2. Bana Gitar Çalmayı Öğret

70 10 18
                                    

Yeşil gözlerini kırpıştırdı. "N-ne?"

Kız başını salladı yukarı aşağı. "Lütfen bana öğret."

"Ben yapamam." dedi güvensiz bir sesle. Gitarı kıza verdi ve ellerini iki yana salladı. "Ben basit bir grupta çalan biriyim, sana nasıl öğretebilirim ki?"

Kızın gözleri büyüdü. "Bir grupta mısın?"

Adrien elini ensesine attı. "E-evet ama-"

"Lütfen, tecrübeli olmalısın, bana öğret!" Kız iki elini de uzattı ve onun bileğine koydu. Mavi gözleriyle ona öyle bakıyordu ki...

Adrien bakışlarını kaçırdı. Hayır, yapamazdı. Bunun için doğru kişi değildi. Gitarı hobi için çalıyordu. İçinde olduğu grup da zaten ciddi değildi, eğlenmek içindi. Tecrübeli ya da yetenekli olduğunu sanmıyordu.

"Üzgünüm," dedi ve ekipmanlarını toplamaya başladı. Merdiven basamağından kalktı ve kıza son bir bakış attı. "Öğrenmek istiyorsan bir kursa gidebilirsin." dedi ve oradan ayrıldı.

Düşünüyordu da... İlk gitarını aldığı zaman çok fazla heyecanlanmıştı. Teknik olarak aldığı gitar değil, babasının ona verdiği bir gitardı ama sonuç olarak sahip olduğu ilk gitardı. Ona öğretecek kimsesi yoktu ve kendince öğrenmeye çalışmıştı. Videolar izleyerek kendini geliştirmişti. Mütevazılık etmeyecekti, bir şeyleri hızlı öğrenme konusunda becerikli sayılırdı ama bu gitar çalmakta tecrübeli biri olduğunu göstermiyordu.

Okul çıkışında ellerini siyah montunun içine sokarken kendisini neden bu kadar güvensiz hissettiğini sorguladı. Son zamanlarda bu konuda keyifsiz hissediyordu, bu yüzden miydi? Basketbol oynamak ve gitar çalmak onun hobisiydi ama artık eğlence getirmiyor gibi hissettiği doğruydu. Belki de bu yüzden kendini küçük görüyordu.

Kaldırımda yürürken bir adım arkasında birinin yürüdüğünü fark etti. Yol vermek için kaldırımın kenarına geçti ve kişiye alan açtı. Fakat kişi yanında yürümeye başlayınca yere eğik olan yüzünü kaldırdı ve başını çevirdi.

Şu kız...

Başını kapüşonuyla örtmüştü. Ellerinin biri mavi ceketinin içindeyken diğeri gitar çantasının koluna sarılmıştı. Kız başını ona çevirince Adrien onun soğuktan kızarmış yüzüyle karşılaştı.

Ayakları yolda yürümez olunca durdu ve kaşlarını kaldırdı. "Bir sorun mu var?" diye sordu boğazını temizledikten sonra. Kız hiçbir şey söylemeden başını iki yana salladı ve çekingen bir tavırla yüzünü yere eğdi. Adrien onun bu tavrına anlam veremezken esen kuvvetli soğuk rüzgârla kendisine geldi ve yönünü yoluna çevirip yürümeye devam etti.

Ve diğer adımlar da onu takip etti.

Adrien görmezden gelmeye çalıştı. Kendisini takip ediyormuş gibi hissetse de yol yoldu ve belki de onun gideceği yön de bu taraftaydı. Yine de... Onunla birlikte yürümesi normal miydi?

Hafiften başını çevirdi ve göz ucuyla kıza baktı. O ceketin içinde üşümüyor muydu? Üşüdüğü kesindi çünkü omuzlarını boynuna kaldırmış bir şekilde yürüyordu. Kızın ellerine baktı. Parmak eklemleri bile kıpkırmızıydı.

Bir anda mavi gözler yeşillerle buluştu. "Adrien," dedi kız kısık, içten bir sesle. "Bana gitar çalmayı öğretir misin?"

Adrien hafiften kaşlarını çatsa da bu sefer yürümeyi bırakmadı ve yüzünü önüne döndü. "Sana öğretemeyeceğimi söyledim."

KARSIZ KIŞ | MiraculousWhere stories live. Discover now