5•

356 40 81
                                    


"Tut elimi ya"

"Hyunjin uzaklaş"

"Off jeongin tutsana oğlum"

Elini zorla tutunca yüzünü buruşturdu. Omuz atıp ona gülünce o da dişlerini gösterip güldü. Of azıcık aşık gibi bak be oğlum. Zor bir şey değil ki. Mesela aklıma ryeon gelince ister istemez öyle bakıyordum.

"Ay baktı bize"

Bunu diyince beni kendine çekip kulağıma fısıldar gibi yapınca gülerek ona baktım. Vay orospu! Bunu mu bekliyordun?

"Adamsın"

"Eyvallah"

Elini kalbine koyunca gösterdiği kıro hareketlere gülüp yanağını öptüm. İçimden gelen bir şeydi. O da bunu bildiği için bir şey dememişti zaten.

"Dershane var yine dimi?"

"Evet, bırakacak mısın?"

"Hayır, ne münasebet"

Okulun dış kapısından da çıkınca öğrencilerin olduğu durağa geldik. O dershaneye girmiyordu çünkü kendisinin ihtiyacı olmadığını söylüyordu. Dershaneye gitmesine rağmen dersleri kötü değildi zaten. Ben biraz derece yapmak isteyen öğrencilerden biri olduğum için dershane okul ev arasında geziyordum.

Jeongin'e yaslanıp omzuma attığı elini tuttum. Kafamı geriye atıp yüzüne bakınca yüzünü ekşittiğini gördüm.

"Beni sevmiyorsun sen ya"

"Evet zor katlanıyorum."

Çok ciddi söylediği için bir an gerçek olduğunu düşünerek ona baktım. O benim baktığımı görünce kafasını salladı.

"Ciddi misin?"

Gözlerimin dolduğunu görünce kafasını hızla iki yana salladı.

"Şaka yapıyorum oğlum"

Hızla beline sarılıp kendime çektim onu. Bana bu sıralar böyle şakalar yapmasın. Zaten kimsem yoktu ondan başka. Onun böyle düşünmesi demek benim için yıkım demekle aynıydı.

"Şaka yapma bana artık"

"Tamam beyefendi, şu sıralar şaka yapmıyorum." 

"Yapma"

"Otobüsün geldi"

Benimle birlikte otobüse binince ona baktım. Bana bakmadan boş bir köşe bulup beni cam ile arasına sıkıştırdı. Ryeon niye bu otobüsteydi bilmiyorum. Off.

"Gelmek zorunda değilsin jeongin, katlanma bana"

Yanağıma küçük bir tokat atıp yanaklarımı tek eliyle sıkıp garip sesler çıkardı. Seviyordu sanırım.

"Kes sesini döverim bak."

"Tamam"

Dövebileceğini bildiğim için susup ona baktım. Ryeon ile kısa süreli göz göze gelince jeongin'e daha çok yaklaşıp onu kendime çektim. Jeongin onun burada olduğunu bildiği için bir şey demeyip dışarıyı izlemeye devam etti.

O nereye gidiyordu ki? Gözüm onunla kesişip duruyordu. Gözün kalır tabi mal. Benim gözüm zaten hep ondaydı zaten. Yeni bir şey değil.

"Ben son duraktan geri dönücem"

"Tamam"

Zaten otobüs durağının karşısındaydı dershanem o yüzden bir şey demedim. Benimle gelmesi bile büyük bir şeydi şuan. Trip attığım için geliyordu zaten. Kendince özür diliyordu. Kabul ettim.

"Görüşürüz" yanağını öpüp kolları arasından çıkıp kendimi otobüsten attım.

Birkaç öğrenci de benimle birlikte inince öğrencilerin arasında olan ryeon ile olduğum yerde kaldım. Benim için burada olmazdı değil mi?

Bana geliyor.

Yok oğlum git şimdi olmaz.

"Hyunjin bir şey sorabilir miyim?"

Gayet nazik olan sesi beni ağlatacaktı. Uzun zaman sonra benimle böyle konuşuyordu. Neyse hyunjin yelkenleri suya indirme.

"Sorabilirsin ama kısa olsun lütfen. Ders başlayacak."

"Jeongin senden falan mı hoşlanıyor?"

Hmmm

İstemeden başardık kıskandırma işini. Daha bir şey yapmamıştık.

"Bana öyle bir şey söylemedi ya da hissettirmedi ryeon. Bunu neden merak ettiğini anlamış değilim."

Tam anlamıyla bana mal gibi baktı. Cevap vermeyecekti sanırım. O yüzden gitmeye yeltendiğimde kolumu tutup bana sarıldı.

"Kıskandım sanırım. Onunla seni hep kıskanıyordum zaten. Biliyorsun hyunjin."

Bu itirafı beni güldürürken ellerimi göğsüne koyup kendimden uzaklaştırdım.

"Artık kıskanmana gerek yok."

"Elimde değil."

"O zaman duygularına hakim ol ryeon. Ben öyle yapıyorum artık."

"Sevmiyor musun beni? Senden ayrılınca gerçekten çok boşluğa düştüm şu günlerde."

Yalancı ama ona inanıyorum. İnanmak istiyorum. Beni tekrar sevdiğini söylemesini istiyorum.

"Seviyorum seni hyunjin. Bir anlık sinirle ayrılmak bize iyi gelmedi."

İstediğim cümleyi duyunca gülmemek için kendimi sıktım. Bu erken döndü sanki?

Dudağıma bıraktığı küçük öpücükle gülüp yanağımı okşadı. Ben beni öptüğünü yeni fark ederek elimi dudağıma götürdüm.

"Ya! Niye öpüyorsun?"

"Dayanamadım, çok tatlısın hyunjin dayanamıyorum."

Biraz sürtünmesi lazımdı. Çok seviyorum ama sürünmesi işime gelirdi.

"Derse gidicem ben"

"Tamam güzelim"

"Senin güzelin değilim."

Onu güzeliyim ama şimdilik değilim.

"Affetmen için ne yapmam lazım güzelim?"

Güzelimi bastırınca gülüp dershaneye adımladım. O da arkamdan gelirken gitmesi için el işareti yaptım. Olduğu yerde durup kurnazca gülünce "ne var?" Dedim.

"Veda öpücüğü? Hep yapardık"

"Eskidendi o canım."

"Neyse yine olur zamanla"

"Zamanla"

_________________

Hyunjin senin ananı skim diycem de kadın çok iyi bir kadın

Neyse

Oy verirseniz sevinirim öptüm çok bayyyyyy

ukiyo, hyuninWhere stories live. Discover now