who is she? / barty crouch jr.

Chapter 4: Letter.

İkinci seneye kötü başlamıştık.
Daha doğrusu 12 yaşında hoşlantı hormonlarının başlaması hiç hoş değildi.

Heyecan duygusunun tanımı nasıl olur? Midende uçuşan kelebekler, tanımlandıramadığın bir his, suratından silinmeyen gülümseme, gözlerindeki parıltı.

"Heat, aynı sayfaya on beş dakikadır bakıyorsun."
"Reg lütfen ama lütfen o güzel çeneni kapa."

Diye mırıldanmış, daha sonra kafamı kitaba gömmüştüm.
Regulus sırıtarak bana baktı,

"Hâlâ kabul etmiyorsun, Barty neden sana iltifat edince aptal gibi kaldın?"

Huysuzca Regulus'a döndüm. Saçlarım normalinden daha da dağınıktı, şiş gözlerim ve boş bakışlarla tekrar aptalca sırıttım.

"Çünkü Barty gibi ruh hastası birisinin bana iltifat etmesi gururumu okşadı."
"Ha-ha-ha, inandım tamam."

Gözlerimi devirip Regulus'a baktım, hınzırca sırıttım,

"Yani aslında abin bu sene çok yakışıklı olmuş biliyor musun?"
"Heat! Herkes olur ama sakın Sirius'a göz dikme!"

Gülerek konuştum,

"Sirius- Ohh, adı çok güzel. Sirius- Siri- Ahaha! Beni çimdikleme!"
"Kapa çeneni-"

İkimizde gülüşürken Regulus kafama hafifçe vurdu.
Arkadan gelen Barty kollarını ikimizin omzuna atmıştı.

"Neye gülüyorsunuz?"
"Regulus'un değerli abisine sözel taciz uyguluyorum."

Barty ile ellerimizi tokuşturup sırıtmıştık. Evet, bu grupla uğraşmak bizim için mükemmel bir aktiviteydi.

"Hadi derse geç kalacağız."

Böylece üçümüz didişe didişe sahaya gitmiştik.
Bu sene ilk kez bu dersi görecektik ve uçma ile alakalı olması biraz eğlenceli duruyordu.
Karşımızda beliren hoca ile selamlaşma yapmıştık.

"Evet, şimdi ellerinizi süpürgelerinizin üstüne koyun ve 'yukarı' diye bağırın. Hadi!"

Elimi süpürgenin üstüne koyup derin bir nefes alıp konuştum,

"Yukarı!"

Direkt elime gelen süpürge ile suratımda ister istemez bir gülümseme geldi.
Gözlerimi güneş ile kısıp, Barty'e çevirdim. Barty, ikinci denemesi ile süpürgesini eline alıp, gözlerini bana çevirince, benim onu şapşal bir gülümseme ile izlediğimi görünce o da bana aynı gülümsemeyi sunmuştu.

Gözlerimi hızla kaçırıp önüme dönmüştüm. İçten içe delicesine küfürler ediyordum,

"Ne oluyor lan? Dumbledore için okula geldin Barty'nin süpürgeyi tutuşunu izliyorsun."

Barty'nin gözleri Regulus'a kaymıştı, onun da benim gibi ilk denemede aldığını gördü.

"Quidditch kadar saçma bir spor görmedim."

Diğer öğrencilerden birkaç kişi yapamadığı için homurdanıyordu.
Profesör yeni görevi verince onu yapmaya koyulduk,

"Şimdi, üstüne binin ve süpürgenizin arkasını yere vurun."

Denileni yaparken, ayaklarım yerden kesilmeye başladı. Regulus ve ben aynı anda yükselmeye başlamıştık.
Ardından arkamıza takılan Barty ile alçak düzeyde uçuyorduk. Biz yukarıda uçmaya çalışırken Profesör öbürlerine topları tanıtıyordu.
Aniden profesörün ellerinden kayan snitch ile öğrencilerden sesler yükseldi.

Ortadan kaybolan altın sarısı top, Regulus'un gözüne takıldı. Ardından bizi şaşırtarak, hızlıca topun peşine takıldı. Birkaç dakikadan sonra ellerinde duran sarı top ile yanımıza gelip avuçlarının içinde kanatları gösterdi. Ben ve Barty şaşkınca Regulus'a bakarken o anda Regulus'un quidditch kariyerinin başladığını bilmiyorduk.