₪7₪İtalya✔️

12.3K 475 17
                                    

Selam!

Multimedia bulunmaktadır. Bölümü baekhyunelif adlı okuyucuma ithaf ediyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz. 

Her şeye biraz daha yakından bakmaya hazır mısınız? O zaman iyi okumalar...

İnstagram; olumunelcisi

İtalya'ya geldiğimizde hemen bir otele yerleştik. Asya'yı benim odamın yanında ki odaya yerleştirirken, Anıl ise diğer yanımda ki odaya yerleşmişti. Koridorda belli yerlere yerleşen adamlara bakarken Anıl yanıma geldi.

"Bayan Mears, Asya odasında dinlenmeye geçti. İsterseniz sizde dinlenin artık."

"Dinlenecek vakit değil Anıl. On beş dakika sonra aşağıda resepsiyonda ol," dedim ve odamın kapısına ilerledim.

"Nereye gideceğiz efendim?"

Kısaca, "Ziyarete," diyerek elimdeki odamın kartı ile kapımı açıp içeri girdim. Kaybedecek vaktim yoktu. Burada ki işimi hemen bitirmem gerekiyordu. İçeriye girdiğimde arkamdan ayağımla kapıyı kapatarak yatak odasına geçtim ve valizimi yatağın üzerine koyup açtım. İçinden yüksek bel deri bir etek aldım. İki bacağımın üzerinden fermuar vardı. İnce askılı gri bir atlet de çıkardığımda üzerimdekilerden kurtulmadan önce belimdeki silahı yatağın üzerine bırakıp çıkardıklarımı giydim. Ayağımdaki topuklu ayakkabıların kalmasında kanaat getirdiğimde valizimden kirli siyah renginde deri türünde ceketi alarak üzerime geçirdim. Hazır olduğumda üzerimden çıkardığım pantolonumun cebinden telefonumu alıp ceketimin cebine koydum. Yatağın üzerindeki silahı da belime koyduğumda odamın kartını alarak odadan çıktım ve yan odamda kalan Asya'nın kapısını çaldım.

Biraz beklememin ardından kapıyı açtı. Beni gülümseyerek karşıladığında içeriye aldı. Küçük salondaki koltuklardan birine oturduğumda Asya'da yanıma oturdu. Dudaklarımda oluşan gülümsemeyi silmezken onun mavi gözlerine döndüm.

"Anıl ile ben dışarı çıkacağız. Biraz işimiz var. Senden istediğim ben gelene kadar bu odadan çıkmaman. Kat zaten koruma altında olacak. Sadece benim gelmemi bekle Asya. Tamam mı?"

"Tamam. Fakat sana bir şey sorabilir miyim?" dedi çekingen bir şekilde. Başımı sallarken; "Tabi," dedim.

"Beni niye koruyorsun?" Sorduğu soruya bir cevap aradım ama bulamayarak sessiz kalırken yüzümdeki gülümsemenin de değiştiğini fark edebilmiştim. Zor bela gülümseyebilirken kucağının üzerinde duran elini sıkarak yanından kalktım ve odadan çıktım. Koridorda sağa dönerek asansöre ilerlerken asansörün yanında duran adamım asansörü çağırdı. Gelen asansöre bindiğimde giriş kata resepsiyonun oraya gittim. Gözlerim Anıl'ı ararken onu sağ tarafta bizim ile gelecek olan adamlarla konuştuğunu gördüm. Sol taraftan üç kişi benim olduğum tarafa doğru gelerek yanımdan geçerlerken başları ile selam vererek asansöre bindiklerinde bende Anılların yanına gittim. Bizimle birlikte benim arabam dışında ikinci bir araba daha gelecekti. Arabalara bindiğimizde gideceğimiz yeri söyleyip varmayı bekledim. On beş yirmi dakikalık bir yolculuğun sonunda varmıştık. Arabamın kapısını adamlarımdan biri açtığında Anıl sağımdaydı. Anıl'a dönüp; "Bizim ile beraber iki kişi daha gelsin. Gerisi burada beklesin," dedim.

"Tabi efendim," diyerek arkadaki arabada olan adamlara dışarıda durmaları gerektiğini söyleyerek yanıma geldiğinde iki katlı deponun girişine doğru ilerledik. Kapıyı benden önce Anıl açtığında ondan önce içeriye girdim. İçeriye doğru ilerlerken mavi gözlerimi etrafta gezdiriyordum. Etrafta tanıdık kimse yokken biri önüme gelerek yolumu kestiğimde sağımda bulunan Anıl adama doğru bir adım atmıştı ki sağ elimi kaldırarak durmasını işaret ettim.

₪Ölümün Elçisi₪(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin