6•

349 38 104
                                    

"sonra işte öptü beni! Öptü beni jeongin düşünebiliyor musun? Dershane çıkışıma kadar beklemiş."

Jeongin'in evine gelip durum değerlendirmesi yapıyorduk. Tabi ben biraz heyecanlı olduğum için yerimde duramıyordum. Yataktan kalkıp ayakta canlandırıp tekrar oturuyordum.

"Hemen dönmüş. Bu işte bir iş olmasın."

"Ne işi olucak ya? Senden kıskanmış işte. Önceden de böyleydi bu. Uzak dur falan diyordu-"

Ağzımdan kaçırdığım şeyle dudaklarımı kapatıp onun tepkisine baktım. Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

"Uzak dur dedi? Sana dedi? Dedi ki jeonginden uzak dur? Ne hakla bunu sana söyleyebiliyor?"

Jeongin'in sinirli olduğu her halinden belliydi. Normaldi sinirlenmesi onu anlıyorum.

"Senden uzak durur muyum ben? Sen benim birtaneciğimsin!"

Yanaklarını sıkıp güldüm ama o gülmedi.

"Ne dedin peki? Öyle söylediğinde ne dedin sen?"

"Uzak durmam dedim. Başka ne diyebilirim?"

"Aferin, yoksa sıçarım ağzına. Onun da ağzına sıçarım. Zaten bir gün benim dayağımı yiyecek o."

Şimdiye kadar dövmemiş olması bile şaşırtıyordu beni.

"Bak hyunjin, onunla sakın barışma. Eğer barışırsan da-"

"Ne diyorsun sen? Ne diyeceksin? Eğer barışırsan benimle konuşma falan diye beni tehtid mi edeceksin?"

"Gerekirse evet, gerekmez umarım."

"Beni kendinle tehtid ediceksin, bu benim için ağır bir şey. Sakın düşünme bile."

"O çocuk seni her zaman üzecek. Senin iyiliğini düşünüyorum ben ama yine de ne olursa olsun ben buradayım. Üzerse eğer bana gel. Ben döverim onu tamam mı?"

Bir anda bana sarılınca afalladım. Böyle şeyler yapan birisi değildi. Sarılması garipti ama seviyorum. Küçükken de onunla sarılmayı çok severdim. Küçükken bir şey demezdi sarılmama ama karşılık da vermezdi.

Anaokulunda resim derslerinde hep onun resmini yapardım. Birbirimize sarılmış bir şekilde çizerdim bizi hatta hâlâ saklıyor çizdiğim resimleri.

"Bana satıldığın zaman sanki gerçekmiş gibi gelmiyor."

Sarılmayı bırakınca boşluğa düşer gibi oldum. Tekrar ona sarılmak için öne atladım ama geriye gidince olduğum yerde kaldım.

"Gerçek değil zaten, simülasyon hatası"

"Yürü git ya-"

"Bebeklerim size kurabiye yaptım!"

Yuri teyze neşeyle yanımıza gelip tepsiyi ortamizdaki boşluğa koydu. Ellerimi birbirine vurup tatlı bir şekilde güldüm. Elini saçıma atıp saçımı öpen Yuri teyze eline aldığı kurabiyeyi bana uzattı. Uzattığı kurabiyeyi ısırıp lezzetini anlatmak için elimle mükemmel  olduğunu gösteren işareti (🤌) yaptım.

"Elinden de her iş geliyor"

"Öyle biraz"

Yuri teyze dediğimeutlu olunca gülerek bana sarıldı. Yerim seni ya.

"Seni bir mutlu gördüm oğlum, ne oldu?"

Jeongin'in yüzünü kontrol etmek için ona baktım. Kafasını sağa yatırmış bir sekilde bana bakıp gülüyordu. Bende ona gülüp Yuri teyzeye bugün olanları anlattım.

ukiyo, hyuninWhere stories live. Discover now