13•

258 34 98
                                    

Hyunjin

"Jeongin annen böyle görmesin seni, zaten geçen gün de dudağın patladı şimdi yüzünü böyle görürse ne olur?"

Yuri teyzemi kalpten götürmek istiyordu jeongin. Son günlerde kadını düşünmeden kavga edip edip duruyordu.

"Bir şey olmaz"

Evin kapısını çalınca göz devirip açılmasını bekledik. Annem dershaneye gittiğimi bildiği için erkenden eve gidemezdim. O yüzden yalan söyleyerek buraya gelmiştim.

Kapıyı gülerek açan yuri teyze yüzlerimize  bakınca yavaş yavaş solmuştu yüzündeki gülümseme. Elini ağzına kapatıp titreyen ellerini jeongin'in yüzüne çıkardı. Jeongin annesinin elini tutup öptü. Biz içeriye girerken o bir şey olmadığını söylüyordu ancak yuri teyze ağlayıp jeongin'in boynuna sarılıyordu. Onu böyle görünce benim de gözlerim doldu.

Oğluna zarar gelsin istemezdi tabii ki. Benim yüzümden zarar gelmişti. Mahçup bir şekilde solandaki koltuğa oturup ikiliyi izledim.

Yuri teyze ilk yardım çantasını getirmeden önce hastaneye gitmeyi teklif etti ama kabul etmedi annesini de. Yuri teyze ona pansuman yaptıktan sonra benim kanamış olan küçük yarama krem sürdü.

"Kimle kavga ettiniz siz böyle? Tanrım! Kalbim ağrıyor jeongin iki gündür neler yapıyorsun sen?! Aklım çıkacak bir gün yemin ederim."

Elini kalbine götürüp jeongin'in elini tuttu. Yanında olduğunu bilmek ister gibi tuttu.

"Başka kavga yok. Küçük bir şeydi hem"

"Bu mu küçük?! Sen yüzüne baktın mı?"

Haklıydı Yuri teyze. Gözü kanlanmış, göz altı morarmıştı. Bildiğin dayak yemişti. Pislikler.

"Yuri teyze özür dilerim benim yüzümden oldu" diyerek geldiğimden beri olan sessizliğimi bozdum. Jeongin inkar edip dursa da benim suçumdu. Tam anlamıyla, baştan aşağı suçlu olan bendim.

"Eski sevgilim yüzünden oldu, jeongin gerçekten suçsuz. Özür dilerim."

Çok fazla konuşamadığım için lafımı kısa kesip başımı eğip tekrar özür diledim. Yere baktığım için tepkilerini görmüyordum ama Jeongin onaylamayan sesler çıkarıyordu. Yuri teyze ise elimi tutup okşayarak bunun sorun olmadığını söylüyordu.

"Bebeğim senin suçun değil, kavga etmek yerine medeni bir şekilde konuşabilirdi jeongin. Ben ona o yüzden kızıyorum."

"Ne medeni konuşması ya? Onlar anlar mı ondan? Bak geçen gün ağızlarını burunlarını kırdık teke tekte. Şimdi de yediremiş gitmiş birkaç adam toplamış yavşak! Birde gelmiş video-"

Jeongin girdiği konu fark edince ikimize bakarak sustu. Benim bilmediğimi düşünüyordu sanırım. Asla bunun konusunu açmadım yol boyunca, o da açmadı. Nasıl konuşabilirdik? Ne konuşabilirdik? Hepsi duymuştu seslerimizi. Sadece seslerimizi de değil tüm özelimi görmüştü hepsi.

Tekrar gözlerim doluyordu. Çok sulu göz birisiydim. Daha güçlü olsaydım -jeongin kadar- belki bunlar gelmezdi başıma. Rezil olup duruyordum.

"Jeongin yeter! Bir daha sakın kavga ederek gelme bu eve! Ne olursa olsun dertlerini konuşarak hallet"

Yuri teyze sinirli bir ses tonuyla konuşurken dudaklarımı ısırdım. Yuri teyze onun yerinde olsa o bile döverdi onları. Olayları bilmediği için böyle davranıyordu jeongin'e karşı. Çocuğunun canının yanmasını istemiyordu. Haklı.

"Anne biz açız yemek yaptın dimi?" Dedi jeongin. Televizyon kumandasını alıp bir şey olmamış gibi Netflixi açtı.

"Hyunjin senin dizinin yeni sezonu gelmiş. Bu akşam burada kalıyorsun izliyoruz."

ukiyo, hyuninWhere stories live. Discover now