ve grup üyelerini tanıttı. "Kagami ve Félix."

İkisi de üniversiteliydi, Félix 2. sınıf öğrencisiyken Kagami son sınıftaydı. Kagami basçı, Félix bateristti. Kız "Basçı?" diye kısa bir şekilde sorduğunda Adrien yanıtladı.

"Müziğe ritim veren kişi. Davullar ve bas gitar uyum içinde ritmi kontrol eder."

Kız hiçbir şey anlamasa da başını salladı.

"...Seni salak!" Kagami'nin azarlayıcı sesini duyunca ikisi de üniversiteli elemanlara döndü. Kagami, Félix'in omzuna bir tane geçirirken kaşlarını çatmış gibi görünüyordu. "O da liseli, görmüyor musun?"

"Düşünmedim." İfadesiz tutmaya çalıştığı suratını liseli çocuklara döndü ve avcunu Kagami'nin suratına yapıştırarak onu uzaklaştırdı. "Kız büyük gösteriyor."

"Göstermiyor! Minicik bir şey görmüyor musun?"

"Sen de miniciksin ama kim der 22 yaşında?"

KARSIZ KIŞ | MiraculousNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ