7. Bölüm Yıldızlar kadar parlak.

91 6 2
                                    

Merhaba canlarımmm.
Bölüm geç geldi farkındayım o yüzden özür dilerim bu kurgudan başka iki kurgu daha yazdığım için biraz gecikti. Bir sonraki bölüm çok geç olmayacak💗

Medya= Elzemin kaplı balonlarıı
İyi okumalarr:)))

Medya= Elzemin kaplı balonlarııİyi okumalarr:)))

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Elzem'in kombini.









Seneler öncesinden...

Asil kliniğin koridorlarında tüm sakinliği ile yürüyordu. Fazlası ile canı sıkılmıştı evde.

Annesi evde sıkılıyor diye babası ile kliniğe göndermişti ama Asil'in canı klinikte daha çok sıkılıyordu. Sakin ve yavaş adımlarla kliniğin bahçesine çıktı.

Birkaç adım ileride banklar vardı.
Gidip banklardan birisine oturdu ve etrafı izlemeye başladı.
Hava bugün hem kasvetli hem de hafiften soğuktu, ama yinede dışarıda oturmak, kliniğin boğucu havasından çok daha iyiydi.

Bahçenin diğer tarafından sesler geliyordu. Bir kız çocuğunun sesi.

"Ben size su vermeyi unuttum, ama eminim buranın sahibi vermiştir. Hem ben ablaya söylemiştim size su vermesini" Diyordu kız çocuğunun sesi.

Asil hem merak etti hem de umursamadı. Birisiyle konusuyodur diye düşündü. Ama sulamadım diyordu. İnsan sulanır mıydı ki? Çiçekle konuşuyordur o zaman diye düşündü.

Etrafı izlemeye devam etti. Kar'ı severdi," keşke kar yağsa." Dedi Asil omuzlarını kaldırıp indirerek. Ellerini montunun cebine soktu. Hava hafiften soğumaya başlamıştı.

"Ya sen ne kadar güzelsin öyle," diyen ses ile dikkati daha çok dağıldı Asil'in. Nereden geliyordu bu ses! Kendi içinde çelişti. Sonra banktan kalkıp bahçeyi gezmeye başladı. Bahçenin ön tarafında kimse yoktu. Bahçenin yan tarafına baktı. Aradığını bulmuştu. Bir kız çocuğu çimlere eğilmiş oradaki birşeyle konuşuyordu.

Şaçlarına pembe kurdele takmıştı. Üstünde mavi montu, altında ise pembe bir pantolon vardı. Asil bu kombine küçük bir tebessüm etti. Renkli bir kişilik sanırım diye düşündü.

Bu aylarda çiçek açmazdı kış ayındalardı, kışın çiçek açar mıydı ki diye düşündü Asil. Yavaş yavaş adımlar atarak, kız çocuğuna onun yanına gittiğini hissettirmemeye çalıştı.

Kız çocuğu hâlâ birseylerle sohbet ediyordu. Yanına geldiğinde ise bedenini hafifçe öne eğdi. Gördüğü çiçeği tanıyordu! Kamelya çiçeğiydi.
Kız çocuğu kamelya çiçeği ile konuşuyordu. Asil çiçeklere ilgi duyduğundan birçok çiçeği araştırır ve bilirdi.

Ama, kız çocuğunun kamelya çiçeği ile konuşacağı hiç aklına gelmezdi. Hem koklamak istese, kokmazdı ki kamelya çiçeği. O zaman rengini mi seviyordu. Ama konuştuğu kamelya çiçeği beyazdı.
Düm düz beyaz. Asil için henüz bir anlam kazanmamıştı bu çiçek. Onun için anlamlı çiçek değil, güzel çiçek vardır. Gül gibi , lale gibi, papatya gibi.

RUHUMUN ONARICISIWhere stories live. Discover now