ukiyo, hyunin

27•

+4 ay sonra+
Okullar açıldıktan 1 ay sonra

Hyunjin

"FELİX!"

Arkadaşımın boynuna atlayınca benden kısa olan bedeni dengesini sağlayamayıp yere düşmüştü. Birlikte düştük. Allah'tan çimenlere düşmüştük ancak gözler üzerimizdeydi artık.

"Aşkım belimi kırdın" diyince üzerinden kalkıp onu inceledim. Belini tutarak ayağa kalkınca dağılan saçlarını düzeltip güldüm.

"İyisin iyisin"

"Tabi canım, bence hastaneye gitmem gerekiyor. Seni de polise şikayet edicem git hapis yat. Eski sevgilini falan öldür sonra da müebbet hapis cezası alırsın. Merak etme ben sana iç çamaşırı getiririm."

İki saniyede kurduğu senaryoya gülüp elimi çeneme koydum. "İyi fikirmiş sen beni şikayet et hemen."

"Kıyamam ki kuzum" bir anda sevgiye gelip yanağımdan makas alınca güldüm. Beni inceleyip kaşlarını çattı.

"Sen niye öyle üzerime atladın?"

"Aaaa sana onu söyleyecektim! Dans takımına girmişiz yongbok!"

Gözlerini sonuna kadar açıp koskoca kampüste çığlık attı. Elimi yüzüme kapatıp onu tanımadığımı geçen insanlara söyledim.

Ne yazık ki bizi tanıdıkları için arkadaşım olduğunu biliyorlardı.

"Hyunjin çok güzel bir haber bu! Nereden gördün?"

"Gruba yazmışlar bakmadın mı?"

Kafasını sağa sola sallayıp telefonundan kontrol etti. Kendi telefonundan da onay alınca ayaklarını yere hızla vurmaya başladı.

Ne oluyor oğlum?

Dönüşüyor mü?

Neye dönüşüyor bu?

"Felix sakin ol, dans takım lideri ile konuşmamız lazım. İmza falan atılacak."

"Gidelim! Şuan!"

"Hayır şimdi olmaz ders başlıyor."

"Off bıktım okumaktan ya"

"İlk yılımız."

Bunun farkına varınca saçlarını geriye atıp fakültenin binasına baktı ve "lanet olsun" dedi.

Saçındaki elini indirip elini tutarak binaya soktum. Dersliğe tam vaktinde girip imzaları artık ama dersi dinlemiyorduk.

O elindeki bin sayfalık kitaba bakarak kusma takliti yapıyordu. Arkalarda oturduğumuz için hoca falan da görmüyordu.

"Bunaldım." Dedim.

O da bunu dememi bekliyormuş gibi hızla kafasını salladı.

Hoca dersi iki saat uzatınca yerlerde sürünerek çıkacaktık binadan ama bayılmadan hallettik.

Dans takımı için de imza attıp onun mutluluğuyla okuldan çıktık.

"Hyun benimle kıyafet bakmaya gelmek ister misin? Buradan yeni kıyafetler almak için evden az kıyafet getirdim biliyorsun."

"Gelirim, bende birkaç şeye bakıcam hem."

"Gel gel. Bak yoksa gelmezsen tek kalırsın ve yolda sana araba çarpabilir ki bu durumda ölmüş olursun. Ölmeni istemiyorum hyun, seni seviyorum."

Evet. Anladım.

Felix genelde böyle birisiydi. Bir sürü ihtimalleri düşüp içimizi karartan arkadaşdı. Seviyorum onu ama.