Boa'nın hazırladığı mis gibi kahvaltıya uyandım, biraz kahvaltı ettik, sonra ben çin'e gidip ilk önce çinli kardeşleri bulmaya karar verdim, çünkü ilk onları bulup korece öğretmem gerekti, bu yüzden dil öğrenmek için çin'e gittim, boa'nın yönlendirmeleriyle uçak denen bir araca bindim, ilk defa görüyordum, benim zamanımda atlar ve arabalar vardı, ya da gemiler, neyse, bana telefon denen bir cihaz verdi, nasıl kullanacağımı gösterdi, ahhh gerçekten, bunları nasıl ürettiler, her işe yarıyor
Ben kim ryeowook, ve çin'e gidiyorum
Uçaktan indim, yemin ederim tek kelime bilmeden sokaklarda geziniyordum, daha önceden boa'nın ayarladığı eve gittim, bir ev arkadaşım olacak, umarım bana dilini öğretebilir
Ev arkadaşımın adı clinton lau ( henry'nin kardeşi ama farkında değil )
İlk başta bana birşeyler söyledi ama anlamadım, ingilizce konuşmaya çalıştı ama onu da anlamadım, el işaretleriyle anlaşmaya çalıştık, ve başardık sanırım
Ben gece gündüz onunla sohbet etmeye çalışarak baya bir çince öğrenmiştim, elf'in yardımıyla bu yeni dünyayada alışmıştım, ayrıca 4 ay geçmişti, sanırım artık kardeşleri aramaya çıkabilirdim
Rw - hey clinton
Cl - efendim?
Rw - ben artık sanırım kardeşlerimi arayacağım
Cl - buna sevindim, bu arada kardeşim aradı, akşam buraya geliyormuş, kalırsın değil mi?
Rw - tabi, tabi kalırım
Dışarı çıktım, markete gittim, madem kardeş geliyor, biz de hazırlanalım, mantar et falan birşeyler aldım, eve geri döndüm, tavanın altını yaktım, etleri attım içine, clinton da salata yapıyordu, tabi kapı çaldı, hemen kapıya bakmaya gittik
Cl - henry, hoşgeldin
Hr - hoşbuldum abi
Cl - bak bu ev arkadaşım ryeowook, koreden geldi, çince öğrenmek için
Hr - aaa merhaba abi, ben henry
Rw - memnun oldum ( elf, aradığım kardeş olabilir mi bu? )
Elf - evet bu o
Hr - kim o?
Rw - sen nasıl duydun?
Elf - ikiniz kardeş olduğunuz için birbirinizin sesini duyuyorsunuz, çünkü ikiniz de parladınız
Dediğinde ikimiz de ayağımıza baktık, sonra birbirimize baktık, sonunda ikimiz birbirimizi bulmuştuk
Hr - bu arada bir arkadaşım daha gelecek sorun olur mu?
Rw - hayır olmaz, fazla yemek yaptık zaten
Cl - aynen
Hr - süper
Sofraya geçtik, 5 dakika sonra kapı çaldı ve arkadaşı geldi
Hr - millet, sizi tanıştırayım, arkadaşım taemin, taemin, clinton abim, ryeowook ev arkadaşı, senin gibi koreli
Tm - memnun oldum
Cl - ben de, gel otur
Sofraya geçti, henry ile bakışıp duruyorlardı, sanırım o onun koruyucusu ve baş başa konuşuyorlar, bu yüzden ben duyamıyorum
Hr - abi, evde içki yok mu?
Cl - hayır kalmamış, gidip alayım hemen, madem toplandık biraz içelim
Hr - iyi olur
Çıktı
Tm - koruyucun kim?
Boa - benim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sujutopia
FanfictionBirbirine asla ve asla benzemeyen insanlar farklı bir dünyaya ışınlanıyor