3.Bölüm ilk karşılaşma.

106 9 0
                                    

İlginiz tekrardan çok teşekkür ederim🙈
Bölüm biraz az oldu zamanla daha uzun olucak:)

Medya=Atlas Karman.

ASİL GÖRKEM KARASOY.

Bir ailesi olmalı insanın sırtını yaslayabileceği. Onun sırtını okşayan bir babası ve saçlarını şefkatle okşayan annesi. Bir zamanlar ailem vardı.
Fakat; Benim ailem dağınıktı.

Annem Zeliha Karasoy; kendi iç dünyasında yaşardı.

Babam Korhan Karasoy; kendi iş meselelerinden evladına ve eşine zaman ayırmazdı.

Dağınık bir aile; ailemidir?
Benim aile kavramım bu değildi benim dağılmış bir aile'ye değil birbirine bağlanmış ,birbirine sevgiyle bağlı bir aileye ihtiyacım vardı.

İşten gelir gelmez yatmaya giden bir babaya değil. İşten gelince oğlu ona koştuğunda onu kucağına alıp seven bir babaya ihtiyacım vardı .
Sadece bazen görürdüm babamın anneme ilgisini, bazen sohbet ederlerdi.Annemin yüzündeki o tebessümü görürdüm annem için bende mutlu olurdum ama o kadardı işte sevgisi.

Bir kaç güne tekrar eski haline dönerdi annem baban hasta derdi. Çocuk aklımla bile hastaneye gitsin o zaman ama zaten o bir doktor kendini iyileştirebilir derdim annem öyle bir şey değil der geçerdi.
Böyle hastalıkmı olur diye düşünürdüm.
Sonra büyüyünce anladımki Benim babam ruhsal olarak hastaymış.

Annem ;Bu hayattaki tek değer verdiğim insandı babamdan önce gelirdi.
Babam beni sevsin diye ugraşırdım ama Annem beni uğraştırmadan severdi.

Sebepsizce, gelir bazen saçlarımı okşardı , benimle parka giderdi. Bir anne şefkatini tatmıştım ama bir baba oğlunun nasıl gururla sırtını sıvazlar işte bunu hiç bir zaman tadamadım. Yinede şimdi işi düşse koşar giderdim babama.
Böylede zavallıy'dım işte yada derinden bağlıydı sevgim aileme.

Ama şimdi annem gitmişti ve ben babamın sevgisizliğiyle baş başa kalmıştım...

Her gün annemin mezarına gelirdim genelde akşamları gelirdim. Sonra onun bana her gece yatmadan önce söylediği ninniyi bir kez de ben ona söylerdim.
Dün sabah gelmiştim mezarlığa yine anneme ninni söylüyordum içimden gelmişti, bu ninniyi söylemek bana iyi geliyordu.

Koskoca adam olmuştum ama annemin ninnisini söylemeden yatamıyordum geceleri.

Sonra sesler duydum önce diğer insanlar belki mezarlığa gelmişlerdir sevdiklerinin yanına diye düşündüm. Etrafıma baktım kimse yoktu.

Biri hariç bir kadın ;İki mezarlığın ortasına oturmuş mezarlara konuşuyordu, ailesi olmalıydı.
Sonra önüme döndüm tekrar ninniyi mırıldanmaya başladım ama sanki birisinin beni izlediğini hissediyordum.

Başımı kadından tarafa çevirdiğimde göz göze geldik. Açık mavi gözleri bana birisini hatırlatır gibiydi. Öylesine anlamlı bakıyordu. Daha fazla gözlerini gözlerimde tutamadı ve bakışlarını kaçırdı sonrasında hızla önüne döndü ve mezarlarla tekrar konuşup, ordan ayrılmıştı, bana dönüp tekrar bakmadı iyiki de bakmadı yoksa onu izlediğimi fark edebilirdi.
Bugün yine karşılaştık. Aynı yer , farklı zaman.

Gözlerimin içine bakıyordu. Korkusuzdu ama aynı zamanda da korkak.
Sonuçta bu kör karanlıkta bir mezarlıkta kim böyle bir şeyle karşılaşırdı ki.
Elzem demişti.İsmi Elzemdi ,çok tanıdıktı.
Adını duymam içimde bir şeylerin kıpırdamasına neden oldu ama nedenini anlayamadım, neden böyle hissetmiştim." Elzem? " Dedim sorgularcasına. Önce boş boş baktı sonra bu kadar yakın olmamızdan rahatsızlık duyup elimi itekleyip geri çekildi.
Biraz sert davrandığımı fark edince "Şey pardon ben birden seni öyle görünce yanlış anladım."

RUHUMUN ONARICISIWhere stories live. Discover now